Kıdem Tazminatı - Mahsup
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2015/25058
Karar No : 2019/18958
Karar Tarihi : 2019-11-04





Özet:

  • Davacı davalı şirkete ait işyerinde 10.01.2005-28.12.2009 ve 29.12.2009-13.12.2011 tarihleri arasında iki dönem halinde çalışmış olup, ikinci dönem çalışması sonunda 13.12.2011 tarihinde ödendiği dosyadaki banka hesap ekstresiyle sabit olan 1.840,00 TL kıdem tazminatı ödemesinin ikinci dönem kıdem tazminatı hesabından mahsup edilmemesi isabetsizdir.

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 10.01.2005-28.12.2009 ve 29.12.2009-13.12.2011 tarihleri arasında iki dönem de uluslararası tır sürücüsü olarak asgari ücret+fiks (yol ve harcırah dahil) sistemi ile çalıştığını, ilk dönemde davacının iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini, kendisine asgari ücret üzerinden kıdem tazminatı ödendiğini, ikinci dönem iş sözleşmesinin ücretin eksik ödenmesi, asgari geçim indiriminin ödenmemesi ve prime esas kazançların gerçeğe uygun bildirilmemesi sebebiyle davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğini, seferlere rastlayan tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, her iki dönem boyunca yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ve ücretlerinin ödenmediğini, 2009-2010 yıllarında ücretinin asgari ücret bölümün ödenmediğini, sonrasında ise 500,00 TL ödemede bulunulduğunu iddia ederek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, ücret alacağı ve sefer primi alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının 10.01.2005 tarihinde çalışmaya başladığını ve 28.12.2009 tarihinde yaşlılık aylığı almak maksadıyla işten ayrıldığını, hak etmiş olduğu kıdem tazminatının kendisine ödendiğini, 08.01.2010 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını ve kendi isteği ile 13.12.2011 tarihinde istifa ettiğini, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, özellikle ulusal bayram genel tatil ücret alacağı ve ücret alacağının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı yasal süresi içinde taraflar vekilleri temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı davalı şirkete ait işyerinde 10.01.2005-28.12.2009 ve 29.12.2009-13.12.2011 tarihleri arasında iki dönem halinde çalışmış olup, ikinci dönem çalışması sonunda 13.12.2011 tarihinde ödendiği dosyadaki banka hesap ekstresiyle sabit olan 1.840,00 TL kıdem tazminatı ödemesinin ikinci dönem kıdem tazminatı hesabından mahsup edilmemesi isabetsizdir.

3-Davacının emeklilik nedeniyle sona eren ilk dönem çalışması sonunda 29.12.2009 tarihinde 10.000,00 TL tutarında kıdem tazminatının davacıya ödendiği dosyadaki banka dekontu ve taraf beyanlarıyla sabittir. Ancak davacı 29.12.2009 tarihinde yapılan bu 10.000,00 TL'lik ödemenin aynı gün davalı şirketin ... A.Ş. ... Şubesi hesabına iade edildiğini iddia etmiştir.

Mahkemece yapılacak iş, 10.000,00 TL'lik ödemenin ilk dönem kıdem tazminatından mahsup edilip edilmeyeceğine esas olmak üzere, davalı şirketin ... A.Ş. ... Şubesi hesabına aynı gün davacı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığını araştırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

4-Noksan ücret alacağı açısından davacının ... Bankası ... Şubesinde bulunan ... nolu hesabına ait hesap ekstresi getirtilmeden eksik araştırmayla karar verilmesi hatalıdır.

Ayrıca davacı dava dilekçesinde 2009-2010 yıllarında asgari ücretlerinin ödenmediğini, bu tarihten sonra da 500,00 TL ödendiğini ve bunun üzerinin davalı işverenlik uhdesinde tutulduğunu ve ödenmediğini iddia ederek, yapılan ödemenin tenzili ile bakiye ücret alacağının tahsilini istediğinden, yapılacak hesaplama da 2010 yılından sonrası için ödendiği davacının kabulünde olan aylık 500,00 TL'lik kısmında dikkate alınması gerekir.

5-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu davacı imzalı muavin defterinde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı tatil ücreti adı altında yapılan ödemeler mevcut olup, bu iki ödeme davacıdan sorularak ulusal bayram genel tatil ücretinden mahsup edilip edilmeyeceği değerlendirilmelidir.

Davalı vekili 29.07.2015 tarihli temyiz dilekçesinin 1/b bendinde bir ibranameden söz etmiş olup, dosyada böyle bir ibranameye rastlanmamıştır.

Mahkemece davalı vekilinden temyiz dilekçesi 1/b bendinde bahsettiği ibraname sorularak, ibranameyi sunması için kesin süre verilmeli ve sunduğu taktirde değerlendirilmelidir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 04.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

(www.corpus.com.tr)