Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 01.07.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat .... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 26.05.2009 tarihinde davalının işlettiği halı sahada maç yaparken dengesini kaybederek düştüğünü, saha kenarında bulunan beton duvara kafasını çarpması nedeniyle, kafasının çatladığını ve çok ciddi beyin ameliyatı geçirdiğini, 2 ay yoğun bakımda kaldığını, yüzünde sabit iz kaldığını, kendisinin kadın kuaförü olduğunu, fakat eskisi gibi çalışamadığını, gürültüye gelemediğini, davalı şirketin çalıştırdığı halı sahada yeterli önlemleri almadığını, saha çevresinin tel örgüyle çevrilmesi, taç çizgisiyle tel örgü arasında en az 1 metre mesafenin olması gerektiğini, bunlar olmadığı gibi aut çizgisi ile beton duvar arasındaki mesafenin yarım metreden az olduğunu, tel örgü ile beton duvar arasında yeterli mesafenin bırakılmadığını, bu sebeple gerekli tedbirleri almayan davalının uğradığı zarardan sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 1.061.830,15 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; olay günü gece bir saatliğine halı sahanın davacı ve arkadaşı tarafından kiralandığını, davacının futbol oynarken ceza sahası içinde yaralandığını, şirket müdürü ve yetkilisinin ilk yardım sertifikalarının bulunması nedeniyle davacıya ehliyetsiz kişilerin müdahale etmesine engel olup derhal 112 Acil'den ambulans istediklerini, hastaneye ulaştırdıklarını, işletilen halı sahanın emsallerinin çok üzerinde vasıflara sahip olduğunu, 5 ay önce de yenilendiğini, halı sahanın etrafında tel örgünün bulunduğunu, kale arkalarındaki tel örgülerin sıkı ağla gerginleştirildiğini, kale arkasındaki tel örgülerle duvar arasında yeterli mesafenin bulunduğunu, 2009 yılında Gençlik ve Spor Müdürlüğünden alınan ruhsatla çalıştırıldığını, müvekkilince bir halı sahada alınabilecek tüm önlemlerin alınmış bulunduğunu, davacının olay sonrasında kaldırıldığı ... SKK Hastanesinde BT çekilmeden taburcu edildiğini, olaydan 5-6 gün sonra fenalaştığı için hastaneye kaldırıldığını, ortaya çıkan ağır tablodan hastanenin sorumluluğunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.06.2016 tarihli ilamıyla; kesinleşen beraat kararı ve dosyada alınan iki ayrı bilirkişi raporuna itibar edilerek, davalıya yüklenebilecek atfı kabil bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli ilamıyla; bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verimiştir.
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 26.05.2009 tarihinde davalıya ait halı sahada geçirdiği kazaya ilişkin olarak bozma ilamı doğrultusunda rapor aldırıldığı, sunulan rapor uyarınca davalının tam kusurlu olduğunun belirtildiği, raporun denetime elverişli olarak hazırlandığı ve daha önce sunulan raporlardaki çelişkiyi giderecek mahiyette olduğu maluliyet ile ilgili olarak ATK'dan alınan raporda davacının E cetveline göre %16 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oluştuğunun bildirildiği, maddi zararının hesaplanması için dosyanın hesap bilirkişisine tevdii edilip sunulan raporun hükme esas alındığı, davalı vekili tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'ine kusur ve zarar öğrenilmediğinden itibar edilmediği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 1.061.830,15 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; harcın yatmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, ceza dosyası bekletici mesele yapıldığı halde sonucuna itibar edilmediğini, bilirkişi heyetinin bozma ilamının gerektirdiği şekilde oluşturulmadığını, sahanın 5 ay önce yenilendiği hususunun değerlendirilmediğini, tazminat hesabının hatalı olduğunu, davacının kafasındaki önceki kırığın bu olayın sonucu ile ilgili olarak değerlendirilmediğini, hastanenin kusuru olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, halı sahada futbol maçı yaparken düşerek yaralanma sebebiyle uğranılan zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine o ilamda gösterilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği, bilirkişi raporunun Yargıtay, taraf ve Mahkeme denetimine açık olduğu, kusurun ve zararın öğrenilmesi ile başlayan zamanaşımı süresinin dolmadığı, ayrıca davacı vekilinin adli yardım talebinin kabul edildiği, bu nedenle harca yönelik itirazların yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
KARARI YAZDIR