İl Emniyet Müdürlüğünde Emniyet Amiri Olan Polisin İl Emniyet Müdürlüğü Emrine Naklen Atanması
Danıştay 5. Daire
Esas No : 2018/479
Karar No : 2020/5668
Karar Tarihi : 2020-12-08





İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, ... İl Emniyet Müdürlüğü emrine naklen atanmasına ilişkin 28/08/2015 tarihli işlemin iptali iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyan ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararında; dava konusu işlem ile ilgili olarak; idarenin, davacının görev yerini değiştirme konusunda kanunen sahip olduğu takdir yetkisini emniyet hizmetlerinin önem ve özelliğine uygun olarak kullandığı, bu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında öznel nedenlerle kullandığına dair dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belgenin de bulunmadığı; diğer taraftan, ... İl Emniyet Müdürlüğünde görev yapan ve aralarında davacının da bulunduğu emniyet personelinin ilgili Yönetmeliğin 35. maddesi gereğince başka il emniyet müdürlüklerinde görevlendirilmesi yönündeki 17/02/2015 tarihli ... Valiliği teklif yazısının mevcut olduğu, atama işleminde sebep unsuru olarak bu teklifin dayanak gösterildiği, davacının 2014 yılında gözaltına alındığı ve aynı yıl idari yönden de görevden uzaklaştırma tedbirine muhatap olduğu, ayrıca birim teklif yazısının ekindeki teklif formunda davacının savcılık aşamasında bir soruşturmasının bulunduğu, belirtilen bu durumların ilgili Yönetmeliğin 34. ve 35. maddesinin kapsamına giren hususlardan olduğu gerçeği karşısında; dava konusu işlemin kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilmek suretiyle ve yukarıda sayılan mevzuat hükümleri kapsamında icra edildiği, bununla birlikte davacının kadro derecesine eşdeğer bir göreve atandığı görülmüş olup, bu kapsamda dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunma sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, ... İlinde görev yaptığı hizmet süresinin henüz dolmadığı, tesis edilen işlemin Anayasada düzenlenen eşitlik ilkesine, masumiyet karinesine ve ailenin korunması ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, idareye tanınan takdir yetkisinin hukuka uygun olarak kullanılmadığı ve işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI: Tesis edilen işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen hususların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.