Yaşlılık Aylığına Hak Kazanılıp Kazanılmadığının Tespiti
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi
Esas No : 2018/5778
Karar No : 2020/7767
Karar Tarihi : 2020-12-28





Özet:

  • Mahkemece öncelikle davacının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmayacağı hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuru sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır. Şayet Kurum, davacıyı anılan yasal düzenlemeden yararlandırmak suretiyle sigortalılığa geçerlik veriyorsa davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenerek karar verilmelidir. Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı, geçerli bir Bağ-Kur sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir. Kabule göre de; talep sonucu 30.04.2014 olmasına rağmen talep aşılmak suretiyle 05.05.2014 tarihine kadar tespite karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

"İçtihat Metni"

Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi


Dava, 4/1-b kapsamındaki sigortalılığının geçerli olduğu ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi

I-İSTEM

Davacı, Kurumca iptal edilen 01.08.2008 - 30.04.2014 tarihleri arasında sigortalılığının tespiti ile 05.05.2014 başvuru tarihi itibariyle yaşlılık aylığı tahsis edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II-CEVAP

Davalı Kurum vekili; Davacı tarafın oda kaydının bulunduğu ancak vergi kaydının bulunmadığını, 01.10.2008 tarihi itibariyle sigortalılık için vergi kaydının zorunlu olduğunu, davacı tarafın fazla ödemelerinin bulunduğunu, bu ödemelerin isteğe bağlı değerlendirilmesi hususunda bir talebinin bulunmadığını, davacının talep ettiği süreler için Bağ-Kur sigortalılık tespitine imkan bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III-MAHKEME KARARI

A-İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, davacı ...'nun 01/10/2008-05/05/2014 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalı sayılması gerektiğinin tespitine, davacının 05/05/2014 tahsis başvuru tarihi itibari ile 53 yaş ve 25 tam yıl prim ödemesinin bulunduğu tespit edilmekle yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığı ve tahsis talep tarihini izleyen 01/06/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

B-BAM KARARI

... Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:

Davalı Kurum vekili, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Kuruma yasal süreler dahilinde müracaat edip tescilini yaptırmayan davacının iş bu davada talep ettiği süreler için bağ-kur sigortalılık tespitine imkan bulunmadığını beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:

İnceleme konusu dosyada; Davacının 16.04.1990 tarihli İGB istinaden vergi mükellefiyeti nedeniyle 27.04.1989 tarihi itibariyle zorunlu bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 27.04.1989-30.09.1994 döneminde ticari faaliyetlerinden dolayı vergi kaydının bulunduğu, ... Esnaf ve Sanatkarlar Siciline 21.06.1989 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının ... Ticaret Odası'na Dokusan Tekstil ... şirketi olarak 11.02.1991 tarihinden itibaren kayıtlı olduğu, yönetim kurulunun 30.12.2013 tarihli kararı ile üyeliğinin 02.01.2014 tarihi itibariyle askıya alındığı ve 27.10.2016 tarihi itibariyle oda kaydının silindiği, Menemen Ticaret Sicil Müdürlüğü'nde kayıtlı İliye Timiş Tarım Hayvancılık Ltd. Şti.'de 25.11.2015 tarihi itibariyle şirket ortağı ve yetkilisi olduğu görülmektedir.

Diğer yandan davacı 05.05.2014 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunmuş, Kurum tarafından; Davacının 25.01.1992 tarihinden itibaren muhtelif tarihlerde yurtdışına giriş çıkış yaptığı ancak hangi ülkeye gittiği ve bu ülkede sigortaya tabi çalışıp çalışmadığının belgelenmesi gerektiğinin istenilmesine rağmen bu konuda herhangi bir belgenin temin edilemediği, ... Ticaret Odasına şahıs kaydı olmasına rağmen vergi kaydının olmadığının tespit edildiği, ticaret odası şahıs kaydına göre 05.03.2009 tarihli 2009/37 sayılı genelgeye göre 4/1-b sigortalılığının 01.10.2008 tarihi itibariyle sonlandırıldığı, 2012 yılından itibaren yapılan ödemelerin isteğe bağlı olarak değerlendirilmesinin istenilmesi durumunda bir dilekçe ile Kuruma müracaat edilmesi ve yurt dışında herhangi bir sigortalılığının bulunması halinde hizmet süresinin yeniden değerlendirileceği belirtilerek, buna göre de toplam hizmet süresinin 6695 gün olup, emeklilik şartı olan 51 yaşve 9000 günü doldurmadığı gerekçesiyle emeklilik talebi reddedilmiştir. Dosya içerisinde bulunan hizmet cetveline göre davacı 27.04.1989-01.10.2008 döneminde ve 25.11.2015 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu bağ-kur sigortalısı olup, Kurum davacıyı 01.10.2008-05.05.2014 döneminde 4/1-b kapsamında sigortalı kabul ettiği halde daha sonra yukarıda belirtilen nedenlerle sigortalılığını 01.10.2008 tarihi itibariyle durdurmuştur. Davacı 1990, 1991, 1992, 1996, 2003, 2004, 2006, 2008, 2012, 2013, 2014 yıllarında prim ödemesi yapmış olup, 43.811.65 TL fazla prim ödemesi bulunmaktadır.

6552 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 54. maddesinde; “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır....Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Mahkemece, Kurumun uzun yıllar davacıdan prim tahsil ederek kullandığı, bu durumun Medeni Kanunun 2. maddesine de aykırılık teşkil ettiğinden bahisle davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de, Medeni Kanunun 2. maddesine yönelik gerekçe yerinde olmayıp 5510 sayılı Yasanın geçici 54. maddesi gereğince araştırma yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla; Mahkemece öncelikle davacının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmayacağı hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuru sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır. Şayet Kurum, davacıyı anılan yasal düzenlemeden yararlandırmak suretiyle sigortalılığa geçerlik veriyorsa davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenerek karar verilmelidir.

Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı, geçerli bir Bağ-Kur sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir.

Kabule göre de; talep sonucu 30.04.2014 olmasına rağmen talep aşılmak suretiyle 05.05.2014 tarihine kadar tespite karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.

Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.