Hatır Taşıması
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
Esas No : 2016/10727
Karar No : 2019/5194
Karar Tarihi : 2019-04-29





Özet:

  • Davacının davalının sürücülüğünü yaptığı araçta yolcu olduğu; yolcu olunan aracın, ticari amaçla işletilen bir araç olmayıp hususi araç olduğu; davacının havaalanından alınıp oteline taşınması konusunda hiçbir zorunluluğu bulunmayan ve toplumsal nezaket kuralları gereği bu taşımayı yapan davalı taraf lehine hatır taşıması bulunduğu gözetilmek suretiyle, BK'nun ilgili maddesi gereği tazminattan, hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.

-K A R A R-

Asıl davada, davacı vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralandığını, belinde oluşan kırık nedeniyle malul kalma riskinin bulunduğunu, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL. maddi ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 15.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 49.208,42 TL'ye yükseltmiştir.

Birleşen davada, davacı vekili, davacının maluliyeti nedeniyle ek raporla hesaplanan maddi tazminattan davalıların sorumlu olduğunu belirterek 437.330,00 TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

Davalı ... vekili, davacının davalıya ait araçta hatır için taşındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl davanın kabulü ile 1.811,63 TL. geçici işgöremezlik ve 47.496,79 TL. sürekli işgöremezlik zararı olmak üzere toplam 49.308,42 TL. maddi tazminatın; 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; birleşen davanın kısmen kabulü ile 432.209,45 TL. sürekli işgöremezlik tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; yargılamada davalıların savunma haklarını kısıtlayacak biçimde tebliğ eksiği bulunmadığı, davalılara gerekli tebligatlar yapılıp savunma haklarını kullanmalarının sağlandığı ve savunmalarının değerlendirildiği dikkate alındığında, davalılar vekillerinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığı ve iyileşme süresinin, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kazadaki yaralanma ile illiyet bağı içinde bulunan durumlar irdelenmek suretiyle değerlendirildiği Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu raporunun hükme esas alınmış olmasına; davacının, davalı sürücünün alkollü olduğunu ve ehliyetinin bulunmadığını bilerek araca bindiğine dair delil bulunmadığı da dikkate alındığında, bu sebeplerden davacının müterafik kusurlu kabul edilmesinin mümkün olmamasına göre; davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 46. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54.) maddesi gereği işgöremezlik tazminatı ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.) maddesi gereği manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı taraf, davacının Yakındoğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü mezunu olduğunu ve yönetmen yardımcısı olarak çalışıp gelir elde ettiğini iddia etmiş; bu hususu ispat bakımından, sadece davacının diploma örneğini sunarak emsal araştırması ile gelirin belirlenmesini istemiş; ... Sinema Emekçileri Sendikası'nın 14.10.2015 tarihli cevabi yazısında bildirilen ortalama gelir dikkate alınarak, davacının aktif dönem hesabına esas geliri asgari ücretin 3,48 katı kabulle hesaplama yapılmıştır.

Davacının yönetmen yardımcısı olarak çalışıp gelir elde ettiği iddia edilmiş olmasına rağmen, bu hususu ispata yarar herhangi bir delilin bulunmadığı; davacının Van İli'ne belgesel çekimi için gittiği ve davaya konu kazaya maruz kaldığı tarafların kabulünde olmasına karşın, davacının iddia edilen bu belgesel çekimi işindeki çalışması karşılığı alacağı ücret ya da elde edeceği gelir konusunda davacı yanın soyut iddiası dışında yazılı bir belge bulunmadığı ve davacı tarafça gelirin ispat edilmediği; davacıya ait SGK hizmet döküm cetvelinde, kazadan yaklaşık 1 yıl sonraki dönemde (2009 yılının Mart ve Nisan aylarında) asgari ücret seviyesindeki gelir üzerinden prim yatırıldığı ve bunun dışında SGK kayıtlarında çalışmasının olmadığı; davacının gerek yaptığı işin yönetmen yardımcılığı olduğu, gerekse elde ettiği gelir yazılı ve bağlayıcı belgelerle ispat edilmediğinden, davacının işi ve gelirine ilişki mahkeme kabulü yerinde görülmemiştir.

Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacı tarafça iddia edilen yönetmen yardımcılığı işinin hizmet akdiyle ve bir işveren yanında sürekli olarak yapılıp gelir elde edildiğinin ispat edilemediği; sürekli ve düzenli gelir sağlayıcı nitelikte yapılmayan bu iş nedeniyle, asgari ücretin neredeyse 4 katı civarında sabit gelir elde edilmesinin mümkün olamayacağı; bununla birlikte davacının yüksek öğrenim mezunu olması nedeniyle gelirinin asgari ücret seviyesinin üzerinde olmasının da hayatın olağan akışına uygun olacağı dikkate alınmak suretiyle, davacının kazadan önce mezun olduğu bölüme göre kazanacağı ortalama gelirin esas alınması ile tazminat hesabının yapılması (dava sırasında davalı taraf trafik sigortacısı ... Genel Sigorta A.Ş'nin ödediği 100.000,00 TL'lik bedel de dikkate alınarak) konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

3-Davalılar, davacının hatır için taşındığı savunmasında bulunarak bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiştir. Mahkemenin ise, davalı sürücü Ersin ile davacının aynı çekim ekibinde oldukları ve çekimin yapılmasında davalı ...'in de ekonomik yararının bulunduğu gerekçesiyle, olayda hatır taşımasının olmadığını kabul ederek tazminattan indirim yapmadığı görülmektedir.

2918 sayılı KTK'nun 87/1. maddesinde "Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir" düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu'nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK'nun 43. (6098 sayılı TBK'nun 51.) maddesi uygulama alanı bulacaktır.

Davacının belgesel çekimi nedeniyle .... İlinde bulunduğu, tarafların kabulünde olup bu husus dosya kapsamından da anlaşılmaktadır. Ne var ki; çekim işinin başlamasından önceki zaman diliminde davaya konu kazanın gerçekleştiği; kazanın, çekimin yapılması amacıyla gerçekleştirilen bir taşıma sırasında meydana gelmediği; çekim ekibinde olanları havaalanından alma konusunda davalı yanın üstlendiği bir görev olduğuna dair delil bulunmadığı; davacı ile diğer çekim ekibi üyelerinin havaalanından alınıp otellerine taşınması hususunda bir görev ve sorumluluğu olmayan davalı yanın, sadece nezaket kuralları gereği bu taşımayı yaptığı dikkate alındığında; davalı sürücü ....'in de bu belgeselin çekiminde ekonomik yararının olması, hatır taşıması bulunmadığı kabulü için yeterli bir sebep değildir. Hiçbir zorunluluğu olmadığı halde, nezaket kuralları gereği davacıyı aracında taşıyan davalı yan lehine hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği açıktır.

Bu durum karşısında mahkemece; davacının davalı ...'in sürücülüğünü yaptığı araçta yolcu olduğu; yolcu olunan aracın, ticari amaçla işletilen bir araç olmayıp hususi araç olduğu; davacının havaalanından alınıp oteline taşınması konusunda hiçbir zorunluluğu bulunmayan ve toplumsal nezaket kuralları gereği bu taşımayı yapan davalı taraf lehine hatır taşıması bulunduğu gözetilmek suretiyle, 818 sayılı BK'nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51.) gereği tazminattan, hakkaniyete uygun bir indirim (Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre indirim oranı % 20) yapılması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan asıl ve birleşen davada davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davada davalılara geri verilmesine 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.