İş Kazası - Ölüm - Manevi Tazminat - Asıl İşveren ve Alt İşverenin Müteselsil Sorumlu Olduğu
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/5637
Karar No : 2020/1454
Karar Tarihi : 2020-03-05





Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davacı ile davalılardan İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret Ve Sanayi A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

1-Dosyadaki temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı ...İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş. vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2-Dava, 12/05/2012 tarihli iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının eşi ve çocuklarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacı eşe 57.094,00 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı İda İnşaat Ltd Şti.'den, 57.094,00 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı ...İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş.‘den; davacı çocuk Derya‘ya 14.987,50 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı İda İnşaat Ltd Şti.'den, 14.987,50 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı ...İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş.‘den; davacı çocuk Serkan‘a 3.393,00 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı İda İnşaat Ltd Şti.'den, 3.393,00 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı ...İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş.‘den ve davacı çocuk Berkan‘a 8.931,50 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı İda İnşaat Ltd Şti.'den, 8.931,50 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı ...İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş.‘den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak ayrı ayrı davacılara verilmesine, fazlaya dair istemlerin ise reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre iş kazasının gerçekleşmesinde davacılar murisinin % 30 birleşen kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir.

Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde Hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.

Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)

Bu açıklamalar doğrultusunda davacı eş ve çocuklar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının az olduğu açıktır.

3-Öte yandan, birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nun 61. maddesi uyarınca (818 sayılı B.K.’nun 50 ve 51. Maddesi) ve aynı Yasanın 163. (818 sayılı B.K.’nun 142.) maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı bir dava ile de talep edebilir. Ancak, aynı Yasanın 163. (BK 141) maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 165.maddesi (818 sayılı BK'nun 144. maddesi) hükmüne göre, Kanun veya sözleşme ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranışıyla diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. 166. maddesi (818 sayılı BK'nun 145. maddesi) hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur.

Somut olayda, TOKİ’nin yaptırdığı devlet hastanesi inşaatı yapım işinin İnş. Turizm Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. A.Ş. tarafından İnşaat Ltd Şti.‘ye verildiği, murisin İda İnşaat Ltd Şti. sigortalısı olup kalıpçı olarak çalıştığı, inşaatın dördüncü katında kalıp sökerken zemine düşerek vefat ettiği anlaşıldığından, davalıların asıl işveren ve alt işveren olarak hüküm altına alınan tazminatlardan birlikte müteselsilen sorumlulukları yoluna gidilmesi gerektiği gözden kaçırılarak davalılar için ayrı hüküm tesis edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

Mahkemece yapılacak iş, tahsilde tekerrür olmaması amacı ile davalıların hükmedilen maddi ve manevi tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına dair tek hüküm tesis etmek suretiyle karar vermekten ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret Ve Sanayi A.Ş.'ne yükletilmesine, 05/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.