ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

İhmali Davranışla Görevi Kötüye Kullanma Suçu

26-09-2020 - 772

İhmali Davranışla Görevi Kötüye Kullanma Suçu


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 12. Ceza Dairesi
2016/2538
2017/7940
2017-10-25





Özet:

  • Somut olayda çekilen NST'nin nonreaktif olduğu hekim tarafından reaktif olarak değerlendirildiği ve takibe alındığı 04.05.2009 günü 04.00'de sezeryan ameliyatına alınarak ölü doğurtulduğundan zamanında doğumhane hazırlanarak uygun takip ve tedavisi yapılması durumunda da bebeğin kurtulmasının kesin olmadığı''nın belirtilmesi karşısında, sanık doktorun, eylemi ile bebeğin ölümü arasında illiyet bağının kurulamadığı ancak katılanın nonreaktif olan NST'sini reaktif olarak değerlendirerek tedavi sürecinde sık aralıklarla kontrol ve yapması gerekli tahlilleri yapma konusundaki ihmali nedeniyle, eyleminin TCK'nın 257/2. maddesindeki ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.

 
Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın ...'in beraatine, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılanlar vekili ile sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Katılanlar vekilinin, sanık ... 'in beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,

Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin, beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,

Sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesine gelince,

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Katılanın, 03.05.2009 tarihinde doğum sancısının başlaması ve suyunun gelmesi nedeniyle sanık doktor ve sanık hemşirenin görevli olduğu Ağrı Kadın Doğum Hastanesi'ne başvurduğu, burada aynı gün saat 07.30 sıralarında NST 'sinin çekilerek servise yatışının doktor ... tarafından yapıldığı daha sonra nöbet değişimi yapılarak sanık doktor ve sanık hemşirenin nöbeti devraldığı, sanık doktorun, Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri tarafından düzenlenen dosyada mevcut raporlarında belirtilen saat 07.30 çekilen nonreaktif olan NST'nin sanık doktor tarafından reaktif olarak değerlendirildiği, 04.05.2009 tarihi saat 01.45 sıralarında fetusun kalp atışının olmadığının tespit edilerek kordon dolanması sonucu öldüğü belirlenen fetusün sezeryan yöntemi ile anne karnından alındığı olayda; Adli Tıp Kurumu 3 İhtisas Dairesi'nin 12.06.2013 tarihli raporunda;

'' 1-03.05.2009 tarihide saat 07.30 sıralarında nöbetçi hekim Dr. ... tarafından doğum ağrılarının başlaması nedeniyle servise yatırılan saat 08.30'da değerlendirildiğinde acil obstetrik bir neden düşünülmeyen ve NST'sinin reaktif olması nedeniyle poliklinik kontrolüne gelmesi önerilen köyünün uzak olması nedeniyle dönemeyeceği için pazartesi günü poliklinik saatine kadar serviste kalması için nöbetçi hekim Dr. ...'dan izin alınan servis hemşiresi tarafından 4.5.2009 tarihinde saat 01.45'de fetal kalp atımının duyulmadığı nöbetçi hekime söylenmesi nedeniyle saat 02.00'de USG yapılan saat 04.00'de sezeryanla koyu mekonyumlu boynuna 3 kez kordon dolanmış 52 cm boyunda, 3250 gr ağırlığında, baş çevresi 36 cm, göğüs çevresi 31 cm, miadında gelişim gösteren otopsisinde, akciğerler karaciğer kıvamında, koyu kırmızı renkte, kalbin üzerini örtmediği, göğüs boşluğunda arkada ve yanlarda bulunduğu, göğüs boşluğunu doldurmadığı, hidrostatik deneyde akciğerler bütün ve parçalı olarak suda battığı tespit edildiğine göre miadında intrauterin gelişen gösteren bebeğin ölü doğmuş olduğu,

Bebeğin, ölümünün boyuna kordon dolanması sonucu meydana geldiğinin kabulü gerektiği,

3 Otopsisinde bebeğin başında tarif edilen kesinin sezeryan sırasında meydana gelebileceği ölüm üzerine etkisi ve katkısı bulunmadığı

03.05.2009 tarihinde saat 07.4 5'de çekilen NST'si nonreaktif olan bebeğin sıkıntıda olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, bunun yapılmamış olmasının ve hastane evrakında gebenin takibi sırasındaki ÇKS takiplerinin kayıtlı olmamasının eksiklik olduğu,

|03.05.2009 tarihide saat 07.30 sıralarında nöbetçi hekim Op.Dr. ... tarafından dogum ağrılarının başlaması nedeniyle servise yatırılan saat 08.30'da değerlendirildiğinde acil obstetrik bir neden düşünülmeyen ve NST'sinin reaktif değerlendirilmesi nedeniyle poliklinik kontrolüne gelmesi önerilen köyünün uzak olması nedeniyle dönemeyeceği için Pazartesi günü poliklinik saatine kadar serviste kalması için nöbetçi hekim Dr. ...'dan izin alınan, doğum servisine yatırılan, ebe ... tarafından 03.05.2009 tarihinde saat 07.45 de çekilen NST si nöbetçi hekim Op.Dr. ...'a vizit sırasında gösterilen muayenesi yapılan, doğum eyleminin başlamadığı taburcu edilebileceği söylenen köyünün uzak olduğu hastanede kalmak istemesi nedeniyle rutin takibe alınan, ebe ... tarafından 2-3 saatte bir muayenesi yapılan ÇKS nin alınmaması nedeniyle ebe ... tarafından 4.5.2009 tarihinde saat 01.45'de fetal kalp atımının duyulmadığı nöbetçi hekim Dr. ...'a söylenmesi nedeniyle saat 02.00'de USG yapılan saat 04.00'de sezeryanla koyu mekonyumlu boynuna 3 kez kordon dolanmış 52 cm boyunda, 3250 gr ağırlığında, baş çevresi 36 cm, göğüs çevresi 31 cm, miadında gelişim gösteren ölü doğurtulan bebeğin 03.05.2009 tarihinde saat 07.45 de çekilen NST sinin Kurulumuzda incelenmesinde nonreaktif olduğu tespit edildiği, bu saat itibariyle bebeğin rahim içinde sıkıntıda olduğunun delili olduğu bu nedenle sık aralıklarla ÇKS takibi ve NST takibinin yapılması gerektiği,Op.Dr. ... tarafından NST si nonreaktif olan gebenin yakın takip edilmemesi USG sinin yapılmaması NST sinin tekrarlanmaması nedenleriyle Op.Dr. ...'ın kusurlu olduğu, doğum servisine yatırılan rutin takibe alınan gebenin takibini yapan ebe ...'in hekimin önerileri doğrultusunda kontrollerini yaptığından kusursuz olduğu,

...'in 03.05.2009 günü saat 07.45'de çekilen NST'nin nonreaktif olduğu hekim tarafından reaktif olarak değerlendirildiği ve takibe alındığı 04.05.2009 günü 04.00'de sezeryan ameliyatına alınarak ölü doğurtulduğundan zamanında doğumhane hazırlanarak uygun takip ve tedavisi yapılması durumunda da bebeğin kurtulmasının kesin olmadığı''nın belirtilmesi karşısında, sanık doktorun, eylemi ile bebeğin ölümü arasında illiyet bağının kurulamadığı ancak katılanın nonreaktif olan NST'sini reaktif olarak değerlendirerek tedavi sürecinde sık aralıklarla kontrol ve yapması gerekli tahlilleri yapma konusundaki ihmali nedeniyle, eyleminin TCK'nın 257/2. maddesindeki ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak:(www.corpus.com.tr)

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
İhmali Davranışla Görevi Kötüye Kullanma Suçu
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları