Kefalet Sözleşmesinde Şekil Şartı
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
Esas No : 2017/7356
Karar No : 2019/5771
Karar Tarihi : 2019-06-25





Özet:

  • Davalı kefilin, kefilliğine ilişkin ek protokol, 6098 Sayılı TBK'nın yürürlüğe girmesinden sonra 24.12.2014 tarihinde imzalanmış olduğundan, kefaletin şekil şartları 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. 
  • 6098 sayılı TBK'nın 583.maddesinin birinci fıkrasına göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır." düzenlemesi yer almaktadır. 
  • Davaya konu kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefillik söz konusu olmayıp, sözleşmenin kefil sıfatıyla imzalanmış olması, doğrudan davalının kefil olarak sorumlu olması sonucunu doğurmaz.
 
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 25.06.2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalılar vekili gelmedi. Karşı taraf davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; 07.10.2007 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiralanan taşınmazda, 24.12.2014 tarihli ek protokol ile davalı ...'nın kiracının yükümlülüklerine kefil olduğunu, davalı şirketin taşınmazı tahliye ederek, taşınmazın anahtarını 23.11.2015 tarihinde davalı vekili tarafından teslim edildiğini, Kasım ayına ilişkin 23 günlük kira alacaklarına istinaden Elazığ 1. İcra Müdürlüğünün 2015/5364 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini davalıların %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir.

Davalılar; İstanbul 39.Noterliğinin 20984 yevmiye no ve 21008 yevmiye nolu ihtarnameleri ile 30.10.2015 tarihde sözleşmenin fesh edildiğini, tahliye için teknik sebeplerden dolayı MR cihazının taşınmazda kaldığını, davacı yetkilileri ile görüşülerek 05.11.2015 tarihinde anahtar teslimi yapılacağını, anahtar teslim alınmadığı için İstanbul 39. Noterliği 23315 yevmiye nolu ihtarı ile anahtarların teslim edileceğinin bildirildiği, dolayısıyla davalıların anahtarı teslim etmeye hazır olduğu halde davacının anahtarı teslim almadığı, 23.11.2015 günü anahtarın teslim alındığını, bu sebeple Kasım ayı için sadece 5 günlük kira bedeli ödenmesine denk gelen borcun ödendiği, kalan 18 günlük kira bedeline itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

Kefil ... ilişkin temyiz itirazlarına gelince,

Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 07.10.2007 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmede davalılardan ... kefil değil iken, 24.12.2014 tarihli ek protokol ile davalı kira sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamıştır. Ne var ki, sözleşmenin kefil sıfatıyla imzalanmış olması, doğrudan davalının kefil olarak sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Kefaletin, yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olması da zorunludur.

Davalı kefilin, kefilliğine ilişkin ek protokol, 6098 Sayılı TBK'nın yürürlüğe girmesinden sonra 24.12.2014 tarihinde imzalanmış olduğundan, kefaletin şekil şartları 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. 6098 sayılı TBK'nın 583.maddesinin birinci fıkrasına göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır." düzenlemesi yer almaktadır. Davaya konu kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefillik söz konusu olmayıp, bu durum karşısında davalılardan ...'nın borçtan sorumlu tutulması mümkün değildir.

O halde mahkemece; yukarıdaki gerekçelerle davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün davalılardan ... lehine BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan ... Sağlık Hizm. Basın Yayın Yat. Inş. Taah. San. Ve Tic. A.Ş.'den alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

kaynak: (www.corpus.com.tr)