Ölenin Yakınlarının 3. Kişi Konumunda Olması - Kusur
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/10616
Karar No : 2019/4511
Karar Tarihi : 2019-04-10





Özet:

  • Davacı, talebinin niteliği gereği, davalı karşısında, zarar gören 3.kişi konumundadır.
  • Bu durumda mahkemece, desteğin kusuru davacıya yansıtılmaksızın, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu biçimde kaza anında desteğin kaskının takılı olmadığı gerekçesiyle sürücüsü olduğu araç yönünden de davacı lehine hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması doğru görülmemiştir.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin oğlu ...idaresindeki.... plakalı motosiklet ile ... plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, destek ...'in vefat ettiğini, 01 SL 246 plakalı aracın davalı ... şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olup mezkur poliçe gereği davalı şirketin KTK hükümlerine göre poliçedeki teminatla sınırlı olarak kaza ve hasardan sorumlu olduğunu, 01 TS 906 plakalı motosikletin kaza tarihinde ZMSS poliçesi olmadığından davalı ... Hesabının KTK hükümlerine göre kaza tarihindeki zorunlu trafik sigorta poliçe teminatıyla sınırlı olarak kaza ve hasardan sorumlu olduğunu, davacının müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, 3. Kişi sıfatıyla bu davayı açtığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta limitini aşmamak suretiyle kaza tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23/02/2016 havale tarihli dilekçe ile, bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini 73.316,36 TL'ye yükseltmiş, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı .... Vekili, yetkili mahkemenin ...Anadolu Mahkemeleri olduğunu, sigortalı aracın kazada kusuru olmadığını, ceza davasının sonucunun beklenilmesini, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden

sorumlu tutulabileceğini, müteveffanın motosiklet üzerinde kask takmaması ve araca uygun kıyafetler giymemesi nedeniyle asgari %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasını, neticede davanın reddini savunmuştur.

Davalı ... vekili, kazaya neden olan motosikletin kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortasının olup olmadığının tespit edilmesini, davanın motosikletin işletenine ihbarını, kusur durumunun tespit edilmesini, sürücü mirasçılarının sürücünün kusuruna dayanarak tazminat talep edemeyeceklerini, destekten yoksun kalma zararı yansıma zarar olduğunu, alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiğini, müteveffanın kask ve gerekli koruyucu tertibat takmaması halinde müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılmasını, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek neticede davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 14.663,27 TL maddi tazminatın davalı ... Hesabından 11.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden tahsil edilerek davacıya verilmesine, 43.989,82 TL maddi tazminatın davalı ... Sigortadan 11.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı üzerinden tahsil edilerek davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınının, 6098 sayılı TBK'nun 53/3. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Davacı taraf, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın sürücüsü olan desteğinin karıştığı kazada ölümü nedeniyle ve zarar gören 3. kişi sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmaktadır. Davacının talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacının ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacıya yansıtılamayacak ve

desteğin kusuru onun desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyecektir (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK'nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca). Bu durum karşısında; davacının, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebi nedeniyle, davacı desteğinin kazadaki kusurunun davacıya yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi olmadığından davalı ... hesabının zarardan sorumlu olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekir.

Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, davacı, talebinin niteliği gereği, davalı ... karşısında, zarar gören 3.kişi konumundadır. Bu durumda mahkemece, desteğin kusuru davacıya yansıtılmaksızın, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu biçimde kaza anında desteğin kaskının takılı olmadığı gerekçesiyle sürücüsü olduğu araç yönünden de davacı lehine hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 751,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.