Taşıma Sözleşmesi - CMR
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2017/121
Karar No : 2019/445
Karar Tarihi : 2019-04-11





"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.02.2011 tarihli ve 2007/216 E., 2011/38 K. sayılı karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28.05.2013 tarihli ve 2011/7539 E., 2013/11050 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı vekili, müvekkilinin ihraç ettiği kiraz emtiasının yurt dışındaki alıcısına teslim edilmek üzere davalı tarafından taşındığını, meydana gelen kaza sonucu emtianın tamamen hasara uğradığını, 69.060 Euro ile 600 YTL gümrük giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, kamyona yükleme ile hasardan alıcının sorumlu olacağını, tazminat isteminin fahiş bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının, davacının yurt dışına sattığı kirazın taşınması işini üstlendiği, trafik kazası sonucu emtianın tamamen hasarlandığı, taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğu, zararın belirlendiği, davacının ayrıca gümrük gideri yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 56.237 Euro'nun 19.07.2007 tarihinden itibaren %5, 600 TL'nin ise dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, satışın CFR niteliğinde olmasına, mal mukabili kaydı içermesine, satılan kirazın yurt dışı edilmeden Türkiye'de kazaya maruz kalmasına, satış bedelinin alıcısı tarafından davacıya ödendiğinin kanıtlanmamasına, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğunun sabit olmasına, yapılan gümrük giderinin CMR'nin 23/4. maddesi uyarınca talep edilmesinin mümkün bulunmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, dava dışı Almanya'da mukim firmaya sattığı 12.06.2007 tarihli fatura kapsamı 19.758 kg brüt, 17.800 kg net kirazın alıcısına teslim edilmek üzere taşınması için davalıyla sözleşme imzaladığı, bu sözleşme uyarınca yükün 12.06.2007 tarihinde davalıya teslim edildiği, taşımayı yapan araç sürücüsünün aynı gün saat saat 23.00'te tek taraflı kaza yapması sonucu kiraz yükünün tamamen hasarlandığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki çekişme, taşıma sözleşmesinin ihlali dolayısıyla davacının tazminat talep edip edemeyeceği ve talep edebilecekse tutarı noktalarında toplanmaktadır.
Taşımanın yapıldığı güzergah dikkate alındığında uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu'na tabi olduğu çekişmesizdir. Anılan Konvansiyonun 17. maddesi hükmü uyarınca taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edilinceye kadar malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden dolayı sorumludur. Açıklanan bu sorumluluk kapsamında istenebilecek tazminat ve tazminatın hesaplanma şekli de CMR'nin 23-28. maddelerinde hükme bağlanmıştır. CMR düzenlemesinde taşıyıcıdan talep edilebilecek zarar, göndericinin zararın tazmininden daha çok, zarardan sorumlu taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesi temeline dayalıdır. Başka bir anlatımla, bu konvansiyonun uygulanması gereken taşımalarda tam tazminat esası geçerli değildir.
CMR'nin 23 ve 25. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde malın tamamen hasarlanması halinde taşıyıcı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanır. Malın kıymeti de, ticaret borsası fiyatına göre saptanır. Eğer böyle bir fiyat yoksa, geçerli piyasa fiyatlarına göre tespit yapılır. Şayet ne ticaret borsası fiyatı ne de geçerli piyasa fiyatı mevcut değil ise, bu halde aynı cins ve kalitedeki malların normal kıymetine göre yapılacaktır. Değer hesaplanırken teslim yeri ve anındaki fiyatı kadar, emtianın konumu, özellikleri de esas alınacaktadır. Ancak, depolama v.s maliyeti artırıcı unsurlar dikkate alınmayacaktır. Ancak, belirlenen bu değer, hiçbir şekilde taşınan emtianın brüt ağırlığının kilogram başına 8,33 hesap birimi özel çekme hakkı (SDR) ile çarpımı sonucu elde edilecek miktarı aşamayacaktır. O halde, açıklanan şekilde öncelikle gerçek zarar belirlenecek, daha sonra istenebilecek tazminatın üst sınırı tespit edilecek, üst sınırı geçmemek üzere gerçek zararın tazminine karar verilecektir.
Dava konusu olayda mahkemece teslim edilen kirazın ticaret borsası fiyatının bulunmadığından değeri bakımından araştırmalar yapılmış, birden ziyade rapor alınmış, son olarak mahallinde yaptırılan bilirkişi kurulu ek raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, hasarlanan kirazın değerinin tespitine yönelik inceleme yeterli olmadığı gibi, temel alınan bilirkişi raporu da CMR'nin 23-28. maddelerine uygun düzenlenmiş değildir. Öte yandan, davacı vekilinin kirazın kg fiyatına yönelik birinci ve ikinci bilirkişi raporuna yönelik açıklamaları, kg fiyatını 5.45 TL kabulü, ikinci bilirkişi raporu sonrası yeniden rapor alınmaması yönündeki beyanı ve sonraki raporların davalı istemi üzerine alınmasına rağmen kirazın kg fiyatını 5.63 TL olarak aleyhine belirleyen raporun kabul edilmesi de usulen doğru görülmemiştir. Ayrıca, kirazın değerinin belirlenmesi bakımından ticari kalite denetim yeterlilik belgesinde 'TS. 793 Taze Kiraz Standardı' açıklamasına yer verilmesi karşısında bu standardın ne olduğu, anılan standartta kirazın 12.06.2007 tarihindeki Alaşehir İlçesi'ndeki değerinin ne olabileceği araştırılmış değildir.
Bu durum karşısında, taşımaya konu hasarlanan kirazın standardının araştırılması, ihraç edilebilirliği dahil tüm özellikleri çerçevesinde taşıma için teslim alındığı yer Alaşehir İlçesi'ndeki değerinin ne olabileceği ve CMR Konvansiyonu 23-28. maddeleri çerçevesinde davacının talep edebileceği tazminat tutarının tespiti yönlerinde uzman bilirkişi kurulundan denetime uygun rapor alınması ve tarafların önceki raporlara yönelik açıklamaları da dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.…”
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, uluslararası karayoluyla taşıma (CMR) sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili tarafından Manisa-Alaşehir’den temin edilen net 17.800 kg kiraz emtiasının 69.060 Euro bedelle Almanya’ya ihracının yapıldığını, nakliye işinin CMR nakliye sözleşmesi ile davalı tarafından üstlenildiğini, ihraç konusu kirazların Alaşehir'de davalı şirkete ait araca sağlam ve mevzuata uygun şekilde yüklenerek teslim edildiğini, ancak nakliye sırasında davalı şirkete ait aracın direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesiyle meydana gelen kaza neticesinde tüm kiraz emtiasının zayi olduğunu, oluşan zarardan davalının sorumlu olduğunu, yapılan ihtara rağmen müvekkilinin zararının karşılanmadığını ileri sürerek 69.060,00 Euro fatura bedeli ile 600,00TL gümrük bedelinin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından yapılan ihracatın FOB satış esasına dayandığını ve araca yükleme ile hasardan alıcının sorumlu olacağını, bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, ayrıca tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece; davalı tarafından davacının yurtdışına sattığı kiraz emtiasının taşınması işini üstlenildiği, taşımanın CMR hükümlerine tabi olduğu, meydana gelen trafik kazası sonucu kiraz emtiasının tamamen hasarlandığı, tespit edilen zarar ile gümrük giderinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 56.237,00 Euro'nun temerrüt tarihi olan 19.07.2007 tarihinden itibaren %5 faiziyle birlikte, 600TL'nin ise dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel mahkemece, önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi İle İlgili Anlaşma (CMR) hükümlerine tabi olan dava konusu taşımada zarar tespiti yapılırken, taşımaya konu emtianın taşıma için teslim alındığı yerdeki değerinin usulüne uygun şekilde belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, somut olaya uygulanması gereken ve ülkemizin de 02.12.1994 tarihli ve 94/6322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katıldığı 04.01.1995 tarihli ve 22161 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolu ve Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi İle İlgili Anlaşmanın (CMR) 17/1. maddesi gereğince, kural olarak taşıyıcı malları teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, bunların tamamen veya kısmen kaybından ve vuku bulacak hasardan sorumludur.
Emtianın hasara uğraması hâlinde ödenecek tazminat ve tazminatın belirlenme yöntemi CMR’nin 23. ilâ 28. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
CMR’nin 25/1. maddesi gereğince; hasar durumunda taşımacı, CMR’nin 23/1, 2 ve 4. maddelerine göre belirlenen değerin hasar nedeniyle azalmış kısmı kadar olan bedeli tazminat olarak ödeyecektir. Bununla birlikte CMR’nin 25/2. maddesinde, emtianın tamamının hasara uğraması hâlinde tam zıyaa ilişkin tazminatın, eşyanın bir kısmının hasara uğraması durumunda ise o kısmın zıyaa uğraması durumundaki tazminatın aşılamayacağı da hükme bağlanmıştır.
CMR’nin 23/1. maddesi gereğince; taşıyıcı tarafından ödenecek tazminatın hesaplanmasında ilk olarak emtianın teslim alındığı yer ve zamandaki değerinin belirlenmesi gerekmektedir. CMR’nin 23/2. maddesine göre de; bu değer emtianın borsa fiyatına, böyle bir fiyatın yokluğu hâlinde piyasa fiyatına, onun da olmadığı durumlarda ise aynı tür ve nitelikteki emtianın mutad (objektif) değerine göre tespit edilir.
Bununla birlikte CMR’nin 23/3. maddesinde; ödenecek tazminatın her hâlde, eksik brüt ağırlığın (zıyaa uğrayan emtianın brüt ağırlığının) beher kilogramı başına 8,33 hesap birimini (Özel Çekme Hakkı) aşmayacağı düzenlenmiştir.
Nihayet CMR’nin 23/4. maddesi gereğince; taşıyıcı, taşıma ücreti ve taşıma nedeniyle yapılan diğer masrafları, tam zıya hâlinde tamamen, kısmi zıya hâlinde ise zıyaa uğrayan kısımlarıyla orantılı olarak iade etmekle yükümlüdür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından dava dışı Almanya’da mukim şirkete satılan brüt 19.758 kg kiraz emtiasının taşınması için davalıyla sözleşme imzalandığı, bu sözleşme gereğince emtianın taşınmak üzere 12.06.2007 tarihinde davalıya teslim edildiği ve taşımayı yapan araç sürücüsünün aynı gün tek taraflı kaza yapması sonucu kiraz emtiasının tamamen zayi olduğu uyuşmazlık dışıdır.
Dosya kapsamında bulunan ilk bilirkişi kurulu raporunda, fatura ve ticaret borsası alım satım beyannamesi nazara alınarak kiraz emtiasının kilogram fiyatı 5,45TL esas alınarak hesaplama yapılmış, tarafların itirazı üzerine alınan ikinci bilirkişi kurulu raporunda, ticaret borsası alım satım beyannamesi ve sunulan faturalardaki değerler nazara alınarak kiraz emtiasının kilogram fiyatı 5,45TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili 08.01.2010 tarihli dilekçe ile ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Davalı vekilinin itirazı üzerine aldırılan üçüncü bilirkişi kurulu raporunda, kiraz emtiasının borsa fiyatı, meyve-sebze hali fiyatları, Alaşehir İlçe Tarım Müdürlüğü fiyatları ile dış satımlardaki kalite tercihi de nazara alınarak kiraz emtiasının kilogram fiyatı ortalaması 2,92TL olarak değerlendirilmiştir. Raporlar arasında oluşan çelişki nedeniyle ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi kurulu raporunda, ihraç edilen kirazın ortalama birim fiyatın 3,00TL’ye tekabül ettiği ve masrafların yansıtılmasından sonra kilogram fiyatının 4,13TL olduğu belirlenmiştir. Aynı bilirkişi kurulundan alınan ek raporda ise kiraz emtiasının kilogram fiyatı 5,63TL esas alınarak hesaplama yapılmış, mahkemece ek rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Oysaki CMR’nin 23/1. maddesi gereğince; taşıyıcı tarafından ödenecek tazminatın hesaplanmasında ilk olarak emtianın teslim alındığı yer ve zamandaki değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu değer emtianın borsa fiyatına göre belirlenecek olup, böyle bir fiyatın yokluğu halinde piyasa fiyatına, onun da olmadığı durumlarda ise aynı tür ve nitelikteki emtianın mutad (objektif) değerine göre tespit edilecektir. Dosya kapsamında bulunan ve taşımaya konu kiraz emtiası için düzenlenen müstahsil makbuzlarında kirazın kilogram fiyatının 5.50TL olduğu ve Alaşehir Ticaret Borsası Alım Satım Beyannamesinde ise kirazın kilogram fiyatının 5,45TL olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca taşımaya konu kiraz emtiası için düzenlenen satış faturasında kirazın kilogram fiyatının 3,70 Euro (6,59TL) olarak kararlaştırıldığı görülmektedir.
Bu itibarla, davacı vekilinin kirazın kilogram fiyatını 5,45TL olarak tespit eden ve buna göre tazminat hesaplayan ikinci bilirkişi kurulu raporuna itiraz etmediği hususu da gözetildiğinde taşımaya konu kiraz emtiasının CMR’nin 23/1. maddesi gereğince teslim alındığı yer ve zamandaki değerinin (ticaret borsa fiyatı) 5,45TL olduğunun kabulü gerekmekte olup, tekrardan bilirkişi kurulu raporu alınmasına gerek bulunmamaktadır.
O hâlde, mahkemece, taşımaya konu kiraz emtiasının, CMR’nin 23/1. maddesi gereğince teslim alındığı yer ve zamandaki değerinin 5,45TL olarak kabul edilmesi ve buna göre hesaplanan tazminat miktarının ise CMR’nin 23/3. maddesinde belirtilen sınırlı sorumluluk miktarının çok altında kaldığı husus da gözetilerek sonucuna karar verilmesi gerekmektedir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında; yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporlarında kiraz emtiasının cinsi dikkate alınmadan ve CMR’nin ilgili maddeleri gözetilmeden raporlar hazırlandığı, bu nedenle CMR’nin ilgili maddelerine ve dosya içeriğine uygun olarak uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği, bu itibarla Özel Dairenin bozma gerekçesinin yerinde olduğu ve direnme kararının bu gerekçelerle bozulması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş, Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Bu nedenle, yerel mahkeme direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekir.

SONUÇ:

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun’un 440. maddesine göre kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.04.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Dava, uluslararası taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu, net 17.800 kg kiraz emtiası 69.060 Euro bedelle Alaşehir’den Alanya’ya ihraç edilmiş, nakliye işe CMR nakliye sözleşmesi ile davalı tarafından üstlenilmiştir. Nakliye sırasında meydana gelen kaza neticesinde kiraz emtiası tam hasara uğramış, davacı tarafından fatura bedeli ile gümrük bedelinin reeskont faiziyle davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Özel Daire ile Mahkeme arasında uyuşmazlık, CMR hükümlerine tabi dava konusu taşımada zarar tespiti yapılırken, zayi olan kiraz emtiasının taşıma için teslim alındığı yerdeki değerinin usulüne uygun belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
Zıya hâlinde ödenecek tazminatın belirlenmesinde, CMR Konvansiyonu 23/2. maddesi hükmünün nazara alınarak zarar tespiti gerekmekte olup, anılan hükme göre, eşyanın değerinin tespiti, eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki borsa fiyatına göre, böyle bir fiyatın bulunmadığı durumlarda piyasa fiyatına göre ve her iki fiyatın da mevcut olmadığı hâllerde ise eşyanın herkes için geçerli olan objektif değerine göre yapılır. Hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, eşyanın değerinin tespitinde eşyanın gönderen/gönderilen için ifade ettiği değerin tazminatın belirlenmesinde herhangi bir önemi yoktur. Eşyanın gönderen ile gönderilen arasında belirlenmiş, örneğin faturaya geçirilmiş değeri, eşyanın piyasa değerinin belirlenmesinde önemli bir emare teşkil eder. Ancak, gönderen ve gönderilenin belirlemiş oldukları söz konusu değer eşyanın değeri hakkında kesin bir kanıt niteliği taşımadığından ve CMR’nin 23/2.nci maddesinde tazminatın hesabında eşyanın fatura değeri değil, piyasa değeri ölçüt kabul edildiğinden, faturada yer alan değerin gerçek değeri yansıttığı ölçüde tazminatın belirlenmesinde göz önüne alınabileceği açıktır. Bu nedenlerle, CMR 23/2 inci maddesi hükmüne göre mal değerinin belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre tazminata hükmedilir.
Somut olayda, kiraz emtiasının Antalya’daki Günaydın İthalat İhracat Ltd. Şti.’nden alınmasına ilişkin 12.06.2007 tarihli faturada kg fiyatı 6,50TL Alaşehir Ticaret Borsası alım satım beyannamesinde 5,45TL, davacı tarafından Hamburg/Almanya’ya ihracına ilişkin aynı tarihli faturada kilogramı 3,70 Euro gösterilmiş, müstahsil makbuzlarında cinsi kiraz olarak geçen ürünün kilogramı 55TL olduğu, CMR taşıma senedinde “taze kiraz” olarak yazılmış, kirazın alıcısının sigorta şirketi tarafından yaptırılan 21.06.2007 tarihli ekspertiz raporunda piyasa değeri konusunda Antalya Hâl fiyatları nazara alınarak en yüksek 3,50TL, faturada 3,70 Euro=6,59TL olduğu belirtilerek 3,50TL üzerinden hesaplama yapılmış, Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Şube Müdürlüğü’nün fiyat listesinde 12.06.2007 tarihinde Salihli Kiraz cinsinin kilogram fiyatı 3,50TL olduğu bildirilmiştir. Alaşehir Ticaret Borsası’nın Haziran 2007 Bülteninde kirazın en az 1,10TL ve 2,25TL en çok 4,92TL ve 5,00TL olduğu, ortalama 2,50TL ve 2,92TL fiyatı olduğu kayıtlı olup, Alaşehir İlçe Tarım Müdürlüğü’nce 12.06.2007 tarihinde kirazın alım satım fiyatının 2-3TL ortalama 2,5TL olduğu bildirilmiştir.
29.06.2009 havale tarihli bilirkişi kurulu birinci raporunda, 12.06.2007 tarihli itibariyle, Alaşehir Ticaret Borsasında kiraz muamelesi olmadığından, fatura ve ticaret borsası alım satım beyannamesini nazara alarak kilogramı 5,45TL esas alınmasının yerinde olduğu belirtilerek hesaplama yapılmış, tarafların itirazı üzerine alınan 2.bilirkişi kurulu kirazın Ticaret Borsası alım satım beyannamesinde ve sunulan faturalardaki değerleri nazara alınarak, kilogram başına 5,45TL esas alınmasının uygun olduğu belirtilmiştir. Bu rapora davalı vekilinin itirazı üzerine 3.rapor alınmıştır. Bu raporda, Haziran ayı borsa fiyatı, Hal fiyatları, Alaşehir İlçe Tarım Müdürlüğü fiyatları dikkate alınarak ve dış satımlardaki kalite tercihide nazara alınarak kaliteli kiraz ürünü için ortalama fiyatı 2,92TL alarak değerlendirilmiştir. Mahkemece Alaşehir Ziraat Mühendisleri heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti 8.11.2010 tarihli raporda ihraçlık kirazın Haziran 2007 tarihinde alım-satım birim fiyatının 2,50TL ilâ 3,50TL arasında değiştiği, ortalama birim fiyatın 3,00TL ye tekabül ettiği, kirazın dava tarihi itibariyle alımından alıcı ülkeye teslimatına kadarki süreçte yapılan harcama tutarlarının birim fiyata yansımasının 1,13TL olup, kilogram maliyetinin toplam 4,13TL olduğu, 27.12.2010 havale tarihli ek raporlarında ise, ilk raporda dava tarihi itibariyle hesaplama yapıldığından, ürünün teslim tarihi 12.6.2007 itibariyle değerlendirildiğinde, ihracatlık kalite değeri yüksek “ 900 Ziraat Kiraz” çeşidinin (Napolyon) ilk hasat tarihi 5-7 Haziranda başladığı düşünüldüğünde, bu tarihten sonra geçen 7-10 günlük sürede “turfanda” olarak kabulü gerektiği ve bu sürede hasat edilen kirazın satış fiyatının maximum düzeyde olup, 4-5T/kg olduğu, ortalama 4,5TL kabul edilip 1,13TL harcama tutarlarıyla birlikte maliyetin 5,63TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu ek rapor dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne kara verilmiştir.
Özel Dairenin bozma ilâmında belirtildiği üzere, tamamen hasarlanan kirazın değerinin tespitine dair verilen raporlar CMR’nin 23-28. maddelerine uygun değildir. Yukarıda açıklandığı gibi, malın taşınmak üzere teslim edildiği yer (Alaşehir) ve zamanına göre kıymeti belirlenecek, bu belirlemede borsa fiyatı yoksa geçerli piyasa fiyatı nazara alınacak, geçerli piyasa fiyatı mevcut değilse aynı cins ve kalitedeki malların normal kıymetine göre hesaplama yapılacaktır. Depolama vs. maliyeti artırıcı unsurlar dikkate alınmayacak, teslim yeri ve zamanındaki fiyat kadar, emtianın özellikleri de dikkate alınacak ve CMR uyarınca emtianın brüt ağırlığının kilogram başına 8,33 hesap birimi özel çekme hakkı (SDR) ile çarpımı sonucu elde edilen miktarı aşamayacaktır. CMR düzenlemesinde, taşıyıcıdan talep edilebilecek zarar, taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesi temeline dayalı bir zarara ilişkin olup, yoksa göndericinin zararının tazmini esası geçerli değildir. Mahkemece, son rapordaki, maliyet değerinin de ilavesiyle bulunan 5,63TL bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne kara verilmiş ise de rapor, CMR hükümlerine uygun bir değerlendirme içermediği gibi, davacı vekili de ilk iki raporda 5.45TL kilogram fiyatına itiraz etmemiş, 7.1.2010 tarihli beyan dilekçesinde kilo bedeli ile ilgili olarak, işin uzamaması bakımından bu yönden yeniden bir bilirkişi incelemesi talepleri olmadığını belirterek, dilekçenin talep kısmının 2. bendinden ikinci rapora uygun olarak davanın kabulünü talep etmiştir. Davacının bu beyanları ile kilogram fiyatı 5.45TL bakımından davalı yararına usulü kazanılmış hak doğmuş bu husus nazara alınmadan da karar verilmiştir. Ayrıca, davalı bu raporlara itiraz etmiş ve alınan diğer raporlarda 2,92TL, 4,13TL, 5,63TL fiyatlar belirlenmiş, bu raporlarda CMR hükümlerine uygun düzenlenmiştir. Raporlarda kiraz cinsi, ihraç edilen kirazın cinsine uygun olmayıp, aynı cins ve kalitedeki kiraza göre değerlendirme yapılması gerekeceğinden, dava konusu kirazın “ticari kalite denetim yeterlilik belgesi” içeriğinde, “ilgili ulusal mevzuat” bölümünde “TS.793 taze kiraz standardı” ve kalite sınıfı “1.Sınıf” olarak denetim beyanının sorumlu denetçi tarafından tasdik edildiği nazara alınarak, raporun bu cins ve kalite kiraz bakımından düzenlenmesi zorunludur. Mahkemece bu standardın ne olduğu, bu cins kirazın 12.06.2007 tarihinde Alaşehir’deki değeri konusunda bir rapor alınmamış, yeterli olmayan ve davacının ilk iki rapora beyanındaki değeri de aşan son rapordaki değere göre karar verilmiş olup, bu hususları içeren bozmaya karşı verilen direnme kararının bozulması gerekir. Ayrıca mahkemece, ilk iki rapora itibar edilmeyip, davalı vekilinin itirazı üzerine 3. bilirkişi raporu alınmasına karar verildiğine ve itirazlar üzerine 4. rapor ve ek rapora gidildiğine göre, artık tekrar dönüp, itibar edilmeyen ilik iki rapora göre ve o raporlarda belirlenen 5,45TL değere göre karar verilmesi usulen mümkün olmadığından ve o raporlar da yukarıda açılanan inceleme usulüne uygun olmadığından, kararın sayın çoğunluğun kabul ettiği şekilde 5,45TL değere göre karar verilmesi şeklinde değişik gerekçeyle bozulması görüşüne katılmıyor, Özel Daire’nin bozma ilamındaki gibi, CMR hükümlerine, dosya içeriğine uygun bilirkişi raporu alınması gerektiği gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyoruz.