ArabicAzerbaijaniEnglishFrenchGermanRussianSpanishTurkish

Kamu Görevinden Çıkarma Kararında Kanun Yolu ve Süresinin Belirtilmemesi

09-05-2021 - 349

Kamu Görevinden Çıkarma Kararında Kanun Yolu ve Süresinin Belirtilmemesi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Danıştay 5. Daire
2020/6156
2021/524
2021-03-04





Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, Kırıkkale Silah Fabrikası Müdürlüğü bünyesinde işçi olarak olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararında; Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde çalışan davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca … tarih ve … sayılı Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verildiği, bu işlemin 05/08/2016 tarihli tebliğ-tebellüğ tutanağı ile davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafından Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle mahrum kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa'ya aykırılığının tespiti için Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yoluna başvurulması istemiyle Danıştay Beşinci Dairesi'nin 2017/4071 esasına kayden dava ikame edildiği, Danıştay Beşinci Dairesi'nin 08/01/2018 tarih ve E:2017/4071-K:2018/1076 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddi ile dosyanın Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiği, Mahkemelerinin 03/07/2018 tarih ve E:2018/270-K:2018/318 sayılı kararı ile karar verilmesine yer olmadığına ve dosyanın Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na gönderilmesine karar verildiği, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile davacının idari işlemle kamu görevinden çıkarıldığı, olağanüstü hal kapsamında doğrudan ilgili KHK'ya ekli listede davacının ismine yer vermek suretiyle Kanun Hükmünde Kararname ile tesis edilen bir tedbir uygulanmadığından bahisle dosyanın Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiği, bu karar uyarınca dosyanın Mahkemelerinin … esasına kaydedildiği, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde işçi olarak çalışan davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle mahrum kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Anayasa'ya aykırılığının tespiti için Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yoluna başvurulması istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, mevzat hükümleri uyarınca, 05/08/2016 tarihinde tebliğ edilen dava konusu işleme karşı tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde en son 04/10/2016 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 21/03/2017 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu, ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; davacının kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği, Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, Kırıkkale Silah Fabrikası Müdürlüğü bünyesinde işçi olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca Milli Savunma Bakanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır."; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında, "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmüne yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. Maddesinin birinci fıkrasında, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ... gündür."; "Sürelerle ilgili genel esaslar" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa'nın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.

Öte yandan, her ne kadar Anayasa'nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı kanun yollarına başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı sonucuna varılmaktadır.

Özetle, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağından, dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerekmektedir.

Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesinin 1. fıkrasının (f) uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin, 05/08/2016 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesiyle anılan tarih itibarıyla davacıya tebliğ edildiği açık olmakla birlikte, söz konusu işlemde Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olarak, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği dikkate alındığında, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Kırıkkale İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... K:2019/493 sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 04/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları