Kamera Kayıtları Belge Niteliğindedir
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
Esas No : 2018/5476
Karar No : 2020/3823
Karar Tarihi : 2020-05-14





Özet:

  • Dava, borcun ödendiği iddiası nedeniyle başlatılan icra takibinden borçlu olunmadığın tespiti istemine ilişkindir. HMK 199. a göre kamera kayıtları, belge niteliğindedir. Davalının cevap dilekçesinde ve kamera kayıtlarının çözümünün yapıldığı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davalı şirket temsilcisinin davacı şirket temsilcisinden anılan banka şubesinde anılan tarihte para aldığını ikrar ettiği, ancak paranın miktarının iddia edildiği gibi 5.130 USD olmadığı ve taraflar arasındaki komisyonculuk sözleşmesinden doğan borca istinaden verilmediği beyanı yer almaktadır. Bu durumda, 5.130 USD ye ilişkin ödeme iddiasına karşılık, alınan paranın miktarının ve başka bir borç için alındığının ispat yükü davalı tarafa aittir.Mahkemece, bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

 

... Mob. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ... ile Zer Mob. İnşaat Otom. San. Tic. Ltd. Şti. vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 27/10/2015 tarih ve 2014/253-2015/672 sayılı hükmün Dairemizin 25/06/2018 tarih ve 2016/3125-2018/7226 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarında 21.04.2014 tarihli komisyonculuk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede kararlaştırılan 11.278,00USD ücretin, 5.000 USD 23.05.2014 tarihinde davalı şirket yetkilisinin babasına elden ödendiğini, 5.130 USD sinin ise 26.05.2014 tarihinde İş Bankası şubesine davalıya elden ödendiğini ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirkete 2.950,00 TL ve 1.550,00 TL lik faturalar karşılığında mobilya satışının yapıldığını, bu satıştan kaynaklanan alacağın bir kısmını da bu borca mahsup edildiğini, 17/04/2014 tarihinde takip konusu borç için şirket temsilcisi ... ön avans olarak davacı şirketin T. İş Bankası ... Büsan Şubesinden 500,00 TL havale yapıldığını böylelikle davacının davalıya bir borcu kalmadığı halde davalı tarafından, aleyhine ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5575 sayılı takip dosyası ile 11.278,00 TL Amerikan Doları alacağının olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi yaptığını ileri sürerek anılan icra dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.06.2018 tarihli ilamı ile onanmasına karar verilmiş; davacı, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.

1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.

2-Dava, borcun ödendiği iddiası nedeniyle başlatılan icra takibinden borçlu olunmadığın tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, "davacının elden ödeme ile ilgili olarak 6100 sayılı yasanın Senede karşı tanıkla ispat yasağı – 201. maddesinde yine eski kanunun 290. maddesinde aynı hususlar muhafaza edilmiş. Senede karşı ileri sürülecek bu senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak hukuki işlemler 2.500,00 TL altında bile olsa tanık dinlenmez, yani senede karşı senetle ispat kaydı geçerlidir. Bu konuda herne kadar davacı tanık belirtmiş ise de, davalının muvafakatı da olmadığından dinlenmemiştir. Yine davacının 500.00,00 TL'sinin banka havalesi ile ödeme iddiası ile ilgili olarak sunulan banka kaydında, konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı sözleşmeye açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, ödeme belgesi olarak sunulan belgenin incelenmesinde takibe konusu sözleşmeye herhangi bir atıf yoktur. Alacaklı vekili de, duruşmadaki beyanında ödemelerin sözleşmelerin bedeli karşılığı gönderildiği yolunda kabulü de olmamıştır. Yine davacının borca mahsup olarak iki takım mobilya satımı ile ilgili olarak tarafların defterleri incelenmiş alınan bilirkişi raporu gereğince tarafların defterlerinde borca mahsup edimine ilişkin birbirini teyit eder kayıt ortaya çıkmamıştır." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının delil olarak dayandığı İş Bankası ... Büsan Şubesinin 26.05.2014 tarihli kamera kayıtlarının çözümlenmesine ilişkin bilirkişi raporunda, davacı şirket yetkilisinin, banka hesabından, aynı tarihli dekonttan anlaşılacağı üzere 5.130 USD para çektiği, çekilen paranın banka görevlisi tarafından davacı şirket yetkilisine verildiği, davacı şirket yetkilisinin ise kamera görüntüsünde yer alan ve davalı şirket temsilcisi olduğu tespit edilen kişiye paranın tamamını verdiği açık bir şekilde anlaşılmaktadır. HMK 199. a göre kamera kayıtları, belge niteliğindedir. Davalının cevap dilekçesinde ve kamera kayıtlarının çözümünün yapıldığı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davalı şirket temsilcisinin davacı şirket temsilcisinden anılan banka şubesinde anılan tarihte para aldığını ikrar ettiği, ancak paranın miktarının iddia edildiği gibi 5.130 USD olmadığı ve taraflar arasındaki komisyonculuk sözleşmesinden doğan borca istinaden verilmediği beyanı yer almaktadır. Bu durumda, 5.130 USD ye ilişkin ödeme iddiasına karşılık, alınan paranın miktarının ve başka bir borç için alındığının ispat yükü davalı tarafa aittir.Mahkemece, bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Hükmün bu husus yönünden bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.06.2018 tarih ve 2016/3125 Esas 2018/7226 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 25.06.2018 tarih ve 2016/3125 Esas 2018/7226 Karar sayılı “onama” ilamının kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün yukarıda yazılı gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, KDH ve peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.05.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KAYNAK:  (www.corpus.com.tr)