
Özet:
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme karşısında, sanık hakkında, ilk derece mahkemesince, başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme,satma vb., suçundan verilen 4 yıl hapis ve 3.000 TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair kararlara yönelik istinaf incelemesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen, sanığın, zincirleme şekilde başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme,satma vb., suçundan verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 100 TL adli para cezası ile mahkumiyetine dair, hapis cezasını azaltan kararın temyiz incelemesine tabi olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiştir.
Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince, "sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlama" suçundan verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın ise; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin, temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ,
Hususları yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 06/07/2017 tarihli iddianamesi ile sanığın, sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlama suçundan, cezalandırılması talep olunmuştur.
Sivas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.09.2018 gün ve 2017/435 Esas, 2018/837 Karar sayılı kararı ile sanığın, zincirleme şekilde sahte oluşturulan kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine yarar sağlama suçundan, 6 yıl 3 ay hapis ve 3740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
İlgili kararın sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 02/11/2021 tarihli ve 2018/3198 E., 2021/2243 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile, sanığın aynı suçtan, takdiri indirim hükümleri de uygulanmak suretiyle, 4 yıl 2 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Verilen kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 08.05.2024 tarihli kararı ile "Sahte banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle yarar sağlama suçunun mağduru muhatap banka olup, iddianamede belirtilen kredi kartının ING Bankası A.Ş’ye ait olması karşısında, yüklenen suçtan zarar görme ihtimali bulunan ve duruşmadan da haberdar edilmeyen ING BANK A.Ş.’nin yokluğunda verilen kararın usule uygun şekilde bankaya tebliğ edilmesi gerektiği" gerekçesi ile tevdii kararı verilmiştir.
Tevdii kararı üzerine, mahkeme tarafından eksiklik giderilmiş, ancak bankanın herhangi bir temyiz talebi olmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, üst yazı ile dosya sanık müdafinin temyizine hasren incelenmek üzere yeniden dairemize tevzi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
Atılı suçu işlediği sabit olmayan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin,
Sanığın iki ayrı suçtan cezalandırılmasının ve koşulları oluşmadığı halde hakkında zincirleme suç
hükümlerinin uygulanmasının,
Hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, katılan adına yaptığı başvuru üzerine ING bankasından tahsis ettirdiği kredi kartını kullanarak farklı tarihlerde birçok harcama yaptığı iddiasına ilişkindir.
... adına ING Banka yapılan başvuru üzerine, 5324 **** **** 8745 numaralı kredi kartının tahsis edildiğine, kartın sahibi adına teslim edildiğine, akabinde bu kart ile bir çok harcama yapıldığına, borcun ödenmemesi üzerine kart sahibinin durumdan haberdar olduğuna dair banka yazıları dosyada mevcuttur.
Harcamalara ait ATM görüntüleri incelendiğinde görüntülerdeki kişinin sanık olduğu, ... tarafından teşhis edilmiştir.
Başvuru esnasında iletişim bilgisi olarak verilen 0 542 *** ** 58 nolu hattın sanık adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan araştırmalar ve yazışmalar neticesinde, kart ile yapılan harcamaların bir kısmının sanık ve kızı adına kayıtlı 0 532 *** ** 13, 0 532 *** ** 68 numaralı telefon faturalarının ödenmesine, sanık ve kızı adına uçak bileti alımına ve sanık tarafından kiralanan 34 ** 8442 nolu plakalı araca benzin alımına ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Sahte olarak üretilen kredi kartına ilişkin sözleşmedeki yazı ve imzalar ve kartın teslime dair kurye tutanağı üzerindeki yazı ve imzalar üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün raporu ile, yazı ve imzaların katılan ...'in elinden çıkmadığı, sözleşmedeki bir kısım yazılar ile sanığın el yazıları arasında uygunluk bulunduğu ve bu yazının sanığın elinden çıkmış olduğu, imzaların sanığa ait olmasının ise muhtemel olduğu belirlenmiştir.
Sanık savunmasında "Kartı kullandığını ancak kart sahibinin bilgisi olduğunu" beyan etmiştir.
IV. GEREKÇE
A.Sanık müdafinin sübuta ilişkin temyiz sebebi yönünden;
Dosyadaki olgular itibari ile, katılanın kimlik bilgilerini bir şekilde ele geçiren sanığın, ING Bank A.Ş'ye başvurarak, ... adına 5324 **** **** 8745 numaralı kredi kartının tahsis edilmesini sağladığı ve akabinde bu kart ile farklı tarihlerde bir çok harcama yaptığı, sanık her ne kadar savunmasında "Kartı, ...'in bilgisi dahilinde şirket işleri için kullandığını" beyan ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de; Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün raporu ile "Sahte olarak üretilen kredi kartına ilişkin sözleşmedeki yazı ve imzalar ve kartın teslime dair kurye tutanağı üzerindeki yazı ve imzaların ...'in elinden çıkmadığı, sözleşmedeki bir kısım yazılar ile sanığın el yazıları arasında uygunluk bulunduğu ve bu yazının sanığın elinden çıkmış olduğu, imzaların sanığa ait olmasının ise muhtemel olduğu" belirlendiği gibi, sanık savunmasının aksine, harcamaların bir kısmının sanık ve kızı adına kayıtlı telefon faturalarının ödenmesine ve yine sanık ve kızı adına uçak bileti alımına ilişkin kişisel harcamalar olduğunun tespit edilmesi karşısında, ...'in kartın varlığından ve yapılan harcamalardan bilgisi olduğundan bahsedilemeyeceği, bu bağlamda sanığın eyleminin sabit olduğu anlaşılmakla, mahkemenin sübuta ilişkin kabulünde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
B.Sanık müdafinin suç vasfına ve zincirleme suç hükümlerine ilişkin temyiz sebepleri yönünden;
Başkasına ait banka hesabıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, devredilmesi, satın alınması veya kabul edilmesi suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/2. maddesinde, sahte banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlama suçunun ise anılan maddenin 3. fıkrasında düzenlenerek, birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı suçları oluşturduğu, bankalara ait kredi kartlarını elde edilen kart bilgileri ile sahte kartları üretip yarar sağlanması halinde suçtan zarar gören ilgili bankalar olup, kartları sahte üretilen banka sayısınca 5237 sayılı Kanun'un 245/2. maddesi ile aynı bankanın birden fazla kartının değişik zamanlarda üretilmesi halinde aynı Kanun'un 43. maddesinin, sahte olarak üretilen kartların alışverişte kullanılması halinde ise banka sayısınca 5237 sayılı Kanun'un 245/3. maddesi ile aynı bankaya ait birden fazla kart ile veya bir kart ile değişik zamanlarda para çekilmesi veya harcama yapılması halinde ise 5237 sayılı Kanun'un 43. maddesinin uygulanması gerektiği, Hususları dikkate alınarak somut olay incelendiğinde;
Başkasına ait kimlik bilgileri ile yaptığı başvuru sonucu ING Bnakasına ait suça konu sahte kartın üretilmesini sağlayan ve bu kartı farklı tarihlerde kullanarak menfaat elde eden sanığın, eylemlerinden ötürü, 5237 sayılı Kanun'un 245/2 maddesi yanında ayrıca aynı Kanun'un 245/3, 43 maddeleri gereğince cezalandırılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmememiştir.
V. KARAR
A.Sanık hakkında başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üretme, satma suçundan kurulan hükme ilişkin
Ön inceleme bölümünün 1 numaralı bendinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sanık müdafinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ ile ek kararın ONANMASINA,
B.Sanık hakkında sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlama suçlarından kurulan hükme ilişkin Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 02.11.2021 tarihli ve 2018/3198 Esas, 2021/2243 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Sivas 2.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2024 tarihinde karar verildi.