İşçinin Delil Yetersizliğinden Beraat Etmesi Hukuk Hakimini Bağlamaz - İş İlişkisinde Güven Temelinin Çökmesi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/1878
Karar No : 2021/2341
Karar Tarihi : 2021-01-26





ÖZET

  • Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı işyerinde depo sevkiyat sorumlusu olarak mal giriş ve çıkışlarıyla, depo stoklarının ve sayımlarının takibinden sorumludur.
  • Delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz.
  • Olaya ilişkin hazırlanan işverenlik iç denetim raporu ve ekleri, denetim esnasında ve yargılama sırasında diğer işçiler tarafından verilmiş beyanlar, davacının beyanları, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının depoda fazla çıkan ürünler hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen kayıtlara işlemediği ve sayım sonuçlarının hatalı çıkmasına sebebiyet verdiği, sayım fazlası ürünlerin depo dışına çıkartılmaması noktasında konumu ve görev tanımı itibarıyla üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, depoda hasar gören bazı ürünleri nakliye hasarlı gibi göstererek ve yeniden ambalajlatarak bayilere göndermek üzere personele talimat verdiği, bu sebeplerle iş ilişkisinde güven temelinin çöktüğü kabul edilmelidir. Davacının doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırı davranışları nedeniyle işverence yapılan feshin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e bendi uyarınca haklı nedene dayandığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının davalı şirketin ...’da bulunan deposunda 01.08.2007 tarihinde depo sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, davacı ve dava dışı ...’nin iş akdine yazılı savunmaları dahi alınmaksızın haksız ve hukuka aykırı olarak son verildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının iş akdinin İş Kanunu’nun 25/II hükmü uyarınca usul ve yasaya uygun olarak ve haklı sebeple sona erdirildiğini, davacının 01.08.2007 tarihinden 26.04.2016 tarihine kadar davalı şirket ... Depo Takım Liderliği’nde sevkiyat sorumlusu olarak çalıştığını, davacının yıl sonu sayımları sonrası sayım fazlası veren ürünlerin prosedüre uygun olarak kayıt altına alınması gerekirken bir kısım ürünleri kayıt altına aldırtmadığını, sayım sonuçlarının hatalı gösterilmesine sebebiyet verdiğini, sayım fazlası ürünlerden bir kısmını depo dışına çıkarttığını, denetim ekibinden sakladığını, depoda hasar gören ürünlerden bir kısmını ise nakliyeden hasarlı geldiği şeklinde göstererek yeniden ambalajlama yapılmaması gerekirken yeniden ambalajlatarak bayilere gönderdiği gerekçeleri ile iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2.maddesine göre tazminatsız olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının haklı nedene dayanarak davacının iş akdini sonlandırdığı hususunu dosya kapsamında ispatlayamadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu:İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:Bölge Adliye Mahkemesince, feshin haklı nedene dayandığının davalı işveren tarafından kanıtlanamadığı, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.Temyiz Başvurusu:

Kararı, yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.Dosya içeriğine göre; davalı işverenliğin ... Depo Takım Liderliği’nde depo sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, yıl sonu sayımları sonrası sayım fazlası veren ürünlerin prosedüre uygun olarak kayıt altına alınması gerekirken bir kısım ürünleri kayıt altına aldırtmadığı ve sayım sonuçlarının hatalı gösterilmesine sebebiyet verdiği, sayım fazlası ürünlerden bir kısmını depo dışına çıkarttığı, denetim ekibinden sakladığı, depoda hasar gören ürünlerden bir kısmını ise nakliyeden hasarlı geldiği şeklinde göstererek yeniden ambalajlama yapılmaması gerekirken yeniden ambalajlatarak bayilere gönderdiği gerekçesiyle doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış nedeniyle feshedilmiştir.Fesih konusu olaylar ile ilgili olarak davalı tarafından davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, ... 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/779 esas ve 2017/108 karar sayılı ilamı ile davacının da aralarında yer aldığı sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan delil yetersizliği nedeni ile beraatlerine karar verildiği, kararın 23/05/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı işyerinde depo sevkiyat sorumlusu olarak mal giriş ve çıkışlarıyla, depo stoklarının ve sayımlarının takibinden sorumludur. Delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz. Olaya ilişkin hazırlanan işverenlik iç denetim raporu ve ekleri, denetim esnasında ve yargılama sırasında diğer işçiler tarafından verilmiş beyanlar, davacının beyanları, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının depoda fazla çıkan ürünler hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen kayıtlara işlemediği ve sayım sonuçlarının hatalı çıkmasına sebebiyet verdiği, sayım fazlası ürünlerin depo dışına çıkartılmaması noktasında konumu ve görev tanımı itibarıyla üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, depoda hasar gören bazı ürünleri nakliye hasarlı gibi göstererek ve yeniden ambalajlatarak bayilere göndermek üzere personele talimat verdiği, bu sebeplerle iş ilişkisinde güven temelinin çöktüğü kabul edilmelidir. Davacının doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırı davranışları nedeniyle işverence yapılan feshin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e bendi uyarınca haklı nedene dayandığı anlaşıldığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi Kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.