ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Eczane ile Hastanenin Aynı Bütünleşik Proje Kapsamında Yer Alması

10-03-2021 - 397

Eczane ile Hastanenin Aynı Bütünleşik Proje Kapsamında Yer Alması


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Danıştay 15. Daire
2018/2467
2018/8313
2018-12-18





İstemin Özeti :Davacı Eczacı Odası tarafından, İli, İlçesi, Mahallesi, Caddesi, No: adresinde faaliyette bulunan ve Ecz. ’nun sahibi ve mesul müdürü olduğu Eczanesi’nin ruhsatının iptali talebiyle yapılan başvurunun reddine dair 07/01/2016 tarih ve E.25-17252284 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Kocaeli 1. İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 08/12/2017 tarih ve E:2016/134, K:2017/1851 sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusunun kabulü ile Kocaeli 1. İdare Mahkemesince verilen kararın kaldırılması ve davanın reddi yolunda verilen 10/04/2018 tarihli ve E:2018/702; K:2018/939 sayılı kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi :

Düşüncesi :Temyiz isteminin kabulü ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesi'nin 10/04/2018 tarihli ve E:2018/702; K:2018/939 sayılı kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:

Dava; Davacı Eczacı Odası tarafından, adresinde faaliyette bulunan ve Ecz. ’nun sahibi ve mesul müdürü olduğu Eczanesi’nin ruhsatının iptali talebiyle yapılan başvurunun reddine dair 07/01/2016 tarih ve E.25-17252284 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Kocaeli 1. İdare Mahkemesinin 08/12/2017 tarih ve E:2016/134, K:2017/1851 kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olup, mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi üzerine İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesi'nin 10/04/2018 tarihli ve E:2018/702; K:2018/939 sayılı kararı ile istinaf isteminin kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un 20. maddesinde, “Eczane binalarının kaç kısımdan mürekkep olacağı ve laboratuvarların vasıf ve şartları ve içerlerinde bulunması lazım gelen alet ve saire ve eczanenin dahili hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Vekaletince tayin ve tespit olunur.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme dayanılarak, eczacıların görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi, eczanelerin açılması, işletilmesi, nakli, devri ve kapanması ile eczanelerin özellikleri ve eczacılık hizmetlerinin yürütülmesine dâir usûl ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik 12/04/2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Anılan Yönetmeliğin 20. maddesinin sekizinci fıkrasında, "Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamaz. Havaalanları, otogarlar ile tren garları ve limanlarda bu kısıtlama uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Böylece, içinde sağlık kurum ve kuruluşlarının bulunduğu bina ve müştemilatı ile bu yapıların bulunduğu bahçe sınırları içerisinde serbest eczane açılamayacağı kurala bağlanarak, eczane hizmetinden faydalanacak vatandaşlar tarafından sağlık kuruluşu-eczane arasındaki aidiyet konusunda yanlış anlaşılmanın engellenmesi ve eczaneler arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amaçlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; adresinde Ecz. ’nun sahip ve mesul müdürlüğü altında faaliyet gösteren Eczanesi’nin, anılan eczacı tarafından, aynı isim altında adresine nakil edilmesi talebiyle İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapılan başvurunun kabul edildiği, 09/11/2015 tarih ve 15017002 sayılı Valilik Oluru ile eczane ruhsatına meşruhat verilerek nakil işlemlerinin tamamlandığı, davacı tarafından, anılan eczanenin nakil edildiği adresin, Kocaeli Medical Park Hastanesi’nin de bulunduğu binaya ait olduğu ve Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik’in 20. maddesinin sekizinci fıkrası gereğince, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılmasının hukuken mümkün olmadığı belirtilerek, Eczanesi’nin ruhsatının iptal edilmesi talebiyle 05/01/2016 tarihli dilekçeyle yapılan başvurunun İl Sağlık Müdürlüğü’nün 07/01/2016 tarih ve E.25-17252284 sayılı işlemiyle reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Dava konusu olayda uyuşmazlığın halli için, dava konusu eczaneye ruhsat verilip verilmeyeceğinin Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik’in 20. maddesinin sekizinci fıkrasından kapsamında, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında bulunup bulunmadığının tartışılarak çözümlenmesi gerekmektedir.

Kocaeli 1. İdare Mahkemesi tarafından uyuşmazlık konusu Eczanesi’nin bulunduğu adresinde 17/07/2017 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda; yerinde yapılan keşif incelemesinden sonra, Mahkemece bilirkişi heyetine sorulan, dava dilekçesi ve savunma dilekçesinde ileri sürülen iddialara da izahat getirilerek dava konusu işlemin dayanağını oluşturan gerekçelerin teknik bakımdan uygun olup olmadığı, eczanecilik faaliyetinde bulunulan yerin hastane ile aynı bina, bahçesi veya müştemilatında yer alıp almadığı soruya; dava konusu Eczanesi’nin bulunduğu AVM ve Hastanesi’nin cepheli Ada, No’lu parsel üzerinde yer aldığı, dosya ekinde sunulan bilgilere göre; kentsel çalışma alanına ayrılmış olan parselde, 2 bodrum 3 normal kattan oluşan 26.947 m2 taban alanına 124.723,5 m2 toplam inşaat alanına sahip Alışveriş Merkezi, yine 2 bodrum ve 8 normal kattan oluşan 5068 m2 taban alanlı, 44.680 m2 toplam inşaat alanına sahip Hastanesi ile alanda yer alan otel ve kongre merkezi kullanımlarıyla birlikte Yaşam Merkezi ismi altında projelendirilmiş karma kullanımlı kompleks bir yapı bulunduğu, dava konusu Z. Eczanesi ile ilişkili olarak, hastane ve alışveriş merkezi birimlerinin aynı parselin içinde, ortak bahçe kullanımına sahip olduğu, Z. Eczanesi’nin konumu incelendiğinde; Alışveriş Merkezi’nin ön cephesinde, girişin sol tarafında yer aldığı, hastane birimiyle arasında yangın kaçış koridorunun bulunduğunun görüldüğü, aynı cephede yer alan Hastane girişinden yaklaşık 55 m, AVM girişinden ise yine yaklaşık 35 m mesafede olduğu, dava konusu AVM ve Hastanenin mimari projeleri incelendiğinde; taşıyıcı sistem kurgusunun, aks aralıklarının bütüncül çözüldüğü, aynı yapı malzemelerinin kullanıldığı, yangın kaçış senaryosunun her iki yapının ortak kullanılacağı şekilde tasarlandığının belirlendiği, yapı kütlesinin kuzey-güney doğrultusunda C ve V taşıyıcı sistem aks aralığında tasarlanmış olduğu, hastane birimi, 1. ve 2. bodrum katlarda L ve V aks aralıklarında yer alırken, zemin ve üstü katlarda N ve V aks aralığına çekilmiş bulunduğu, L ve N aks aralığının alışveriş merkezine tahsis edilmiş olduğu, birimler arası bağlantılar değerlendirildiğinde; zemin katta hastaneye ait kafeteryadan alışveriş merkezi’ne geçiş verildiği, projesine göre bodrum katta alışveriş merkezinin altında yer alan otoparktan hastaneye geçiş sağlanarak, bağlantı oluşturulduğunun tespit edildiği, yapının giriş cephesi incelendiğinde; yine hastane kullanımındaki yüksek blok dışında kalan ve planda hastane birimine ait gözüken kısım ile alışveriş merkezi birbirinin devamı niteliğinde ve bütünleşik bir yapı görünümünde olduğu, yapılan incelemeye göre, davaya konu hastane ve alışveriş merkezi birimlerini iki ayrı yapı olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı; söz konusu kitlenin, iki birimden oluşan bütünleşik, kompleks bir yapının parçalarını oluşturduğu, imar mevzuatında doğrudan bina ile ilgili bir tanım bulunmadığı, 03/07/2017 tarihinde yürürlüğe giren Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde bina ile bağlantılı olabilecek en yakın tanımın “Bağımsız Bölüm” tanımı olduğu, buna göre, bağımsız bölümün, binanın, ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya uygun olup, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümleri ifade ettiği, dava konusu eczanenin içinde bulunduğu kompleks yapıya bakıldığında, yapının hastane kısmının, ayrı bir fonksiyon barındırmasına rağmen, başta yangın güvenliği olmak üzere (hastane kısmının yangın merdivenleri doğrudan alışveriş merkezinin yangın koridorlarına açılmaktadır), yaya sirkülasyonu ve otopark kullanımları bakımından avm kısmıyla ilişkili olduğu, bir başka deyişle, bağımsız olarak nitelendirilemeyeceği, teknik altyapı bakımından, mimari projesine göre 2. bodrum katta yer alan trafodan beslendiği, bağımsız bir trafo merkezinin bulunmadığının tespit edildiği, Eczanesi’nin yer aldığı alışveriş merkezi ve hastane biriminin aynı parselde, aynı bahçe içinde yer almaları, bütünleşik çözülmüş bir yapının bölümleri olmaları ve cephe görünümlerinin sunduğu bütünsellik göz önünde bulundurulduğunda, uyuşmazlık konusu eczanenin, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesinin sekizinci fıkrasında bahsi geçen, “Muayenehaneler ile sadece tahlil ve görüntüleme hizmeti veren laboratuvar tanı merkezleri hariç olmak üzere, içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında serbest eczane açılamayacağı, havaalanları, otogarlar ile tren garları ve limanlarda bu kısıtlamanın uygulanmayacağı” hükmüne uygun olmadığı sonuç ve kanaatine yer verilmiştir.

Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğinden, Yüksek Şehir Plancısı, Mimar-Yüksek Şehir Plancısı ve Harita- Kadastro Yüksek Mühendisi tarafından teşekkül ettirilmiş bilirkişi heyetince verilen raporda anılan Eczanesi ile üzerinde yer aldığı parselde kurulu bulunan AVM ve Hastanesi’nin konumu, mimari ve teknik alt yapı projeleri, yapının giriş cephe görünümü, birimler arası bağlantılar ve kullanım şekilleri bir arada değerlendirildiğinde; hastanenin zemin katında bulunan kafeteryadan alışveriş merkezine geçiş verilmesi, hastanenin yangın merdivenlerinin doğrudan alışveriş merkezinin yangın koridorlarına açılması, hastanenin teknik altyapı bakımından, mimari projesine göre AVM’nin 2. bodrum katında yer alan trafodan beslenmesi ve bağımsız bir trafo merkezinin bulunmaması, bodrum katta alışveriş merkezinin altında yer alan otoparktan hastaneye geçiş sağlanarak birimler arası bağlantı oluşturduğunun anlaşılması ve alışveriş merkezi ve hastane biriminin aynı parselde, aynı bahçe içinde yer almaları, bütünleşik çözülmüş bir yapının bölümleri olmaları ve cephe görünümlerinin sunduğu bütünsellik göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu eczanenin, Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliği'nin 20. maddesinin sekizinci fıkrasında bahsi geçen, “içinde sağlık kurum ve kuruluşu bulunan bina ve bahçesi ile müştemilatında eczane açılamayacağı” yolundaki düzenlemeye aykırı olarak faaliyette bulunduğu sonucuna varıldığından, söz konusu eczanenin ruhsatının iptal edilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesi'nin 10/04/2018 tarihli ve E:2018/702; K:2018/939 sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdare Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
eczane hastane müştemilat bahçe bütünleşik proje bağlantılı birim
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları