Kamulaştırmasız El Atma - Uzlaşma
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/10478
Karar No : 2021/1150
Karar Tarihi : 2021-02-09





Özet:

Diğer davacılar yönünden davacılar vekili tarafından, davalı idareye dava konusu taşınmazla ilgili uzlaşma talebini içeren dilekçenin verildiği; uzlaşma dava şartının yargılama devam ederken yerine getirildiği, HMK 115/3 maddesi uyarınca başlangıçtaki dava şartı eksikliği, yargılama devam ederken giderilmişse başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü dava usulden reddedilemez hükmü ve usul ekonomisi gereğince, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davacı ... ve ... yönünden kabulü ile uzlaşma dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca davanın reddine kesin olarak; davacı ... yönünden ise başvurunun esastan reddine karar verilmesine ilişkin yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davacılar vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 09/02/2021 günü temyiz eden davacılar vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davalı idare vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince davacı ... ve ... yönünden kabulü ile uzlaşma dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca davanın reddine kesin olarak; davacı ... yönünden ise başvurunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Karar tarihinde yürürlükte buluna 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun duruşma yapılmadan verilecek kararları düzenleyen 353/1-a-4. maddesinde, diğer dava şartlarına aykırılık bulunması halinde, Bölge Adliye Mahkemesince, esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.

Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalılar ... ve ... yönünden 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; öncelikle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir. Bu bağlamda;

Bölge Adliye Mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine dair kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesidir.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye

Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.

Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;

a)Aşağıdaki durumlarda Bölge Adliye Mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:

1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,

2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,

3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,

4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,

5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,

6)Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması.

b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, Duruşma yapılmadan karar verilir.”

Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile uzlaşma dava şartının yokluğu nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca karar verildiği anlaşılmaktadır.

HMK'nun 353/l-a-4 maddesinde ise, dava şartlarına aykırılık bulunması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi

için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir. Düzenlemeden açıkça anlaşılacağı gibi kesin olan Bölge Adiye Mahkemesinin vereceği gönderme kararıdır.

HMK'nun 369. maddesinde ''Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir'' hükmü bulunmaktadır.

HMK’nun 115/3 maddesinde “Dava şartı noksanlığı mahkemece davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenlenmiş, olup dava şartı eksikliğinin yargılama sırasında tamamlanması durumda başlangıçtaki dava şartı noksanlığından davanın reddedilemeyeceği belirtilmiştir.

Bu itibarla; davacılar ... ve ... 16.12.2016 tarihinde uzlaşma başvurusunda bulunmuş, uzlaşma başvuru dilekçesi idareye 19.12.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, 6 aylık süre 20.06.2017 tarihinde tamamlanmış ve idare uzlaşma başvurusuna cevap vermemiştir. Kaldı ki taşınmaz malikinin diğer mirasçısı tarafından dava açılmadan önce yapılan uzlaşma başvurusu davalı idare tarafından sonuçsız bırakılmıştır. Bu durumda davalı idarenin davacılar ile uzlaşmayacağı sabit olup, başlangıçtaki dava şartı noksanlığının yargılama devam ederken tamamlandığı anlaşılmaktadır.

... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair kararı HMK'nun 369. maddesinde belirtilen "kanunun açık hükmüne aykırılık" teşkil ettiği, bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varıldığından, işin esasının incelenmesinde;

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki ... ilçesi ... Mahallesi 107 ada 28, 111 ve 114 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca davacı ... payına düşen bedelinin tahsiline karar verilmesine ilişkin karara yönelik istinaf isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Diğer davacılar yönünden davacılar vekili tarafından, davalı idareye dava konusu taşınmazla ilgili uzlaşma talebini içeren dilekçenin verildiği; uzlaşma dava şartının yargılama devam ederken yerine getirildiği, HMK 115/3 maddesi uyarınca başlangıçtaki dava şartı eksikliği, yargılama devam ederken giderilmişse başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü dava usulden reddedilemez hükmü ve usul ekonomisi gereğince, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde .../....

iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.