İşyerinde Çalışmayan Kişinin Tanıklığı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2014/27637
Karar No : 2016/159
Karar Tarihi : 2016-01-11





Özet:

  • Somut uyuşmazlıkta; hernekadar mahkemece,davacının yükselmesinin önlenmeye çalışıldığı,mobbing uygulanarak işi bırakmasının sağlanmaya çalışıldığı ancak davacının işi bırakmadığı iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği kabul edilmiş ise de;
  • Davacının bu konudaki tek delilinin iş yeri çalışanı olmayıp, davacının teyzesi olan tanığın beyanlarından ibarettir. Nitekim işyeri çalışanı olmayan davacı tanığının beyanı işyerinde çalışıp olaylara tanık olmuş gibi zapta geçirilmiş ve bu beyana itibar edilerek sonuca gidilmiştir.
  • Oysa ki davalı tanıkları davacının haklı neden olmaksızın işi bıraktığını,işi bıraktığında kendisini aradıklarını hasta olduğunu ve raporunu getireceğini beyan ettiğini,bir kaç gün sonra işyerinden tekrar aradıklarını ancak davacının telefonunun kapalı olduğunu ve kendisine ulaşamadıklarını bildirmişlerdir.
  • Nitekim davalı tanıklarından E.. S.. ile D.. A..'ın devamsızlık tutanaklarını da tanık olarak imzaladıkları anlaşılmıştır.
  • Tutanak tanıkları ile diğer davalı tanıkları aynı zamanda işyerinde davacıya herhangi bir baskı yapıldığına şahit olmadıklarını,davacının sık sık rapor alıp,yükselme sınavlarında yeterli puanı alamadığını açıklamışlardır.
  • Bu deliller ve açıklamalar karşısında, davacı iddialarını kanıtlayamadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili,müvekkilinin 17.06.2009 tarihinden 08.06.2012 tarihine kadar davalıya ait işyerinde çalıştığını,davacının çalıştığı süre boyunca işyerinde haksız muamelere maruz kaldığını,çalıştığı günden beri sürekli yıldırma politikası uygulandığını ahlaka aykırı davranışlar sergilendiğini ayrıca çalışma koşulları da işçi sağlığını tehdit eder nitelikte olduğundan müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunu 01.03.2012-04.03.2012 tarihlerinde psikolojik rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğünü 05.03.2012-14.03.2012 tarihine kadar da hastanede yatarak tedavi gördüğünü,23.03.2012 tarihine kadar da raporlu olup istirahat ettiğini,tam zamanlı maaşının yarım zamanlı gösterilerek maaşının düşürülmeye çalışıldığını,pozisyon ilerleme sınavlarında önünün kesilmek istendiğini,müvekkilinin bu haksız uygulamaların giderilmesi için 08.05.2012 tarihinde Türkiye İş Kurumu'na müracaat ettiğini ancak kurum tarafından davalıdan istenen evraklar sunulmayınca davalı şirketin idari para cezası aldığını,haksız uygulamaların giderilmesi talebi reddedilen müvekkilin işverenden işçilik alacaklarını istediğini ancak davalı işveren tarafından hiçbir ödeme yapılmadığı gibi devam eden süreçte de iş akdinin davalı tarafından feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ile fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili,davacı işçinin 07.06.2012 tarihinde haftalık iznini kullandığını bu tarihten sonra 08.06.2012 tarihinde işbaşı yapması gerekirken habersiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğini,davacıya noter kanalıyla işe davet yazısı gönderildiğini ancak bu ihtara cevap verilmemesi üzerine 19.07.2012 tarihinde iş akdinin feshedildiğini,belirtilen tarihten itibaren davacının işe devam etmediğinin dosya kapsamındaki tutanaklarla da sabit olduğunu,davacı işçinin işi kendisinin bıraktığını bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gibi müvekkil şirketten hiçbir alacağının da bulunmadığını,davalı şirket M.. belirlediği yüksek standartlarda çalışma yaptığından işçi sağlığını tehdit etmesinin zaten mümkün olmadığını,davacı işçinin çalıştığı süre boyunca sık sık rapor kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece; davacının biraz kilolu olup itici görünmesi sebebiyle yükselmesinin önlenmeye çalışıldığı,mobing uygulanarak işini bırakmasının istendiği ancak davacının bu baskılara dayanarak işi bırakmadığı,iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne,davacının yıllık izinlerini kullandığı ve fazla çalışma yaptığını da ispat edemediği için bu taleplerin reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin, işveren tarafından feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden;davacı işçinin 08.06.2012 tarihinde davalı şirket nezdindeki çalışmasının son bulduğu anlaşılmaktadır.

Davalı taraf,davacı işçinin 07.06.2012 tarihinde haftalık iznini kullandığını ve 08.06.2012 tarihinde de iş başı yapması gerekirken işe gelmediği gibi devam eden günlerde de mazeretsiz ve izinsiz olarak işe devam etmediğini bildirmiştir.Davalı tarafça 10.07.2012 tarihinde davacıya devamsızlığa sebep mazeretini bildirmesi ve iş başı yapması için ihtarname keşide edilmiş ihtara cevap verilmemesi üzerine de iş akdi 19.07.2012 tarihinde İş K. 25/2-g hükmü uyarınca feshedilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta; hernekadar mahkemece,davacının yükselmesinin önlenmeye çalışıldığı,mobbing uygulanarak işi bırakmasının sağlanmaya çalışıldığı ancak davacının işi bırakmadığı iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği kabul edilmiş ise de;davacının bu konudaki tek delilinin iş yeri çalışanı olmayıp, davacının teyzesi olan tanığın beyanlarından ibarettir.Nitekim işyeri çalışanı olmayan davacı tanığının beyanı işyerinde çalışıp olaylara tanık olmuş gibi zapta geçirilmiş ve bu beyana itibar edilerek sonuca gidilmiştir.Oysa ki davalı tanıkları davacının haklı neden olmaksızın işi bıraktığını,işi bıraktığında kendisini aradıklarını hasta olduğunu ve raporunu getireceğini beyan ettiğini,bir kaç gün sonra işyerinden tekrar aradıklarını ancak davacının telefonunun kapalı olduğunu ve kendisine ulaşamadıklarını bildirmişlerdir.Nitekim davalı tanıklarından E.. S.. ile D.. A..'ın devamsızlık tutanaklarını da tanık olarak imzaladıkları anlaşılmıştır.Tutanak tanıkları ile diğer davalı tanıkları aynı zamanda işyerinde davacıya herhangi bir baskı yapıldığına şahit olmadıklarını,davacının sık sık rapor alıp,yükselme sınavlarında yeterli puanı alamadığını açıklamışlardır.

Bu deliller ve açıklamalar karşısında, davacı iddialarını kanıtlayamadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.