Ödenmesi Gereken Tazminat ile Ödenen Tazminat Arasındaki Fahiş Fark
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/12789
Karar No : 2019/4989
Karar Tarihi : 2019-04-18





Özet:

  • Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler.
  • Buna göre ilk önce yapılması gereken davacı ile davalılar arasında düzenlenen kendi beyanlarına göre 10.000,00 TL’lik ödemenin ne kadarı manevi ne kadarı maddi olduğu açıklattırılmalı,
  • Daha sonra davacının maddi zararı, öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında fahiş bir fark olup olmadığının bu şekilde değerlendirilmesi,
  • Şayet ödenmesi gereken tazminat miktarı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmesi ve rapor tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminat tutarından davalılar tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi, ayrıca ibraname ve kendi beyanlarına göre manevi tazminatı da değerlendirilerek, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.

K A R A R

Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının yolcusu olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatı davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatı ise davalı ... dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davalılar ... ve ..., davacının meydana gelen kaza nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararına ilişkin ödeme yaparak ibra edildiklerinden zarardan sorumlulukları bulunmadığı savunmasında bulunmuş, mahkemece davacının iradesinin ne şekilde sakatlandığı hususunda bir beyanda bulunmadığı ve bu hususa ilişkin ispata yarar yeter bir delillinde sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2918 sayılı KTK'nın 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Buna göre ilk önce yapılması gereken davacı ile davalılar ... ve ... arasında düzenlenen kendi beyanlarına göre 10.000,00 TL’lik ödemenin ne kadarı manevi ne kadarı maddi olduğu açıklattırılmalı, daha sonra davacının maddi zararı, öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanmalı, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK'nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığının bu şekilde değerlendirilmesi,şayet ödenmesi gereken tazminat miktarı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmesi ve rapor tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminat tutarından davalılar tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi, ayrıca ibraname ve kendi beyanlarına göre manevi tazminatı da değerlendirilerek, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

3-Her ne kadar gerekçeli kararın başlık kısmında davalı ...’ın ismi sehven iki kere yazılmış ise de bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüne ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.