ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Taraf Teşkili Sağlanmadan Görevsizlik Kararı Verilemez

14 Nisan 2025, 06:51 - 75

Taraf Teşkili Sağlanmadan Görevsizlik Kararı Verilemez


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
2024/4078
2025/589
2025-02-03





Özet:

Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilip cevap dilekçesi sunma imkanı verilmeden görevsizlik kararı verilemez. Aksi durum hukuki dinlenilme hakkının ihlaline neden olur. Hususi vasıfta olan aracın, ücretli otoyoldan geçerken zarara uğraması sebebiyle otoyol işleten şirketten tazminat talebinde bulunulması durumunda görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir.

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2024/188 E., 2024/312 K.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının müvekkilinin işletmekte olduğu ücretli otoyoldan geçişi esnasında aracına otoyolda yer alan araç parçalarının isabet etmesi nedeniyle aracının maddi zarara uğradığı gerekçesiyle Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu, dava konusu uyuşmazlığın haksız fiili niteliğinde olduğundan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek Darıca İlçe Tüketici Hakem Heyetinin 094520240000948 karar numaralı ve 29.03.2024 tarihli kararının iptalini ve ilgili Tüketici Hakem Heyeti kararına ilişkin İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün 2024/5648 E. sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. 

II. CEVAP

Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesinin 29.04.2024 tarihli ve 2024/166 E., 2024/273 K. sayılı ilamıyla; Darıca İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının Gebze İlçesinde bulunduğu, Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı Tüketici Hakem Heyetinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği, Gebze Tüketici Mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğu gerekçesiyle davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında hizmet sözleşmesinin ifasından kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklı tazminat talebinden ibaret olduğu, davacının tüketici tanımına girmediği, Tüketici Kanunu kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği, Mahkemenin ve Hakem Heyetinin görevli olmadığı, Hakem Heyetinin davaya konu başvuruya ilişkin görevsizlik sebebi ile başvuruyu reddetmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile; Darıca İlçe Tüketici İlçe Hakem Heyeti Başkanlığınca verilen 29.03.2024 tarihli ve 094520240000948 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Sebepleri

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararına yönelik Adalet Bakanlığınca; Mahkemece, davacının otoyolu işleten hizmet sağlayıcı, davalının otoyoldan geçiş yapan araç sahibi olarak tüketici ve taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olduğu dikkate alınarak yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesi davalıya tebliğ olunmadan hukuki dinlenilme hakkını ihlal ederek yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacı şirketin işlettiği otoyolu kullanan davalının aracında meydana gelen maddi zararın giderilmesine yönelik Darıca İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığınca verilen kararın iptali istemine ilişkin olup, kanun yararına temyiz yolunda uyuşmazlık, davalının aracında meydana gelen zararın giderilmesi isteminde Tüketici Mahkemesinin görevli olup olmadığı, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

1. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 sayılı Kanun'un 73. maddesi, bu Kanun'un uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, aracın hususi araç vasfında olduğu, davacı şirketin ücretli otoyoldan geçişi sırasında hizmet kusurundan kaynaklı olarak davalının aracında maddi hasarın meydana geldiği, davalının talep ettiği bedelin Tüketici Hakem Heyetinin görevi kapsamında kaldığı anlaşıldığından uyuşmazlığın bu noktada çözümü 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmaktadır. Bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılır ve görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Hal böyle olunca, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekir. 

O halde Mahkemece, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.

2. Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz. 

Hukuki dinlenilme hakkı Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. 

Bu hak ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27. maddesinde “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, Mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” şeklinde düzenlenmekle birlikte bu ifadeleri de kapsayan çok daha geniş bir anlama sahiptir. 

Kamu düzeni ile ilgili olan hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde tarafların hukuki dinlenilme ve bu kapsamda adil yargılanma hakları ihlal edilmiş olacaktır.

Somut olayda; davacı davasını açtıktan sonra Mahkemece 09.05.2024 tarihinde tensip tutanağı başlıklı tutanakla tensiben görevsizlik kararı verilmiş olup davalıya dava dilekçesi tebliğ edilip cevap dilekçesi sunma imkanı verilmeden hüküm tesis edilmiştir.

Mahkemece, hukuki dinlenilme hakkının ihlaline neden olacak şekilde davalıya dava dilekçesi tebliğ edilip cevap dilekçesi sunma imkanı tanınmadan tensiben görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının HMK’nın 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine,03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Aşağıdaki arama terimleri ile ilgili kararlara etiketlere tıklayarak ulaşabilirsiniz :
hukuki dinlenilme hakkı ücretli otoyolda aracın zarara uğraması tüketici mahkemelerinin görevli olması
Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları