Kayyım Atanması - Kanun Yararına Bozma İstemi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2021/5249
Karar No : 2021/9502
Karar Tarihi : 2021-05-25





Davacı Ali Barış Kaya adına Avukat Ferhat Aydın ile davalı Fi Yapı İnş.San. ve Tic. A.Ş adına Avukat Hüseyin Müslüm arasındaki alacak davasına ilişkin İstanbul Anadolu 25.İş Mahkemesince verilen ve istinaf edilmeksizin kesinleşen 16.05.2018 tarih ve 2015/649 esas, 2018/248 karar sayılı kararının kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının 16.03.2021 tarihli ve 39152028-153.01-479-2019-E.345/7320 sayısı ile temyizi istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm belgeler okunup dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı vekili,davacının Kasım 2009-Ağustos 2012 döneminde davalı şirkette satış yöneticisi olarak 2.500 TL ücretle çalıştığını,normal çalışma saatlerinin 08.00-18.00 olmasına rağmen cumartesi ve pazar günleri her akşam 20.00-21.00 a kadar çalıştığını, haftanın her günü 2-3 saat fazla mesaiye kaldığını, ancak ücretinin ödenmediğini,satış yöneticisi olarak çalışan davacının maaşının yanında prim sistemiyle çalıştığı halde hak ettiği primlerin ödenmediğini,iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatının da kendisine ödenmediğini, son aylara ait maaşının da ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

Mahkemece, Davalı Fi Yapı İnşaat San. ve Tic. A.Ş'nin ilgili Kanun Hükmünde Kararnamede yer aldığı ve kapatıldığı gerekçesi ile 670 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı temyiz etmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılıp kapatılmadığı noktasındadır.

10/11/2016 tarihli ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesinin 1. ve 2. fıkraları, “bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 133. maddesi uyarınca kayyım atanmasına karar verilen şirketlerde görev yapan kayyımların yetkileri, hakim veya mahkeme tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilir ve devirle birlikte kayyımların görevleri sona erer. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ve olağanüstü halin devamı süresince terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanununun 133. maddesi uyarınca şirketlere ve bu Kanunun 13. maddesi uyarınca varlıklara kayyım atanmasına karar verildiği takdirde, kayyım olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu atanır.” şeklinde düzenlemeyi içermektedir.

Somut olayda; davalı Fi Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun kayyımlık yetkisinin devri ve tasfiye başlıklı 19. maddesi ile temsil kayyımı olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun atandığı anlaşılmıştır.

Bu durumda mahkemece Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na müzekkere yazılmak sureti ile, şirketin hukuki statüsünün tespit edilmesi ve kayyım sıfatının herhangi bir şekilde sona erip ermediği hususunun sorulması, temsil kayyımı sıfatı devam ediyorsa davanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na da yöneltilmesi gerekirken,670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.

Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı'nın Kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı’nın Kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile İstanbul Anadolu 25. İş Mahkemesinin anılan kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK'nın 363/1 maddesi uyarınca Kanun yararına BOZULMASINA, HMK’nın 363/3. maddesi gereğince gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.