ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Kira Geliri Üzerindeki Katkı Payı Alacağı İstemi

30-06-2021 - 529

Kira Geliri Üzerindeki Katkı Payı Alacağı İstemi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
2019/584
2021/1817
2021-03-02





"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen davada davalı ... vekili, duruşmasız olarak davalı-birleşen davada davacı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... ve müşterekleri vekili Av. ... ile karşı taraftan temyiz eden ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı-birleşen davada davalı ..., 2006/377 Esas sayılı ana dava dosyasında, evlilik birliği içinde edinilen 15 adet taşınmaz, iki adet araç ve banka hesaplarındaki para yönünden; birleşen 2009/237 Esas sayılı dava dosyasında, evlilik birliği içinde davalı erkek adına İzmir'de edinilen kooperatif hissesi yönünden, birleşen 2009/1074 Esas sayılı dava dosyasında, evlilik birliği içinde davalı erkek adına Bodrum'da edinilen kooperatif hissesi ile 7 nolu meskenin kira gelirleri yönünden, birleşen 2009/782 Esas sayılı dava dosyasında, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlardan ve araçlardan elde edilen kira gelirleri-kullanım bedelleri, satılan araçlar, satılan bir adet kooperatif dairesi, mahkeme kararı ile davalı erkeğe ödenen para ve banka hesaplarındaki paralar yönünden alacağın davalıdan faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı ..., birleşen 2009/455 Esas sayılı dava dosyasında, evlilik birliği içinde kadın adına edinilen bir adet taşınmaz yönünden tapu kaydının 1/2 iptali ve davacı erkek adına tescilini, bu talep yerinde görülmediği takdirde alacağın tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı-birleşen davada davalı kadın tarafından ikame edilen asıl ve birleşen davalar hakkında kısmen kabul kısmen ret ile görevsizlik kararları verilmiş, davalı-birleşen davada davacı erkek tarafından açılan birleşen dava hakkında ise kısmen kabul ve görevsizlik kararları verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1. 2006/337 Esas ana dava dosyası ile ilgili temyiz itirazları yönünden:
a. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, mal rejiminin tasfiyesine yönelik dava evlilik birliği devam ederken açılmış ise de yargılama devam ederken açılan boşanma davasının kabul edildiğine ve kabule dair hükmün kesinleştiğine, kabulle sonuçlanan boşanma davasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma söz konusu olmadığına, 1/2 oranında eşlerin adlarına paylı mülkiyet şeklinde tescil edilen ve halen tapu sicilinde aynı şekilde ve oranda kayıtlı olduğu anlaşılan 13 no'lu mesken yönünden evlilik birliği devam ederken serbest iradeleriyle gerçekleştirdikleri bu paylaşımla, her bir payın o eşin kişisel mal grubuna terk edildiğinin kabul edilmesi gerektiğine, mal rejiminin sona erdiği 2006 yılında mevcut olmayıp bu tarihten çok önce satılan malvarlıkları yönünden (1992'de satılan 7 nolu mesken, 1996'da satılan araç, 1994-2002 yılları arası farklı tarihlerde satılan İncirlideki 7 adet daire) mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacağı azaltmak kasdıyla devredildiklerinin veya satım ile ele geçen paranın mal rejimi sona erdiği tarih itibariyle mevcut olduğunun ispatlanamadığına, evlenme tarihinden malların edinildiği tarihe kadar tarafların dosyaya yansıyan gelir durumları nazara alındığında kadın lehine kabul edilen sonuç katkı oranı (%70,61) dosya kapsamına uygun düştüğüne ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin tüm ve davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Mahkemece, tasfiyeye konu edilen davalı erkeğin banka hesaplarındaki paraları yönünden yazılı şekilde 19.948,76 TL katılma alacağına hükmedilmiş ise de hükme esas alınan rapor incelendiğinde banka hesaplarında mal rejimi sona erdiği tarih itibariyle mevcut paranın (39.897,52 TL) dikkate alındığı ve doğrudan bu değerin yarısı üzerinden alacak hesap edildiği anlaşılmaktadır.
Edinilmiş malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1) hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda mal rejimi sona erdiğinde mevcut 39.897,52 TL paranın tasfiye tarihi itibariyle değeri belirlenmeksizin yazılı şekilde davacının katılma alacağının hesaplanması hatalı olmuştur. Mahkemesince konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılarak 39.897,52 TL paranın tasfiye tarihi (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit ettirilip, talep miktarı gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
2. Birleşen 2009/237 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili temyiz itirazları yönünden;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, her iki taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Birleşen 2009/1074 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili temyiz itirazları yönünden;
a. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin tüm ve davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). Mahkemece yazılı şekilde 7 nolu mesken (azık sokak) yönünden talebin ecrimisil olduğu değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de dava dilekçesinde talep taşınmazın edinilmesinde davacı kadınında katkısı olduğundan bahisle davalı erkek adına kayıtlı 1/2 hisse nedeniyle elde edilen kira geliri üzerindeki katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Katkı payı alacağı isteği Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerdendir.
Mahkemece, katkı payı alacağı isteğine konu kira gelirlerinin (1984-1992) mal rejiminin sona erdiği tarih (2006) itibariyle mevcut olduğunun dosya kapsamında davacı tarafça ispatlanamadığı gözetilerek bu istek hakkında ret kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
4. Birleşen 2009/455 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili temyiz itirazları yönünden;
a. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, evlenme tarihinden malların edinildiği tarihe kadar tarafların dosyaya yansıyan gelir durumları nazara alındığında erkek lehine kabul edilen sonuç katkı oranında (%29,39) ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin ve davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin esasa yönelik ve davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;
Katkı payı alacağı istekli davalarda, tasfiye konusu malvarlığının dava tarihi itibariyle değeri üzerinden alacak hesaplamalıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı erkek tarafından ikame edilen dava tarihi 07.05.2009'dur. Tasfiye konusu taşınmazın bu tarih itibariyle değeri belirlenip bu değer üzerinden katkı payı alacağı hesaplanması gerekirken dava konusu taşınmazın 2003 yılı itibariyle değeri üzerinden katkı payı alacağı hesap edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre yeniden hesaplama yapılması gerekeceğinden davacı-davalı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
5. Birleşen 2009/782 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili temyiz itirazları yönünden:
a. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin ve davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
b. Davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33).
Mahkemece yazılı şekilde davalı erkeğin evlilik birliği içinde çeşitli tarihlerde sattığı (1994 ve 2002 yılları arasında farklı tarihlerde) 7 adet daire yönünden davacı tarafın talebinin ecrimisil olduğu değerlendirilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de dava dilekçesinde talep davalı erkek adına kayıtlı bu taşınmazların edinilmesinde davacı kadınında katkısı olduğundan bahisle ele geçen kira geliri üzerindeki katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Katkı payı alacağı isteği Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerdendir.
Mahkemece, katkı payı alacağına isteğine konu kira gelirlerinin (en son satılan taşınmaz tarihi 2002) mal rejiminin sona erdiği tarih (2006) itibariyle mevcut olduğunun davacı tarafça ispatlanmadığı gözetilerek bu istek hakkında ret kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
c. Davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı tarafça 13 nolu meskenin (... sokak) 1996-2003 yılları arasındaki kira gelirlerine yönelik talep hakkında mahkemece yazılı şekilde 01.01.2002 öncesi dönem yönünden görevsizlik, 01.01.2002 sonrası dönem yönünden ise mevcut olduğu ispatlanamadığından ret kararı verilmiştir. Tapu kaydı incelemesinden tasfiyeye konu edilen 13 no meskenin 1984 yılında eşler adına 1/2'şer hisse ile tapuya tescil edildiği sabit olup, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde ayrım yapılması hatalı olmuştur.
Davalı erkek adına kayıtlı 1/2 hisse hakkında kiradan elde edilen gelir yönünden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebi kira gelirinin mal rejimi sona erdiği tarih (2006) itibariyle mevcut olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından dönem ayrımı yapılmaksızın tümden reddedilmelidir. Davacı kadının tapuda kendi adına kayıtlı 1/2 hisse yönünden, kiraya verilen taşınmazdan tüm kira gelirinin davalı erkek tarafından alındığı ve bu şekilde davacı kadının kendi hissesi nedeniyle düşen parayı alamadığına yönelik talebi mülkiyet hakkına dayalı ve genel hükümlere göre incelenmesi gerekli olup, bu talebin 01.01.2002 öncesi ve sonrası ayrımı yapılmaksızın talebin tümü için görevsizlik kararı verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda izah edilen eksiklik ve hatalar giderilip talep miktarları, temyiz edenlerin sıfatları ve kazanılmış hakları gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere açıklanan yönlerden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan kararın davacı-birleşen davada davalı ... yararına (1-b) ve (5-c) bentlerinde açıklanan nedenlerle, davalı-birleşen davada davacı ... yararına (3-b), (4-b) ve (5-b) bentte gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı-birleşen davada davalı vekilinin birleşen dava 2009/455 Esas sayılı dava dosyasındaki vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, her iki taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1-a), (2), (3-a), (4-a) ve (5-a) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.050,00 TL avukatlık ücretinin davacı-birleşen davada davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.050,00 TL avukatlık ücretinin davalı-birleşen davada davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı-birleşen davada davalıya verilmesine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
02.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
katılma alacağı katkı payı alacağı değer artış payı kira geliri ispat görevli mahkeme
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları