Hamile Eşe Saldırı ve Ceninin Durumu - Olası Kastla Yaralamadan Mahkumiyet Bozması
Yargıtay 1. Ceza Dairesi
Esas No : 2013/4825
Karar No : 2014/2412
Karar Tarihi : 2014-04-14





Özet:

Dava, resmi nikahlı eşi ve 34 haftalık hamile olan mağdur ...'yı eczanede çıkan tartışma sonucu bıçakla ağır şekilde yaralayan sanık ...'nın eylemleri neticesinde, annenin hayati tehlike geçirmesi, acil ameliyatla bebeğin erken doğurtulması ve yenidoğan bebeğin de hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına ilişkindir. Yüksek Mahkeme, henüz doğmamış ceninin hukuken kişi olarak vasıflandırılamayacağı ve dolayısıyla anneye karşı işlenen öldürmeye teşebbüs eyleminde ceninin ölmesi veya yaralanması halinde sanığın cenine karşı ayrıca öldürme veya yaralama suçlarından sorumlu tutulamayacağına hükmetmiştir. Anneye karşı işlenen eylemde nitelikli kasten öldürme suçu hükümlerinin uygulanabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, unsurları oluşmayan olası kastla yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. İnsan sıfatı, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda kazanılır. Cenin, doğum gerçekleşmediği sürece hukuken kişi olarak kabul edilemez. Annenin yaralanması veya ölümü halinde, cenine yönelik ayrı bir suçtan bahsedilemez; bu durum, anneye karşı işlenen suçun niteliğini etkileyebilir. Somut olayda, sanığın eylemi anneye yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmelidir.

21/09/2011 tarihli oturuma ait, duruşma tutanağına ait 1.sayfanın zabıt katibi tarafından imzasız bırakıldığı görülmüşse de; diğer sayfanın imzalı olduğu, esaslı işlemlerin yapılmadığı ve dosyanın diğer delillerle de aydınlandığı anlaşıldığından bozma sebebi yapılmamıştır.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ....'in mağdur ....'yı öldürmeye teşebbüsünün sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebebi dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık...müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede vasfa, haksız tahrik indiriminin az olduğuna yönelen, katılan .... vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;

A- Sanık...hakkında mağdur ...'ya yönelik öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),

B- Sanık...hakkında mağdur ...'e yönelik olası kastla yaralama suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;

Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık .... ile mağdur ...'nın resmi nikahlı evli oldukları ve aralarında uzun süredir geçimsizlik bulunduğu, ....'nın 34 haftalık hamile olduğu, olay günü birlikte çalıştıkları eczanede tartışmaya başladıkları, ....'in ele geçmeyen bıçakla, ...'yı 7 kez yaraladığı, 2 tanesi batına nafiz olup laparatomiye ve uterus rüptürüne neden olan yaralar nedeniyle ...'nın hayati tehlike geçirdiği, ....’nın acil ameliyata alındığı ve bebeğin sectio ile erken doğurtulduğu, yenidoğan bebek ....'in yumuşak doku kesişine ve spontan solunum olmadığı için entübe edilmesine neden olan kesici alet yarası nedeniyle hayati tehlike geçirdiği olayda;

İnsan sıfatının, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda kazanılabileceği, cenin henüz doğmamış olduğundan, kişi olarak vasıflandırmanın söz konusu olamayacağı, anneye karşı işlenen öldürmeye teşebbüs eyleminde ceninin de ölmesi ya da yaralanması halinde sanığın cenine karşı öldürme ve yaralama suçlarından ayrıca sorumlu tutulamayacağı, anneye karşı nitelikli kasten öldürme suçu ile ilgili hükümlerin uygulanabileceği anlaşıldığından, unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine, yazılı biçimde olası kastla yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş olup, sanık .... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/04/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

14/04/2014 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ....'ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukatlar ... ile ....'in yokluklarında 17/04/2014 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.