
Özet:
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22.03.2022 tarihli ve 2021/1853 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bolvadin Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.04.2022 tarihli ve 2022/491 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07.11.2022 tarihli ve 94660652-105-03-17143-2022- Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2023 tarihli ve 2022/144581 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya aslının, şüpheli hakkında silahla tehdit suçundan Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.03.2022 tarihli ve 2021/1853 soruşturma, 2022/175 Esas, 2022/154 sayılı iddianamesi ile kamu davası açılması üzerine Emirdağ Asliye Ceza Mahkemesinin, 2022/240 Esasına kayden derdest olduğu anlaşılmakla, onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
Somut olayda, müşteki ... ile evli ...'nın, adı geçen müştekinin ikametlerinde bulunmadığı sırada arkadaşlık yaptığı şüpheli ...'ı, müşteki ile ortak ikametlerine kabul etmesi suretiyle konut dokunulmazlığını ihlal ettiği iddiası ile şikayette bulunulması üzerine yapılan soruşturma sonucunda, Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "...somut olayda ...'in ikamete girmesi konusunda Matanat'ın izni olması ve ...'in eve giriş amacının meşru olmayan bir amaca yönelik olduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı, bu sebeple konut dokunulmazlığı suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı..." gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin, 03.06.2020 tarihli ve 2020/6815 Esas, 2020/7017 Karar sayılı ilamında yer ... " …kadın eşin, sanığın eve girmesine ... göstermesi, yukarıda açıklanan, sanığın yakalanma şekli karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 116/3-son cümle ve ifade edilen evlilik birliğinde aile bireylerinden birinin göstereceği ... açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması hükmü çerçevesinde değerlendirilemeyeceği, bu nedenle sanık R. hakkında atılı suçla korunan, TCK'nun 116. maddesinin gerekçesinde “Konut dokunulmazlığının ihlali, kişinin kendisine özgü ... ve sükununu ve yuvasındaki yaşamının sulh ve selametle cereyanı için var olması gerekli güvenlik duygusunun sarsılmasını ifade etmektedir. Bireylere karşı işlenen ve aynı zamanda onların muhtaç oldukları güvenlik ve sükunu ihlal eyleyen bu fiillerin, hürriyete karşı işlenen suçlar arasında bir suç olarak tanımlanması uygun görülmüştür.” şeklinde ifade edilen hukuki yararın ihlal edilmesi sebebiyle konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği halde yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, müşteki ile resmi nikahlı olan Matanat'ın 07.09.2021 tarihli kolluk ifadesinde arkadaşı olduğunu belirttiği şüpheli ... ile ara sıra telefonla görüştüğüne ve olay günü eşi ile arası bozuk olduğu için şüpheliyi evine çağırdına dair beyanda bulunması, bilgi sahibi sıfatıyla ifadesine başvurulan ...'ün olay günü şüpheliyi müştekinin evine girmesi üzerine evde gizlenmiş vaziyette yakalamış olması ve 07.09.2021 tarihli kolluk tarafından düzenlenen tutanağa göre olay günü ihbar üzerine kolluk görevlileri eve geldiklerinde şüphelinin ... mutfak penceresinde görüldüğünün anlaşılması karşısında, olay günü şüpheli ...'in, müşteki ..., eşi Matanat ve müşterek iki çocuklarının ikamet ettikleri konutlarına müştekinin yokluğunda Matanat ile görüşmek için gelmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin meşru bir amaca yönelik olmadığının kabul edilmesi gerektiği, meşru olmayan amaca yönelik ev sahibi rızasının ise geçerli olamayacağı cihetle, şüphelinin üzerine atılı suçla ilgili delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını ... Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddî gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise aynı Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince (soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmez ise) dosya kapsamındaki deliller itibarıyla itiraz incelenip kabul veya reddedilecektir.
Somut olayda, şikâyetçi ... ile evli M.N.’nin, şikâyetçinin evde bulunmadığı sırada, beraberlik yaşadığı şüpheli ...’ı şikâyetçi ile ortak ikametlerine kabul etmesi suretiyle şüphelinin konut dokunulmazlığının ihlâli suçunu işlediği iddiası ile şikâyette bulunulması üzerine yapılan soruşturma sonucunda, atılı suçun unsurlarının bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Şikâyetçi ... ile evli M.N.’nin şikâyetçinin evde bulunmadığı sırada, şüpheli ... ile birliktelik yaşadığı, bu birliktelik esnasında şikâyetçi ..., eşi M.N. ve müşterek iki çocuklarının ikamet ettikleri konutlarına şikâyetçinin rızasına aykırı şikâyetçinin eşi M.N. ile birlikte olmak amacıyla geldiği hususunda yeterli şüphenin oluştuğu, zira şikâyetçinin eşi M.N.’nin arkadaşı olduğunu beyan ettiği şüpheli ile ara sıra telefonla görüştüğüne ve olay günü eşi ile arası bozuk olduğu için şüpheliyi evine çağırdına dair beyanda bulunması, tanık S.G.’nin olay günü şüpheliyi şikâyetçinin evinde gizlenmiş vaziyette yakalamış olması ve kolluk tutanağında, ihbar üzerine olay yerine giden kolluk görevlilerinin şüpheliyi ... mutfak penceresinde görüldüklerinin belirtilmesi karşısında, şüphelinin üzerine atılı suçla ilgili delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BOLVADİN) Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 12.04.2022 tarihli ve 2022/491 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.