Trafik Kazası Sonucu Ölüm Nedeniyle Hükmolunacak Manevi Tazminatta Dikkate Alınacak Kıstaslar
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/5954
Karar No : Trafik Kazası Sonucu
Karar Tarihi : 2019-04-01





Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası/ oğlu olan Kamil'in yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını, davalı ... şirketine 14.11.2011 tarihinde başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 5.000,00 TL. maddi ve toplam 150.000,00 TL. manevi tazminatın kaza (sigortacı için temerrüt) tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 30.04.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 1.190.149,27 TL'ye yükseltmiştir.

Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazada ölen ...'in kardeşi olan davacıların ölüm olayı nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek davacılar için 12.500,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

Davalı ... şirketi vekili, diğer davalı şirkete ait araçların filo kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu ve filoda yer alan araçların tamamı için 300.000,00 TL'lik ihtiyari mali sorumluluk teminatlarının bulunduğunu, SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... Tekst. Ltd. Şti. vekili, davaya konu kazada davalı sürücüsünün kusuru bulunmadığını, istenen manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 802.820,27 TL, .... için 121.433,32 TL, ... için 144.462,46 TL,.... için 60.716,66'şar TL. destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketi için 25.11.2011 tarihinden ve diğer davalılar için kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte (sigorta şirketi trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçelerindeki limitle sınırlı olmak üzere) davalılardan tahsiline; davacı ... için 46.500,00 TL. ve diğer davacılar için 25.000,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline; birleşen davanın kısmen kabulü ile davacılar için 11.000,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı .... vekili, davalı ... Teks. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen, birbiriyle uyumlu uzman bilirkişi heyeti raporlarındaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacılar desteğinin işvereni olan dava dışı şirket ile imzaladığı 12.09.2011 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde kararlaştırılan geliri de dikkate alındığında, tazminat hesabına esas kazancının dosya kapsamına uygun bulunmasına; aşağıda belirtilen yönler dışında, davacıların maddi tazminat alacağının, Dairemiz'in yerleşik uygulamalarındaki prensiplere uygun hesaplandığı uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasına; davacılar desteğinin şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan şirkete ait il içi servis aracında yolcu olduğu ve olayın iş kazası olmadığı dikkate alındığında, SGK tarafından davacılara bağlanan ve rücuya tabi olmayan ölüm aylığının tazminattan düşülmeyişinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekili, davalı ... Tekstil Ltd. Şti. vekili ve davalı .... vekilinin, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı taraf, ölenin iki çocuğu için de destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuş; mahkeme tarafından benimsenen bilirkişi raporunda, davacı çocuklar Rahmetullah ve ...'nın liseyi okuyacakları kabul edilip, bu eğitimlerinin sonuçlanacağı 19 yaşına kadar ölen babalarından destek alacakları kabul edilerek tazminat hesaplaması yapımıştır.

Desteğin, küçük çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacağını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Hakim, her somut olayda, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabul eder. Ana-babaya yardımda, onların yaşama süreleri; çocuklara yardımda ise, çocukların çalışmaya başlama süresi esas alınır. Çocuklarda, kız veya erkek olmalarına, yüksek öğrenim yapıp yapmamalarına göre farklı süreler kabul edilmektedir. Bunun dışında kız çocukları için genellikle, çalışmaya başlama veya evlenme ile destek ihtiyacı ortadan kalkar.

Mahkemece benimsenen 01.10.2015 havale tarihli hesap bilirkişisi ek raporunda, ailenin eğitim durumuna göre davacı çocukların ancak lise öğrenimi görebilecekleri gerekçesiyle, ölenin davacı çocuklarına 19 yaşına kadar destek olacağı kabul edilmiş ise de; davacılar desteğinin yüksek öğrenim mezunu ve annenin lise mezunu olduğu, davacıların Konya il merkezinde yaşadıkları ve ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında, davacı çocukların yüksek öğrenim görme ihtimallerinin çok yüksek olduğu açık olup, tazminat hesabının 25 yaş sonuna kadar yapılması gerekir. Benimsenen rapor, bu yönden hatalıdır.

3-Mahkemece benimsenen hesap bilirkişi raporunda, davacı eş ...'in rapor tarihindeki yaşı (36) ile 18 yaşından küçük iki çocuğunun bulunması nedeniyle evlenme ihtimalinin olmadığı kabul edilip tazminattan indirim yapılmamıştır. Oysa, Dairemiz'in yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin kaza tarihindeki yaşına göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu'ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmekte olup davacı eş Meryem'in kaza tarihindeki yaşı (33) ve küçük çocuk sayısı gözetilerek evlenme ihtimali oranının belirlenmeyişi nedeniyle de rapor hatalıdır.

Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacı çocuklar Rahmetullah ve ....'nın yükseköğrenim görmesinin kuvvetle muhtemel olduğu dikkate alınıp bu davacılar için 25 yaş sonuna kadar tazminat hesabının yapılması; davacı eş ...'in evlenme ihtimalinin, kaza tarihindeki yaşı ve küçük çocuk sayısına göre belirlenmesiyle indirim oranının saptanması ile tazminatların hesaplanması için, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı tespit ve hesaplama içeren rapor benimsenerek, eksik incelemeyle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

4-Davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi tazminat isteminde bulunmuş; alınan 06.04.2015 tarihli hesap bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini ıslah yoluyla artırmış; tarafların bilirkişi raporuna itirazları nedeniyle alınan, 01.10.2015 tarihli ek hesap raporunda, davacılar için hesaplanan toplam tazminat olan 1.262.299,11 TL. mahkeme tarafından da benimsenmiştir. Bu durum karşısında; davacıların maddi tazminat alacağının 1.262.299,11 TL. olduğu kabul edilmiş ve fazlaya ilişkin hak saklı tutularak yapılan ıslah gereği daha az maddi tazminata hükmedilmiş olması nedeniyle, aradaki fark yönünden, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğunun hükümde belirtilmeyişi de doğru olmamıştır.

5-Davalıların, davaya konu edilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden, davacılara karşı müteselsil sorumlu oldukları ve davacı tarafın müteselsil tahsil talebinin bulunduğu da dikkate alınmak suretiyle, hükmedilen tazminatlardan davalıların müteselsilen sorumluluğuna karar verilmeyişi doğru olmamıştır.

6-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar yakınının ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, ölenin eşi/ çocuğu/ annesi/ babası/ kardeşi olan davacılar için toplam 175.000,00 TL. manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.

6098 sayılı TBK'nun 56. (818 sayılı BK'nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/ babası/ çocuğu/ kardeşi olan yakınlarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih de göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, bir miktar yüksek manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.

7-Davacılar vekili, diğer davalı şirkete ait aracın trafik ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olan davalı ...ye, düzenlediği poliçeler nedeniyle husumet yöneltmiş; mahkemece, davacılar için hesaplanan maddi tazminatlardan davalıların sorumluluğuna karar verilirken, davalı ... şirketinin düzenlediği 3 ayrı poliçenin numaraları yazılıp sigortacının bu poliçelerdeki teminat limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduğu belirtilmek suretiyle hüküm tesis edilmiştir.

Davalı ... şirketi vekili tarafından, davaya konu kazada ölen diğer kişilerin yakınları ile yaralanan kişiler tarafından şirketleri aleyhine açılmış başka davalar bulunduğu; anılan davalarda da tazminata karar verildiği ya da verileceği için poliçelerdeki limit de dikkate alınıp garame hesabı ile sorumlu oldukları miktarların belirlenmesi talep edilmiş olmasına rağmen, bu hususta araştırma yapılıp rapor alınmadan karar verildiği görülmektedir.

Davaya konu kazada 4 kişinin (davacılar desteği dahil) öldüğü ve 6 kişinin de yaralandığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalının düzenlediği ZMSS poliçesinde, ölüm ve sakatlanma halinde kişi başı teminat limiti 200.000,00 TL, kaza başı teminat limiti 1 milyon TL; kasko poliçesi kapsamındaki İMSS teminat limiti, maddi ve bedeni ayrımı yapılmaksızın 300.000,00 TL; davalı tarafın kazaya karışan aracı da dahil olmak üzere çok sayıdaki aracı için düzenlenen, 07.10.2011- 08.03.2012 vadeli, diğer (filo) İMSS poliçesinde teminat limiti araç başına 500.000,00 TL'dir. Anılan son İMSS poliçesinde ayrıca, 07.10.2011- 10.10.2011 tarihleri arası hasarsızlık kaydıyla teminatın geçerli olduğu şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Eldeki dava bakımından davacılar için hesaplanan maddi tazminatın 1.262.299,11 TL. olduğu ve bu bedelin davalı sigortacı tarafından düzenlenen ZMSS ve İMSS poliçelerindeki teminat limitini aştığı; aynı kazada başka zarar görenlerin bulunduğu ve davalı sigortacıya karşı 4 ayrı davanın daha açılmış olduğu (bu davaların bir kısmında tazminata da hükmedildiği); davalının düzenlediği poliçelerden filo İMSS poliçesinde hasarsızlık kaydı ile İMSS teminatının geçerli olduğuna dair kayıt bulunduğu da dikkate alınmak suretiyle, davalı sigortacının her bir poliçeden dolayı sorumluluğunun ayrı ayrı değerlendirilmesi; hangi poliçeden dolayı ne kadarlık miktar için sorumluluğuna karar verildiğinin hükümde açıkça belirtilmesi gerektiğinden, bu hususlara riayet edilmeden, infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm tesisi, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırıdır.

Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında mahkemece; aynı kaza nedeniyle davalı ... şirketi aleyhine açılan diğer davaların aşamasının araştırılması ile o davalarda hükmedilen tazminat miktarlarının saptanması; davalı sigortacı tarafından düzenlenen 3 ayrı poliçede yer alan kişi başı ve kaza başı teminat limitleriyle, bilhassa filo İMSS poliçesindeki hasarsızlık şartıyla teminatın geçerli olduğuna ilişkin kaydın dikkate alınmasıyla, her bir poliçeden dolayı davalının sorumlu olduğu teminat limitinin saptanması; birden fazla zarar gören olduğu ve eldeki davanın davacıları için hesaplanan maddi tazminat miktarı limitlerin üzerinde olduğundan, hem kişi hem de kaza başına limitler dikkate alınıp, 2918 sayılı KTK'nun 96. maddesi gereği proporsiyon hesabı gerekip gerekmediğinin hükümde tartışılması, gerektiğinde bilirkişiden bu hesap için rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı ... Tekstil Ltd. Şti. vekili ve davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar yararına; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Tekstil Ltd. Şti. ve davalı ...Ş. yararına; (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Tekstil Ltd. Şti. yararına ve (7) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan dava asıl ve birleşen davada davacılara verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen davada davalı ... Tekstil Ltd. Şti.'ne verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan asıl davada davalı ...Ş. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılar ile asıl davada davalı ...Ş.'ye ve asıl ve birleşen davada davalı ... Tekstil Ltd. Şti.'ne geri verilmesine, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.