Yakınının Öldüğü Konusunda Yalan Söyleyerek Mazeret İzni Almak - Haklı Fesih
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2009/1692
Karar No : 2011/2159
Karar Tarihi : 2011-02-01





Davacı, kıdem, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ü. Acar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, Gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı vekili müvekkilinin davalı işyerinde çalışırken Amasya'da yaşayan kayınvalidesinin öldüğüne dair haber aldığını, 5 gün mazeret izni alarak gittiği Amasya'da kayınvalidesinin ölmediğini, hastanede müşahade altında olduğunu öğrendiğini, izin dönüşü kayınvalidesi ölmediği için işverence davacının kayınvalidesinin hastalığı nedeniyle 3 gün mazeret izni hakkı bulunduğu dikkate alınmadan, daha hafif disiplin cezalarının uygulanması değerlendirilmeden iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı vekili, ustabaşına telefon eden davacının kayınvalidesinin öldüğünü söyleyerek 5 gün mazeret izni aldığını, izindeyken yada dönüşünde kayınvalidesinin ölmediği hakkında beyanda bulunmadığını, kendisinden defin ruhsatı istendiğinde durumun ortaya çıktığını, davacının işverene yalan beyanda bulunarak işverenin güvenini kötüye kullandığını, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışı nedeniyle iş akdinin 4857 sy. 25/2-e ve g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel mahkemece feshin haksız olduğu kabul edilerek istek konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır.

Davacının kayınvalidesinin öldüğü gerekçesiyle izin almasına rağmen, ölmediğini öğrendiği halde bu yeni durumu izindeyken, yada izin dönüşünde işverene bildirmediği, gizlediği, izne ilişkin mazeretinin gerçek olmadığının araştırma sonucu ortaya çıktığı, davacının bu davranışının doğruluk ve bağlılığa aykırı olup, iş akdinin feshinin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.