İmar Durum Belgesi - İmar Planı - İptal Davası
Danıştay 6. Daire
Esas No : 2018/3991
Karar No : 2020/3807
Karar Tarihi : 2020-03-12





Özet:

  • Parselasyon işlemi düzenleyici işlem olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının uygulaması olduğu için parselasyon işlemi ile dayanağı uygulama imar planının iptali istemiyle birlikte açılan davada, dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı için uygulama işlemi olan parselasyon işlemine göre dava açma süresinin belirleneceği tabiidir.
  • Ancak, yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren, uygulama imar planı ile plan notları ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği uyarınca düzenlenen, projelerin hazırlanmasına esas oluşturan, taşınmaz için öngörülen arazi kullanım kararı ile yapılaşma koşullarını detaylı bir şekilde gösteren imar durum belgesi, mevcut uygulama imar planının uygulaması niteliğinde bir işlem olduğundan, askı-ilan sürelerine bağlı kalınmaksızın, düzenleyici işlem mahiyetindeki mevcut uygulama imar planının iptali istenebilecektir. 

Dava konusu istem: Çanakkale ili, Ezine ilçesi, Camiikebir Mahallesi, 104 ada, 4 Sayılı parseli kapsayan alanda yapılan parselasyon işlemi ile bu işlemin dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin kabulüne ilişkin 07.02.1996 tarih ve 1 Sayılı Ezine Belediye Meclisi işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Çanakkale İdare Mahkemesince verilen 24/07/2017 tarih ve E:2016/1443, K:2017/946 kararda; dava konusu parselasyon işleminin askıya çıkarıldığı 05.02.2014-05.03.2014 tarihleri arasında, 2577 Sayılı Kanun'un 11.maddesi uyarınca 04.03.2014 tarihinde yapılan başvurunun davalı idarenin 24.03.2014 tarihli işlemi ile reddedildiği, davacının bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içerisinde ve en son 23.05.2014 tarihinde parselasyon işlemi ve parselasyona dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle dava açması gerekirken, bu sürenin geçirilmesinden çok sonra, dava açma süresini yeniden canlandırması hukuken mümkün olmayan imar durumunu bildirir mahiyetteki işlemlerin 10.06.2016 tarihinde kendisine tebliği üzerine, 16.08.2016 gününde parselasyon işlemi ile parselasyon işlemine dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle açtığı davada süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle, davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY : Çanakkale ili, Ezine ilçesi, Camiikebir Mahallesi, 104 ada ve 4 Sayılı parseli de kapsayan alanda yapılan parselasyon işleminin 05.02.2014-05.03.2014 tarihleri arasında askıya çıkarılarak ilan edildiği, davacı tarafından askı-ilan süresi içinde, 04.03.2014 tarihinde yapılan itirazın Ezine Belediye Encümeninin 18.03.2014 tarih ve 2014/36 Sayılı kararı ile reddedildiği, parselasyon işleminin dayanağı 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin 07.02.1996 tarih ve 1 Sayılı Ezine Belediye Meclisi kararı ile kabul edildiği, parselasyon işlemi ile dayanağı uygulama imar planının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Temyize konu karar parselasyon işlemi yönünden incelendiğinde;

Bölge İdare Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.

İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 29/12/2017 tarih ve E:2017/1243, K:2017/981 Sayılı kararın parselasyon işlemi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kısmı hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmamaktadır.

Temyize konu karar imar planı yönünden incelendiğinde;

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri hüküm altına alınmakla, ilanı gereken düzenleyici işlemler yönünden ilgililere uygulama üzerine dava açma olanağı tanındığı tartışmasızdır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İmar planları düzenleyici işlemler olduğundan uygulama işlemi üzerine işlem ile birlikte imar planına veya doğrudan işlemin dayanağı olan imar planına karşı yeniden dava açma hakkının bulunduğunda ve bu aşamada dava açma süresinin uygulama işleminin süresine tabi olduğunda tartışma bulunmamaktadır.

Parselasyon işlemi düzenleyici işlem olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının uygulaması olduğu için parselasyon işlemi ile dayanağı uygulama imar planının iptali istemiyle birlikte açılan davada, dayanak 1/1000 ölçekli uygulama imar planı için uygulama işlemi olan parselasyon işlemine göre dava açma süresinin belirleneceği tabiidir.

Ancak, yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren, uygulama imar planı ile plan notları ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği uyarınca düzenlenen, projelerin hazırlanmasına esas oluşturan, taşınmaz için öngörülen arazi kullanım kararı ile yapılaşma koşullarını detaylı bir şekilde gösteren imar durum belgesi, mevcut uygulama imar planının uygulaması niteliğinde bir işlem olduğundan, askı-ilan sürelerine bağlı kalınmaksızın, düzenleyici işlem mahiyetindeki mevcut uygulama imar planının iptali istenebilecektir.

Uyuşmazlıkta davacı tarafından 16.05.2016 tarihinde yapılan başvuru üzerine 03.06.2016 tarih ve 722 Sayılı imar durumu belgesi düzenlenmesi üzerine dava açma süresi içinde 09.08.2016 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.

Bu itibarla davanın imar planı yönünden süre aşımı nedeniyle reddine dair karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki İdari Dava Dairesi kararının bu kısmında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 Sayılı Kanun'un 449. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesinin 29/12/2017 tarih ve E:2017/1243, K:2017/981 Sayılı kararının parselasyon işlemine ilişkin kısmının ONANMASINA, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin kısmının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 12/03/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.