Kıdem Tazminatının Kısmi Olarak Ödenmesi Feshin Haksız Olduğunu Göstermektedir
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi
Esas No : 2017/43325
Karar No : 2020/9088
Karar Tarihi : 2020-07-08





Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2004 yılı Ağustos ayından itibaren önce işçi son 5 yıl ise ustabaşı olarak çalıştığını, 05/05/2015 tarihinde hiçbir neden gösterilmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiğini, kendisine bir miktar kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını ancak ödemenin eksik olduğunu, ihbar tazminatı ödemesi yapılmadığını beyan ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının 1475 sayılı yasanın 14. Maddesi uyarınca 15 yıl sigortalılık ve diğer şartları taşıdığını beyan ederek kıdem tazminatı talep ettiğini, emeklilik amacıyla şirketten ayrılacağı gerekçesiyle hesaplanan kıdem tazminatının kendisine ödendiğini ancak 05/05/2015 tarihinde şirket merkezine gelerek muhasebe yetkilisi ve genel müdüre hukuka aykırı sözler sarfederek işyerini terk edip gittiğini kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Mahkemece, devamsızlık tutanakları ve tanık beyanlarına göre, davacının süresinde ödenmeyen fazla mesai ücreti olduğu için iş sözleşmesini kendisinin feshettiği, iş sözleşmesini feshetmesinden sonra davalı işveren tarafından tanzim edilen devamsızlık tutanaklarının sonuca etkili olmadığı kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddeleri gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,

2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamadığı konusundadır.Somut olayda; davacı, iş sözleşmesinin davalı tarafça 05.05.2015 tarihinde haksız feshedildiğini beyan etmiş, davalı işverene hitaben 06.05.2015 tarihli ihtarnamesiyle, 05.05.2015 tarihinde hiçbir neden gösterilmeksizin iş sözleşmesine son verildiğini, kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının yarısı bile olmayan bir miktar önerilerek çıkış kağıdı imzalanmasının istendiğini, yapılan feshin haksız olduğunu bildirdiği görülmüştür. Davalı ise, davacının emekli olmak istediğini beyan ederek başvuruda bulunduğunu, ancak gerekli belgeleri ibraz edemediği için muhasebeciye uygun olmayan sözler sarfederek işyerini terkettiğini savunmuştur. Davalı tarafça davacıya hitaben gönderilen 12.05.2015 tarihli ihtarnameyle, davacının SGK mevzuatına göre emeklilik koşullarını sağladığını iddia ederek kıdem tazminatı isteminde bulunduğu, bu taleple ilgili belge sunması istendiğinde, muhasebeci ...'ya uygun olmayan sözler sarfederek işyerini terkettiği, davacının devamsızlık yapması ve çalışanlara hukuka aykırı davranışlarda bulunması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediliğinin bildirildiği görülmüştür. İlk derece Mahkemesince davacının süresinde ödenmeyen fazla mesai ücreti olduğu için iş sözleşmesini kendisinin feshettiği, iş sözleşmesini feshetmesinden sonra davalı işveren tarafından tanzim edilen devamsızlık tutanaklarının sonuca etkili olmadığı kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne, ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğine ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, davalının davacıya bir kısım kıdem tazminatı ödemesi yaptığı gözönünde bulundurulduğunda ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiği anlaşılmış olup davacının ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı nedenle BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.