Satıcının Ağır Kusurlu Olması Durumunda Ayıbı İhbar Yükümlülüğü
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas No : 2015/7477
Karar No : 2020/4560
Karar Tarihi : 2020-12-08





Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y  K A R A R I

Davacı, davalının maliki olduğu ikinci el aracını takas olarak 28.500,00 TL karşılığında satın aldığını, takas Şubat 22, 2021 - 12:00 22.02.2021 aşamasında ikinci el bölümünde aracın gerekli kontrollerinin yapıldığını, aracın 26.12.2013 tarihinde dava dışı 3. kişiye satıldığını, aracı satın alan kişinin kasko yaptırmak istemesi üzerine pert kaydı olduğunun tarafına bildirildiğini, bu nedenle aracın 27.12.2013 tarihinde iade edildiğini, dava konusu aracın pert kaydı olmasından dolayı değer kaybının tespiti için Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/27.Diş sayılı dosyasında tespit yaptırdığını ve bilirkişi tarafından 8.500,00 TL değer kaybı bedelinin tespit edildiğini belirterek, davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması sebebiyle değer kaybı bedeli olan 8.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Davacı, eldeki davayla, toplam değer kaybının 8.500 TL olduğunu beyanla bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, "...yasanın ayıbın öğrenildiği tarihten itibaren hemen bu durumun satıcıya bildirilmesi gerektiği, aksi taktirde satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı hükmünü taşıdığı, ayıbın öğrenildiği 27/12/2013 tarihinden 16/01/2014 tarihine kadar 20 günlük bir süre geçtiği, bu durumda yasanın hükmünün davacı tarafından yerine getirildiğinin söylenemeyeceği anlaşıldığından davanın Türk Borçlar Kanunun 223/2. Madde hükümleri doğrultusunda reddine" karar verilmiştir.

Somut olayda, davacı 06/12/2013 tarihinde dava konusu aracı davalıdan satın almış, 25/12/2013 tarihinde de dava dışı 3. kişiye satmıştır. Aracın pertli olduğunun anlaşılması üzerine, davacıya 31/12/2013 tarihinde iade edilmiştir. 17/01/2014 tarihinde davacı tarafından davalıya aracın pertli olmasından kaynaklı zararının karşılanması için noterden ihtarname çekilmiş, bunun üzerine cevap verilmemiş olup, ne zaman tebliğ edildiğine dair de dosyada herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. 04/06/2014 tarihinde delil tespiti yaptırılmış, son olarak da 11/08/2014 tarihinde işbu dava açılmıştır. Aracın 31/05/2009 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle pert kayıtlı ve gizli ayıplı olduğu hususu bilirkişi raporları ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. O halde, bu hususta satıcı davalının ağır kusurlu olduğunda şüphe yoktur.

Dava konusu uyuşmazlıkta sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK’nun bu konudaki 223. maddesine göre, (818 sayılı BK'nun 198.maddesi) alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. 6098 sayılı TBK.’nun 223. maddesi hükmü ile gizli ayıplar yönünden kendisine yüklenen “derhal ihbar” mükellefiyetini yerine getirip getirmediğini ispat yükü davacıdadır.

Bunun tek istisnası aynı yasanın 225. maddesinde düzenlenen “satıcının ağır kusurlu olması” halidir. 225. madde uyarınca, eğer satıcı ağır kusurlu ise satılandaki ayıbın kendisine yasal sürede bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulamayacaktır. O halde, mahkemece, bu husus dikkate alınmadan yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.