Suriye Uyruklu Mirasçılar - Mirasçılık Belgesinin İptali
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/8239
Karar No : 2019/2548
Karar Tarihi : 2019-03-21





Özet:

  • Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.
  • Miras bırakandan Suriye uyruklu mirasçılarına intikal eden Türkiye'deki taşınmazların miras bırakanın ölüm gününden sonra yürürlüğe giren ve Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararnameleri karşısındaki hukuki durumu tartışılmamış, miras bırakandan sonra ölen Suriye uyruklu mirasçılarının ölüm günü itibarıyla Suriye ile ülkemiz arasında miras yolu ile taşınmaz edinmede karşılıklığın bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın hüküm verilmiştir.
  • Eksik araştırma ve soruşturma ile ve yasal düzenlemeler gözardı edilerek hüküm verilemez.
  • Türkiye‘de bulunan taşınmazları edinmede karşılıklığın bulunmaması halinde ise mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösterecek ve Türkiye‘de bulunan taşınmazların mirasçılara geçmeyeceği yönünde kayıt içerecek şekilde mirasçılık belgesi düzenlenmelidir. Mahkemece açıklanan bu olgular gözardı edilerek hüküm verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

 

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.07.2009 ve 04.03.2011 günlerinde dilekçelerle mirasçılık belgesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 20/07/2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen dava davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.

Davacı vekili davada ve birleştirilen davada, ... ili ... ilçesi, Mollafenari Mahallesi, Çarşıkapı Caddesinde bulunan 8 pafta, 254 ada, 16 ve 36 parsel sayılı taşınmaz malların 3/20 hissesinin Suriye uyruklu ... adına kayıtlı olduğunu Bakanlar Kurulunun 01.10.1966 tarih ve 6/7104 sayılı kararnamesi gereğince Hazinece el konularak idaresinin Milli Emlak Müdürlüğünce yürütüldüğünü, taşınmaz malların tapuda ... oğlu ... adına kayıtlı iken bu kişinin 1950 yılında ölümü ile ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/1419 E. sayılı veraset ilamı uyarınca tapunun 16.07.1951 tarih ve 3769 yevmiye No'lu işlemiyle 3/20 payları murisin kızı Fehmiye İnaye'ye kaldığını, diğer payların da diğer mirasçılarına kaldığını, ...Suriye vatandaşı olduğunu ve dul ve çocuksuz olarak 1968’de öldüğünü, eşinin ise kendisinden önce öldüğünü, ...'nin Türkiyedeki mirasının kardeşlerine intikaline hüküm kurmuş olan ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/729E. ve 1969/635K. sayılı veraset ilamının iptaline, Hazinenin mirasçılığına karar verilmesini istemiştir.

Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

Mirasçılık belgesi, mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 517. maddesi hükmüne göre miras ölümle açılır. Mirasçı olabilmek için miras bırakanın ölüm gününde mirasçılığa ehil ve sağ olmak yeterlidir. Mülga 2675 sayılı Kanunun 22/1. maddesi hükmüne göre de, miras ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye'de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukuku uygulanır. Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

Suriye uyruklu kişilerin Türkiye'de bulunan taşınmaz malları yönünden 1062 sayılı Kanun ile ve 13.11.1939 gün ve 2/10250 sayılı, 18.11.1957 gün ve 4/9697 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnameleri ile kısıtlamalar getirilmiş, bu kararnameler ile Suriye uyruklu kişilerin Türkiye'de bulunan taşınmazlarının her türlü tedavülü yasaklanmış, üzerlerinde ayni hak kurulması da önlenmiştir. 01.10.1966 gün ve 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile de bu gibi mallara vaziyet edilmesi kararlaştırılmıştır. Anılan bu kısıtlayıcı hükümlerin Suriye uyruklu mirasçılara intikal edecek taşınmazlar yönünden de uygulanacağı kuşkusuzdur.

Davada sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için miras bırakan ile tüm mirasçılarının nüfus aile kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, 1968 yılında ölen miras bırakanın ölümü ile birlikte malvarlığının kendiliğinden ve kanun gereğince mirasçılarına geçeceği, miras bırakanın mirasçılarından Selma‘nın Suriye uyruklu olduğu, ...‘un ise Almanya uyruklu olduğu gözetildiğinde, Suriye uyruklu olan ve miras bırakandan sonra ölen mirasçıların Türkiyedeki taşınmazlarının durumunun az yukarıda açıklanan kısıtlayıcı kanun ve kararname hükümleri ile Tapu Kanunu'nun 35. maddesi hükmünde öngörülen karşılıklılık ilkesi gözetilerek tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ayrıca, Alman vatandaşı olan mirasçı ... için de mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile karşılıklılık olup olmadığı ... Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden sorulmamıştır.

Öte yandan, mirasçılar ...‘nın vatandaşı oldukları ülkelerden nüfus kayıtları getirtilmemiştir. Mahkemece bu kayıtlar ve iptali istenen ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/729E. ve 1969/635K. sayılı mirasçılık belgesi ilamının gerekçesinde anılan 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/85 Esas ve 12 Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/1419 Esas sayılı dosyaları ve bu dosyalar içinde yer alan kayıtlar getirtilip incelenmemiş, miras bırakandan Suriye uyruklu mirasçılarına intikal eden Türkiye'deki taşınmazların miras bırakanın ölüm gününden sonra yürürlüğe giren ve az yukarıda açıklanan Kanun ve Bakanlar Kurulu Kararnameleri karşısındaki hukuki durumu tartışılmamış, miras bırakandan sonra ölen Suriye uyruklu mirasçılarının ölüm günü itibarıyla Suriye ile ülkemiz arasında miras yolu ile taşınmaz edinmede karşılıklığın bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın hüküm verilmiştir. Eksik araştırma ve soruşturma ile ve yasal düzenlemeler gözardı edilerek hüküm verilemez.

Türkiye‘de bulunan taşınmazları edinmede karşılıklığın bulunmaması halinde ise mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösterecek ve Türkiye‘de bulunan taşınmazların mirasçılara geçmeyeceği yönünde kayıt içerecek şekilde mirasçılık belgesi düzenlenmelidir.

Mahkemece açıklanan bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

(www.corpus.com.tr)