İş Kazasında Ölen Sigortalının Engelli Çocuklarına Destek Süresi

17 Aralık 2025, 15:49 - 17

İş Kazasında Ölen Sigortalının Engelli Çocuklarına Destek Süresi


Bu kararı Favorilerinize Eklemek veya Kopyalayabilmek için giriş yapın veya üye olun
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi
2017/3651
2018/7429
2018-10-16





Özet:

Davalı işverene ait araçta yolcu olan sigortalı, tek taraflı trafik kazasında vefat etmiş ve olayın iş kazası olduğu, sigortalının da kusursuz olduğu kabul edilmiştir.

Hesap raporunda; eşin bakiye ömrü boyunca, çocukların ise yalnızca 18 yaşına kadar destek göreceği kabul edilerek tazminat hesaplanmıştır.

Oysa yerleşik uygulamaya göre:

  • Kız çocukları genelde köyde 18 – kentte 22,

  • Erkek çocukları 18,

  • Yükseköğrenim halinde ise 25 yaşına kadar destek görmüş sayılır.

👉 Ancak; çalışamayacak derecede malul veya sürekli başkasının bakımına muhtaç engelli çocuklar bakımından bu yaş sınırlarıyla destek süresini sınırlamak hakkaniyete aykırıdır.

Somut olayda çocukların sürekli bakıma muhtaç engelli oldukları iddia edildiği hâlde, bu durum ayrıntılı şekilde araştırılmadan çocukların yalnızca 18 yaşına kadar destek göreceği kabul edilerek karar verilmesi, eksik inceleme olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi sayılmıştır.

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davacılar ve davalılardan ... Beton Kum Ocağı Nak.Harf.Tic. Ve San.Ltd.Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı ... Beton Kum Ocağı Nak. Harfiyat Tic Ve San Ltd Şti vekilinin tüm, davacı vekillerinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,

Dava, 19/07/2013 tarihli iş kazası sonucu sigortalının vefatı nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacı eş lehine 100.049,78 TL.maddi ve 10.000 TL manevi, davacı çocuk Hasan lehine 8.468,85 TL.maddi ve 5.000 TL manevi, davacı çocuk İbrahim lehine4.437,07 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, sigortalının davalı işveren şirkete ait araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiği, iş kazasının gerçekleşmesinde sigortalının kusurlu olmadığı, hükme esas alınan 25/10/2016 tarihli hesap raporunda davacı eş desteğin bakiye ömrü süresince destekten yararlandırılırken, çocukların ise 18 yaşına kadar destekten yararlandırılmak suretiyle maddi tazminat alacaklarının belirlendiği anlaşılmıştır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çocukların destek sürelerin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.

Kural olarak, kız çocuklarının köyde oturmaları halinde 18, kentte oturmaları durumunda ise 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının ise 18 yaşına kadar destek görecekleri, ancak çocukların içinde bulundukları koşullara göre, yüksek öğrenim görebileceklerinin kabulünün gerektiği hallerde 25 yaşına kadar destekten yararlandırılmalarının gerekeceği açıktır.

Bununla beraber çalışamayacak derecede malul olan yahut başkasının bakımına sürekli durumda muhtaç olan engelli çocuklar için yukarıda belirtilen şekilde destek süresinin bir süreyle sınırlandırılmasının hakkaniyete uygun olamayacağı açıktır.

Somut olayda, davacı çocukların sürekli olarak başkasının bakımına muhtaç nitelikte engelli olduklarının iddia edilmiş olması karşısında, çocukların engellilik hallerinin araştırılarak, destekten yararlanma sürelerinin bu duruma göre değelendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi hatalı olmuştur.

Manevi tazminatın belirlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, bilindiği üzere gerek mülga 818 sayılı B.K.'nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de; hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.

Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)

Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş ve çocuklar lehine takdir edilen manevi tazminatların ayrı ayrı az olduğu açıktır.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.

O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:

Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcın temyiz eden davalılardan ... Beton Kum Ocağı Nak. Harf. Tic Ve San Ltd Şti'ye yükletilmesine, 16/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KARARI YAZDIR


Bu kararı Favorilerinize Eklemek için giriş yapın veya üye olun

Bu kategorideki diğer İçtihatlardan bazıları