Tarımsal Kredi Alacağı - Zamanaşımı
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/2906
Karar No : 2019/5289
Karar Tarihi : 2019-09-11





Davacı vekili, banka ile davalı arasında 01/01/2000 tarihinde tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının söz konusu kredinin 1.447,00 TL ana para 4.003,00 TL faizi olmak üzere toplam 5.450,00 TL'lik kısmını ödemediğini, sözleşmede uygulanacak temerrüt faizi oranının %30 olarak belirlendiğini, kurumlarınca davalı aleyhine açılmış birçok icra takibinde alacak tahsil edilemediğini ileri sürerek açıklanan bu sebeplerle davalı tarafından ödenmeyen 1.447,00 TL ana para 4.003,00 TL faizi olmak toplam 5.450,00 TL bakiye alacağının dava tarihinde işleyecek %30 temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, dava konusu alacığın zamanaşımına uğradığını, davalıya 01/01/2000 tarihinden bugüne kadar herhangi bir çağrı veya ihtar gönderilmediğini, davacı tarafça belirtilen miktar kadar bir borcun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 146. maddesinde, aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabi olduğunun belirtildiği, dava konusu alacağın dayanağı olarak gösterilen kredi sözleşmesinin 01.11.1999 tarihinde düzenlendiği, alacağa ilişkin icra takinin 07.01.2015 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 02.03.2016 tarihinde açıldığı, mevcut icra takibinin zamanaşımı süresinden sonra yapıldığı anlaşıldığından zamanaşımını kesmediği, bunun dışında da zamanaşımını kesen her hangi bir neden bulunmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, tarımsal kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsiline ilişkindir.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 149. maddesinde, "Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla başlar. Alacağın muaccel olmasının bir bildirime bağlı olduğu hallerde, zamanaşımı bu bildirimin yapılabileceği günden işlemeye başlar" hükmünü haizdir.

Davacı vekili, davalının, 01/01/2000 tarihli tarımsal kredi sözleşmesi gereği bakiye alacağını ödemediğini ileri sürmüş, davalı vekili süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Yerel mahkemece, kredi sözleşmesinin 01.11.1999 tarihinde düzenlendiği, alacağa ilişkin icra takibinin ise 07.01.2015 tarihinde zamanaşımı süresi geçmesinden sonra yapıldığı gerekçesiyle

davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, TBK 149. maddesine göre, zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacağı dikkate alınarak, mahkemece muacceliyet tarihi belirlenmeksizin zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.