Rücuen Tazminat Davalarının Zamanaşımı Dolayısıyla Reddedilmesi Nedeniyle Adil Yargılanma Ve Mülkiyet Haklarının İhlal Edildiğine İlişkin Başvuru
Anayasa Mahkemesi
Esas No : 2017/14715
Karar No : 2017/14715
Karar Tarihi : 2021-02-11





  • ABDULĞAFUR ÖZEL BAŞVURUSU

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; rücuen tazminat davalarının zamanaşımı dolayısıyla reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvurular 1/3/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvurucuya ait 2017/14650, 2017/14664, 2017/14676, 2017/14686, 2017/14707, 2017/14723, 2017/17093, 2017/17097, 2017/17095, 2017/17100, 2017/17098 numaralı başvuruların aralarında kişi yönünden hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından 2017/14715 numaralı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş; incelemeye de bu bireysel başvuru dosyası üzerinden devam edilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu 1998 ile 1999 yılları arasında Mardin Tarım İl Müdürlüğünde idari ve mali işler şube müdürü olarak görev yapmıştır. Mardin Tarım İl Müdürlüğünde yapılan müfettiş incelemeleri sonucunda Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından 6/1/2000 tarihli fezleke hazırlanmıştır.

8. Fezlekede özetle Kurumda pazar günleri fazla çalışma yapılmadığı hâlde başvurucunun personele yersiz olarak fazla mesai ödemesi gerçekleştirdiği, Kurumun eski parayla 17.555.631.000 TL zarara uğratıldığı belirtilmiştir.

9. Başvurucu, yersiz ödemeden sorumlu olduğu gerekçesiyle Nisan 2005'ten itibaren maaşından kesinti yapıldığını ve kendisinden Kasım 2015'ekadar toplam 41.350,01 TL ücret tahsil edildiğini belirtmiştir.

10. Başvurucu, ödeme yaptığı miktarlar için 20/10/2016 tarihinde Kurum personeline karşı ayrı ayrı rücuen tazminat davası açmıştır.

11. Mardin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) 17/1/2017 tarihli kararlarında 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu ile 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereği alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek kesin olmak üzere ayrı ayrı davaların reddine karar vermiştir. Mahkemeye göre davanın gerek yersiz ödemelerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Kanun gerekse dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca geri isteme hakkının olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, her hâlde zenginleşmenin öğrenildiği tarihten itibaren ise 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılması gerekmektedir. Buna göre başvurucunun alacağı, en geç 2009 yılı itibarıyla zamanaşımına uğramıştır.

12. Nihai kararlar 30/1/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu 1/3/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

13. Mahkemenin 11/2/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

14. Başvurucu; somut davalarda cevap dilekçeleri tebliğ edilmeden ön inceleme duruşması yapıldığını, zamanaşımı süresinin yanlış tarihlerden başlatıldığını, bu nedenle yürürlükteki ve mülga kanun hükümleri gereğince zamanaşımı süresinin dolmadığını, mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucuya göre zamanaşımı süresi ödemenin tamamının yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlamaktadır.

B. Değerlendirme

15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer. Zikredilen kurallara göre başvurucunun kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine eklemesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014,§§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No: 2013/1075, 30/6/2014, §§ 18, 19; Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § 19; Mustafa Akaydın, B. No: 2015/14800, 8/1/2020, § 21).

16. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde Anayasa Mahkemesi, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ortaya konulan somut bilgi ve belgelerin niteliğine bağlıdır. Başvurucunun başlangıçta, başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için başvuru formu ve eklerinde iddialarını destekleyici belgeleri sunması ve gerekli açıklamaları yapması zorunludur (Veli Özdemir, § 23; Ünal Yiğit, § 22).

17. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, başvurucuların başvurularını titizlikle hazırlama ve takip etme yükümlülükleri vardır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun birtakım Anayasa hükümlerine soyut şekilde atıfta bulunmasının iddiaların ispatlandığı anlamına gelmeyeceğini birçok kez vurgulamıştır. Bundan başka Anayasa Mahkemesi; başvurucunun başvuru formunu özenle doldurmak, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olayları göstermek, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeleri başvuru dilekçesine eklemek yükümlülüğü olduğunu ve bir bilgi veya belge elde edilememişse bunun da nedenlerini açıklamak yükümlülüğü olduğunu belirtmiştir (Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, §§ 22-26; Mustafa Akaydın, § 23).

18. Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvurularda başvurucuların şikâyetlerini hem maddi hem hukuki olarak temellendirme zorunluluğu bulunmaktadır. Başvurucuların maddi dayanaklar yönünden yükümlülüğü şikâyetlerine konu temel olay ve olguları açıklamak ve bunlara ilişkin delilleri Anayasa Mahkemesine sunmak, hukuki dayanak yönünden yükümlülüğü ise bireysel başvuruya konu temel hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini özü itibarıyla açıklamaktır. Başvurucuların anılan yükümlülüklere uymamaları hâlinde şikâyetleri açıkça dayanaktan yoksun bulunabilir. Bu yükümlülüklere ellerinde olmayan nedenlerle uymamalarının ikna edici gerekçelerini Anayasa Mahkemesine sunmaları durumu müstesnadır.

19. Somut olayda Mahkeme başvurucu tarafından açılan davaları zamanaşımı gerekçesiyle reddetmiştir. Derece mahkemesine göre davanın en geç 2009 yılı içinde açılması gerekmektedir. Başvurucuya göre ise zamanaşımı süresi ödemenin tamamının yapıldığı Kasım 2015'ten itibaren işlemeye başlamaktadır. Başvurucunun bu iddiası gözetildiğinde ödemenin yapıldığını ve Kasım 2015 itibarıyla tamamlandığını gösteren belgelerin Anayasa Mahkemesine ibraz edilmesinin önem taşıdığı anlaşılmaktadır. Hâlbuki başvuru formlarının eklerinde buna dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Başvurucu, tazminatın tamamının haksız yere ödendiği tarihi, ödeme planını ve borçla ilgili herhangi bir bilgi ya da belgeyi başvuru formuna eklemediği gibi başvuru dilekçesinde borca dayanak mahkeme kararına ilişkin de bir açıklama yapmamış ve başvurusuna bu hususlarda herhangi bir belge de eklememiştir. Bu durumda başvurucunun ileri sürdüğü ihlal iddialarını temellendiremediği sonucuna ulaşmıştır.

20. Öte yandan başvurucu, başvuru formlarının "C. Başvurucunun güncel ve kişisel bir temel hakkının doğrudan zedelendiği iddiasının açıklanması" başlığında, yargılama giderlerine maruz kaldığından ve karşı tarafa vekâlet ücreti ödemek durumunda kaldığından söz etmiştir. Ancak başvurucunun vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik açık bir şikâyetinin bulunmadığı görülmektedir. Başvurucunun bu hususu daha çok güncel bir menfaatinin bulunduğunu desteklemek amacıyla belirttiği değerlendirilmiştir. Bu sebeple vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ayrıca bir inceleme yapılmayacaktır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

11/2/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.