İş Akdinin Feshi - Son Çare - Savunma Alınması
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/2595
Karar No : 2019/19562
Karar Tarihi : 2019-11-11





Özet:

  • İlk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince şekil şartlarına uyulmadığından feshin geçersiz olduğu kabul edilmiş ise de , fesih öncesinde savunma alınmadığından salt bu nedenle feshin geçersiz olduğu kabul edilerek yargılama sırasında delil toplanmadan hüküm kurulması yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş davacı işçinin sağlık durumunun elverdiği başka bir pozisyonda görevlendirilmesinin mümkün olup olmadığı ve feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı noktasında taraf delillerini toplayarak davayı esastan inceleyip sonuçlandırmaktır.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 27. İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin davalı işveren tarafından müvekkilinin sağlık durumunun daha önce çalıştığı pozisyona elverişli olmadığı gerekçe gösterilerek feshedildiğini ancak bu konuda alanında uzman bir hekim tarafından hazırlanması gereken sağlık raporuna dayalı olarak karar verilmesi gerektiği halde davalı işverence işyeri hekimi tarafından hazırlanan rapora dayalı olarak hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak feshin gerçekleştirildiğini, ayrıca müvekkilinin başka işlerde de ikame edilip başka bölümlerde de çalıştırabileceğini ve feshe son çare olarak başvurulması gerektiği halde müvekkiline fesih ihbar bildiriminde yalnızca özelliklerine uygun başka bir pozisyonun bulunmadığının bildirildiğini ancak buna ilişkin de bir kanıt sunulmadığını ileri sürerek, feshin geçersizliğine, müvekkilinin işine iadesine ve yasal sonuçlara karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde işyeri hekimi tarafından davacının mevcut işinde çalışmaya devam etmesinin sağlığı açısından uygun olmadığının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından öncelikle davacının görevlendirilebileceği kıdem, eğitim ve niteliklerine uygun başkaca açık bir pozisyon bulunup bulunmadığının araştırıldığını ancak müvekkil şirkette davacının tecrübe ve niteliklerine uygun başkaca bir görev veya açık bir pozisyon bulunamadığını, davacının iş akdinin tüm yasal hakları ödenmek suretiyle geçerli nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk derece Mahkemesince, " işveren tarafından savunma alınmadan yapılan feshin geçerli olmadığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) İstinaf başvurusu:

Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, dosyaya ibraz edilen davacı işçinin işte ayrılış bildirgesinde fesih sebebinin davalı işveren tarafından SGK 'ya 04 kodu ile(belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) bildirildiği, yine davalı vekilinin cevap ve istinaf dilekçesinde de iş sözleşmesinin müvekkili işverenlik tarafından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17 ve 18. maddesi uyarınca geçerli ve zorunlu nedenlerle feshedildiğini beyan ettiği, buna rağmen davacı işçinin savunmasının alınmamış olması tek başına feshin geçersiz olduğu sonucunu doğurduğundan ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının yerinde olduğu gerekçesiyle ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

F) Temyiz başvurusu:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

G) Gerekçe:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı işveren tarafından sağlık nedeni ile yapılan feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesi 11.04.2017 tarihli fesih bildirimiyle "Şirketimizle akdetmiş olduğunuz iş sözleşmesi uyarınca 05.01.2015 tarihinden itibaren Şirketimizde Apron Hizmetleri Müdürlüğü'ne bağlı İşçi Şoför olarak görev almaktasınız. Almış olduğunuz sağlık raporları ve şikayetleriniz nedeniyle işyeri hekimimize başvurmanız neticesinde işyeri hekimi tarafından hakkınızda 07.04.2017 tarihli sağlık raporu düzenlenmiştir. İş bu raporda sağlık problemleriniz nedeniyle pozisyonunuz gereği tarafınızca yürütülmekte olan işçi görevlerinin yürütülmesinde sağlığınız açısından sakınca bulunduğu, Ramp Birimi işlerinde çalışamayacağınız bildirilmiştir. Bu nedenle anılan rapora istinaden mevcut görevlerinizi ifa etmeye devam etmeniz mümkün değildir. İşverenliğimizce görev, nitelik ve tecrübelerinize uygun çalışabileceğiniz başkaca bir pozisyon olup olmadığı araştırılmış ise de niteliklerinize uygun farklı bir görev bulunmadığı gibi; pozisyon açığı da mevcut değildir. Bu nedenlerle; işverenliğimiz bünyesinde tarafınızı istihdam olanağımızın kalmamasından iş sözleşmenizin geçerli ve zorunlu nedenlerle feshedilmesi zorunluluğu doğmuştur. Tüm bu hususlara binaen iş akdinizin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17 ve 18. maddeleri gereğince zorunlu ve geçerli nedenlerle kıdem ve ihbar tazminatınız ödenmek suretiyle 11.04.2017 itibariyle feshedildiğini bildiririz." açıklaması ile feshedilmiştir.
Davacının iş akdinin işyeri hekimince düzenlenen 07.04.2017 tarihli raporda , davacıda 3 adet belde diskopati, belde ve omur bölgesinde darlık, sırt- bel bölgesinde omurga eğriliği ve omuzda kısmi kas yırtıklarının tespit edildiği ve bu bulgularla davacının ramp biriminde çalışmaya devam etmesinin sağlık açısından uygun olmayacağının bildirilmesi üzerine sağlık durumunun da elverdiği teklif edilebilecek başka bir iş olmadığı ve mevcut işine de tıbben devam etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle feshedildiği anlaşılmaktadır. Feshe dayanak yapılan davacının tıbben mevcut işine devamının mümkün olmadığına dair doktor raporu davacının davranışları ve verimliliği ile ilgili olmadığından davalı işverenin fesihten önce savunma almamasında İş Kanunun 19. Maddesine göre bir hukuka aykırılık yoktur.

İlk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince şekil şartlarına uyulmadığından feshin geçersiz olduğu kabul edilmiş ise de , fesih öncesinde savunma alınmadığından salt bu nedenle feshin geçersiz olduğu kabul edilerek yargılama sırasında delil toplanmadan hüküm kurulması yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş davacı işçinin sağlık durumunun elverdiği başka bir pozisyonda görevlendirilmesinin mümkün olup olmadığı ve feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı noktasında taraf delillerini toplayarak davayı esastan inceleyip sonuçlandırmaktır. Eksik incelemeyle sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

H) SONUÇ:

İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararlarının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.