İşveren Avukatına Yapılan İşe Başlatma Başvurusunun Geçersizliği
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2024/666
Karar No : 2024/4688
Karar Tarihi : 2024-03-12





MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1562 E., 2023/2584 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/294 E., 2021/812 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işe iade davasının kabul edildiğini ve kesinleştiğini, davalı işverence işe iadesinin gerçekleşmediği gibi işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin de ödenmediğini, söz konusu alacaklar için takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe hiçbir gerekçe gösterilmeden itiraz edildiğini belirterek Ankara 30. İcra Müdürlüğü'nün 2019/354 Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işe iade başvurusunu davalı Şirkete değil avukata yaptığını, yapılan bu başvurunun geçersiz olduğunu bu nedenle süresinde başvuru yapılmış kabul edilemeyeceğini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının da talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının açtığı işe iade davasında Ankara 7. İş Mahkemesinin 2015/1202 Esas, 2017/647 Karar sayılı ilâmı ile kabul kabul kararı verildiği ve kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/1447 Esas, 2018/2628 Karar sayılı ilâmı ile kesinleştiği, kesinleşen karar üzerine davacının 15.01.2019 tarihli ihtarname ile işe başlatılma talebinde bulunduğu, ihtarnamenin işe iade davasında da davalı vekili olan avukata tebliğ edildiği, işveren vekili kendisine tebligat yapıldığı hâlde ihtarnameyi iade etmediği ve 10 günlük başvuru süresinin geçmesine neden olduğu, işbu dava dosyasında, ilamsız icra takip dosyasında, işe iade dosyasında da işe iade başvurusu yapılan avukatın aynı avukat olduğu, davalı işveren ile vekil arasındaki vekil ilişkisinin kesintisiz devam ettiği, bu nedenle davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının işe başlaması için avukata gönderdiği ihtarnamenin geçersiz olduğunu, işe iadenin işveren tarafından gerçekleşeceğini, avukata değil Şirkete başvurulması gerektiğinden başvurunun geçersiz olduğunu bu nedenle 10 günlük başvuru süresininde kaçırılmış olduğunu, vekile yapılan başvurunun geçersiz sayılacağının Yargıtay kararlarıyla da ... olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işe başlatılma başvurusunun işverene yapılması gerektiği, işe başlatma iradesinin tamamen işverene ait olup yönetim ... kapsamında olduğu, davayı takip için verilen vekâletin kapsamı içinde de işe başlatma konusunda vekilin özel bir yetkisinin bulunmadığı, işçi vekili tarafından işverenin vekiline yapılan işe başlatılma başvurusunun geçersiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin yasal süre içerisinde noter aracılığı ile işe başlatılma talebinde bulunduğunu, ihtarnamenin davalının avukatına tebliğ edildiğini ve bu esnada davalı ile avukat arasındaki vekillik ilişkisinin devam ettiğini, huzurdaki davada da aynı avukatın yer aldığını, başvuru için 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) özel bir usul öngörmediğini, hakkaniyet ilkesi doğrultusunda bir değerlendirme yapılması gerektiğini, nasıl ki işçi başvurusunu vekil ile yapabiliyorsa işveren vekiline de başvuru yapılmasının mümkün olması gerektiğini, vekilin işe başlama talebini vekil edene bildirmemesinin onun yasal sorumluluğunu doğuracağını ve bunun iç ilişkilerini ilgilendirdiğini, işveren vekiline yapılacak her türlü başvurunun kabulü gerektiğini, davalı ile vekilinin adreslerinin aynı ilde olduğunu, başvurudan haberdar olunmadığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının süresinde ve usule uygun işe başlama talebinde bulunup bulunmadığı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,

2. 4857 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.