Tasfiye Sonrası Dağıtım Olmadığı İçin Tasfiye Memuru Cezalardan Sorumlu Tutulamaz
Danıştay 3. Daire
Esas No : 2023/7756
Karar No : 2024/2071
Karar Tarihi : 2024-04-17





Özet:

Dava, davacı adına — tasfiye edilerek ticaret sicilinden silinmiş olan ... Pazarlama ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin — 2008 ila 2010 yıllarına ilişkin Ba-Bs bildirim formlarının süresinde verilmediğinden bahisle, tasfiye memuru sıfatıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptali istemine ilişkindir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 9. fıkrasına göre, tasfiye öncesi dönemlere ilişkin vergi borçları ve cezalar, müteselsilen sorumlu olmak üzere şirketin kanuni temsilcileri adına; tasfiye dönemine ilişkin olanlar ise tasfiye memuru adına salınmalıdır. Somut olayda, asıl borçlu şirketin 27/02/2012 tarihli tasfiye sonu beyanına göre herhangi bir dağıtılabilir kazancı bulunmamaktadır. Bu durumda, tasfiye memurunun sorumluluğunu doğuran şartlar oluşmadığından, özel usulsüzlük cezasının bu kişi adına kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış ve cezalar kaldırılmıştır.

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararına uyulmaksızn ilk kararda ısrar edilerek verilen ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nca temyiz istemi ısrar hükmü yönünden reddedilen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan ... Pazarlama ve Dış Ticaret Limited Şirketi'nin 2008 ila 2010 yıllarına ilişkin Ba-Bs bildirim formlarının süresi içerisinde elektronik ortamda verilmediğinden bahisle tasfiye memuru sıfatıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin 03/07/20029 tarihinde yürürlüğe giren 9. fıkrasında, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi birinin adına yapılacağı, şu kadar ki bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğunun tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlı olacağının kurala bağlandığı, asıl borçlu şirketin tasfiyesinin tamamlanarak 27/02/2012 tarihli tasfiye sonu beyana göre alacağı ve borcunun olmadığının ilan edildiği, olayda tasfiye sonucu dağıtılan bir kurum kazancı bulunmaması nedeniyle, yukarıda anılan 5520 sayılı Yasanın 17. Maddesi gereğince tasfiye memuru için öngörülen sorumluluk şartları gerçekleşmediğinden dava konusu cezalarda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle cezalar kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve ilgili genel tebliğler uyarınca kesilen dava konusu cezaların hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun 16/11/2022 tarih ve E:2022/1471, K:2022/1399 sayılı kararıyla Dairemize gönderilen dosya ile ilgili Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Temyiz isteminin reddine,

2. Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının ONANMASINA,

3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/04/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.