Yaygın Olarak Kullanılan Kelimeler Sebebiyle Marka Başvurusuna İtiraz Edilmesi
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No : 2018/3204
Karar No : 2019/4861
Karar Tarihi : 2019-06-26





Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/04/2017 tarih ve 2016/318 E- 2017/181 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1611 E- 2018/489 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacı şirketin "ŞAHİN" esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının "..." ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere TPMK’na başvuruda bulunduğunu, 2015/81445 sayılı başvuruya davacı itirazının nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun davacı markaları ile benzer olduğunu ve iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, davacının seri markalarından birisi olarak algılanacağını, davalı başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek 2016-M-5786 sayılı YİDK kararının iptaline, başvuru markasının tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.

Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Diğer davalı vekili, başvuru ile davacının dayanak gösterdiği markalar arasında benzerlik ve iltibas bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı markaları ile başvuru markasının 35. sınıftaki bazı hizmetler yönünden aynı/aynı tür hizmetleri kapsadıkları, davacının “ŞAHİN” markasının işlenmiş et ürünleri bakımından KHK'nın 8/4. maddesi anlamında tanınmış marka olduğu, davacının münferiden tescilli “...ŞAHİN” markasının davalı markasında aynen yer alması sebebiyle en azından çağrışım yoluyla karıştırılma ihtimali yaratacağı, ortalama tüketicinin iki işletme arasında idari ekonomik anlamda bir bağlantı kurabileceği, bu bağlamda aynı/aynı tür hizmetler bakımından ortak ŞAHİN ibaresinin işitsel ve görsel benzerlik yarattığı gerekçesiyle davanın kabulü ile TPMK YİDK 2016-M-5786 sayılı kararının 35. sınıfta yer alan "Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri" yönünden kısmen iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili ve davalı kurum vekili istinaf etmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı kurum vekili temyiz etmiştir.

Dava, marka başvurusuna itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının çok sayıdaki "ŞAHİN" unsurlu markalardan, bu ibarenin yanında başka ibareler veya şekil unsuru taşıyor olanların davalının başvuru markasından farklı; sadece "ŞAHİN" ibaresini taşıyan markasının ise 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile bu marka kapsamında bulunan 35. sınıftaki "açık artırmaların düzenlenmesi " hizmetleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescilli marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvuru reddedilir.

Somut uyuşmazlıkta, dava konusu başvuru markası "..." ibaresinden oluşan ad-soyad markasıdır. Başvuruya itiraz eden davacı şirketin itiriza dayanak markaları da “ŞAHİN" kelimesinden oluşmaktadır. Taraf markaları kapsamında bulunan ortak “ŞAHİN” ibaresi öncelikle ülkemizde yaygın kullanılan bir soyadı olduğu gibi, aynı zamanda bir hayvan ismi olarak bilinmektedir. Davalı şahsa ait başvuru markası ise kişi ad ve soyadından oluşturulmuş, tamamen farklı algıya yol açan bir ad-soyad markasıdır. Bu halde, taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle karıştırılma ihtimali bulunmadığının kabulü gerekirken, hatalı gerekçe ile tanınmışlık bulunmayan 35. sınıfta yer alan "Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri" yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davalı TPMK yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.