Taahhüdü İhlal Suçu - Borç Miktarı Yönünden Belirsizlik
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/4677
Karar No : 2020/8134
Karar Tarihi : 2020-10-06





Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık ...'nun, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... 2. İcra Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli ve 2019/180 Esas, 2020/74 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 3. İcra Ceza Mahkemesinin 14/02/2020 tarihli ve 2020/22 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 25/03/2020 gün ve 94660652-105-16-5525-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/05/2020 gün ve KYB. 2020/ 46819 Sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.

Anılan ihbarnamede;

Dosya incelendiğinde, 2004 sayılı Kanun'un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 03/12/2018 tarihli taahhütnamede, takip çıkışı asıl alacak 121.000,00 Türk lirasına ilaveten ferileriyle birlikte toplam borç miktarı 172.971,98 Türk lirası üzerinden taahhüt alınmış ise de, anılan taahhütten önce dosya kapsamında ... 3. İcra Müdürlüğünün 2018/12147 sayılı dosyasına mahsuben 31/10/2018 tarihinde 24.000,00 Türk lirası, 30/11/2018 tarihinde 6.500,00 Türk lirası haricen ödemelerin bulunduğu, alacaklı vekilinin 30/04/2019 tarihinde adı geçen icra müdürlüğüne sunmuş olduğu dilekçe ile söz konusu ödemeleri kısmen kabul ettiği ancak taahhüt alındığı sırada gerçek alacak miktarının belirlenmesini sağlayacak taahhüt öncesi yapılan bu ödemeleri bildirmeyip borç miktarından düşülmesini engellediği, belirtilen ödemeler düşüldüğünde ise taahhüt tarihi itibarıyla sanığın borcunun taahhütnamede yazılan miktar kadar olmadığı, mevcut haliyle gerçekteki toplam borç miktarının açıkça gösterilmemesi nedeniyle borç miktarı yönünden taahhütnamede belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 3. İcra Ceza Mahkemesinin 14/02/2020 tarihli ve 2020/22 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine, 06/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.