Trafik Kazası - Tazminat - Maluliyet - Kaza Tarihindeki Yönetmelik - Pasif Dönem - AGİ
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/405
Karar No : 2020/5729
Karar Tarihi : 2020-10-15





Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacı yayaya çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini 66.646,56 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;Davacının davasının kabulü ile 4.153,26-TL geçici iş göremezlik, 62.493,30-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 66.646,56-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 17.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekili sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.

25/11/2015 tarihli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan maluliyete ilişkin raporda, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre belirlenmiş, meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %19 olduğu, geçici iş göremezlik için öngörülen sürenin 6 ay olduğu kanaati bildirilmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır. Kaza tarihi 17.03.2014 olup Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

O halde mahkemece davacının maluliyetinin, kazanın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gereğince tespiti için ATK 3. İhtisas Dairesi'nden maluliyet raporu aldırılması ve sonrasında gerekirse konusunda uzman bilirkişiden yeniden aktüerya raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

3-İş göremezlik zararının hesabında, davacının gelirinin doğru biçimde belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve pasif devrede zararın asgari geçim indirimsiz asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira, asgari geçim indirimi (AGİ), ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.

Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aktif ve pasif dönem için net asgari ücret üzerinden hesap yapılmıştır. Davacının pasif dönemine ilişkin tazminata esas geliri belirlenirken AGİ dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır. Bu nedenlerle, pasif döneme ilişkin hesaplamanın, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması konusunda, ek rapor alındıktan sonra, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2),(3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.