ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Usulsüz Tebligat - Temyiz Kanun Yolu

23-09-2020 - 937

Usulsüz Tebligat - Temyiz Kanun Yolu


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
2018/1901
2020/19
2020-01-14





Özet:

  • 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddelerinde; tebligatın öncelikle muhatabın bilinen adresine tebliğe çıkarılacağı, tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi tespit edilerek bu adrese, "mernis kaydını içermeyen" normal tebligat çıkarılacağı,
  • Eğer muhatap adreste oturmakla birlikte, adresten geçici olarak ayrılmış ise; Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi koşullarına uygun şekilde tebligat yapılacağı,
  • Muhatabın adreste oturmadığı tespit edilerek tebligatın iade edilmesi halinde, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair kayıt (mernis kaydı) düşülerek yeniden tebligat çıkarılacağı ve Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
  • Dosya kapsamından, davalı asılın temyiz dilekçesi gönderdiği, ancak temyiz harcını yatırılmadığı, bu nedenle yerel mahkemece davalı asıla temyiz yoluna başvuru harcı ile temyiz karar harcını 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırması gerektiği aksi halde temyiz kanun yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılacağı hususuna ilişkin muhtıranın bahsedilen tebligat aşamaları izlenmeden; davalının doğrudan mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiği, tebligat parçasında durumdan haberdar edilen komşu isminin de bulunmadığı anlaşılmış olup yapılan tebligat usulsüzdür.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ...

aleyhine 26/04/2012 gününde verilen dilekçe ile kasten öldürme nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı asıl tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Davacıların temyiz istemi yönünden;

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir. 25/01/1985 günlü, Esas: 1984/5 ve Karar: 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, harca tabi olmasına rağmen mahkeme kalemince harç hesap edilip ilgilisinden istenilmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da sözü edilen fıkrada öngörülen eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın kıyasen uygulanması ve bu durumda dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte temyizin yapılmış sayılması gerekir.

Dosya kapsamından, davacılar vekilinin temyiz dilekçesi gönderdiği, ancak temyiz harcını yatırılmadığı, bu nedenle yerel mahkemece davacılar vekiline temyiz yoluna başvuru harcı ile temyiz karar harcını 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırması gerektiği aksi halde temyiz kanun yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılacağı hususuna ilişkin muhtıranın usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak muhtıraya konu temyiz harç ve giderlerini öngörülen kesin süre içerisinde yatırmadığı anlaşılmıştır.

Şu durumda; Mahkemece verilen kesin süre içinde harç ve giderleri ikmal etmeyen davacılar vekilinin temyiz istemine ilişkin ek karar verilerek, ek karar da davacı tarafa tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir.

Davalının temyiz istemi yönünden;

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir. 25/01/1985 günlü, Esas: 1984/5 ve Karar: 1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, harca tabi olmasına rağmen mahkeme kalemince harç hesap edilip ilgilisinden istenilmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da sözü edilen fıkrada öngörülen eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın kıyasen uygulanması ve bu durumda dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte temyizin yapılmış sayılması gerekir.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; tebligatın öncelikle muhatabın bilinen adresine tebliğe çıkarılacağı, tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi tespit edilerek bu adrese, "mernis kaydını içermeyen" normal tebligat çıkarılacağı, eğer muhatap adreste oturmakla birlikte, adresten geçici olarak ayrılmış ise; Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi koşullarına uygun şekilde tebligat yapılacağı, muhatabın adreste oturmadığı tespit edilerek tebligatın iade edilmesi halinde, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair kayıt (mernis kaydı) düşülerek yeniden tebligat çıkarılacağı ve Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Dosya kapsamından, davalı asılın temyiz dilekçesi gönderdiği, ancak temyiz harcını yatırılmadığı, bu nedenle yerel mahkemece davalı asıla temyiz yoluna başvuru harcı ile temyiz karar harcını 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırması gerektiği aksi halde temyiz kanun yoluna başvuru talebinden vazgeçmiş sayılacağı hususuna ilişkin muhtıranın yukarıda bahsedilen tebligat aşamaları izlenmeden; davalının doğrudan mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiği, tebligat parçasında durumdan haberdar edilen komşu isminin de bulunmadığı anlaşılmış olup yapılan tebligat usulsüzdür.

Şu durumda; mahkemece anılan muhtıranın davalıya yukarıda bahsedilen tebligat aşamaları izlenerek usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, sürenin beklenmesi, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde davalı asılın temyiz istemine ilişkin ek karar verilerek, ek karar da davalı tarafa tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlanıp gerekli temyiz süresi beklendikten sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

(www.corpus.com.tr)

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
usulsüz tebligat temyiz kanun yolu tebligat kanunu mernis normal tebligat temyiz harcı muhtar
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları