Görevi Gereği Erişim Yetkisi Olan Kamu Görevlisinin Sistemdeki Bilgilere Sadece Bakması Suç Teşkil Etmez
Yargıtay 12. Ceza Dairesi
Esas No : 2022/8384
Karar No : 2025/1446
Karar Tarihi : 2025-02-11





 

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; sanık ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (5271 sayılı Kanun) 298/1. maddesindeki temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (5237 sayılı Kanun) 136/1, 137/1-a, 62/1 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması kararı verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık ve sanık müdafinin temyiz sebepleri; hükme dayanak gösterilen kararın emsal teşkil edemeyeceğine, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğuna, sanığın suç işleme kastı olmadığından atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

İlk Derece Mahkemesince, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; sanığın İzmir Ödemiş Sosyal Güvenlik Merkezi Şefi olarak görev yaptığı, “rdemirel12” kullanıcı adıyla 09.11.2015 tarihinde saat 10.40 ve 12.44 de Cumhurbaşkanının T.C. kimlik numarası ile “T.C. Kimlik Numarasından Kişi Bilgisi Sorgulama” yaptığı, 12.46 da “Nüfus Aile Kayıt Örneği Sorgulama (Adres Bilgisi), “Nüfus Aile Kayıt Örneği Sorgulama (Nüfus Olay Bilgileri + Adres Bilgileri), Nüfus Aile Kayıt Örneği Sorgulama (Eski Eşi + Nüfus Olay Bilgileri + Adres Bilgileri) sorgulamalarının yapıldığı yargılama konusu olayda vakıf olunan kişisel bilgilerin çıktı alma, kullanma, 3. şahıslarla paylaşma, gazete, televizyon ya da internet kanalı ile dağıtımı gibi fiillerle ifşasının söz konusu olmadığı, Türkiye çapında SGK görevlilerinin kendilerinden veri içerikleri gizlenmeksizin ve herhangi bir şifre konulmaksızın kişisel veri niteliğindeki bilgileri kolaylıkla görebilecek konumda oldukları, görev tevdi edilmese dahi salt sistemle sorgulama yaparak bilgileri okumaktan ibaret eylemlerin kişisel verileri ele geçirmek olarak kabul edilemeyeceği, sanıktan gizlenmemiş olan veri içeriklerini sistemde sorgulama yaparak hukuka aykırı hareket ettikleri bilinci ile davrandıklarının da kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibari oluşmaması nedeniyle sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmaması nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 223/2-a maddesi uyarınca beraatine dair hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE VE KARAR

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünde memur olarak çalışan sanığın, kurumu tarafından kendisine verilen kullanıcı şifresi ile Kimlik Paylaşım Sistemi'ne erişim sağlayarak, dönemin İçişleri Bakanı olan katılanın kimlik ve adres bilgilerine bakması şeklindeki eyleminin suç teşkil edip etmediği, ettiğinin kabulü hâlinde, eyleminin verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu mu yoksa özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu mu oluşturduğunun ve sanığın işlediği fiilin suç oluşturduğu konusunda haksızlık yanılgısı ile hareket edip etmediğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlıkla ilgili olarak verdiği 21.06.2023 tarihli ve 2021/12-384 Esas, 2023/367 Karar sayılı kararında, "... sanığa sistemde kayıtlı kişilerin kimlik ve adres sorgulamalarını yapması için kullanıcı şifresinin çalıştığı kurum tarafından verilmesi, sisteme girmek için özel gayret sarf etmemiş olması, katılanın kamuya mal olan kişiliği nedeniyle kimlik ve adres bilgilerine kolaylıkla erişilebilmesi, sanığın merak saiki ile bu bilgileri sadece okumuş olup başkalarıyla paylaşmaması, ayrıca hukuka aykırı bir amaç gütmemesi ve ele geçirildiği iddia edilen kişisel verilerin kapsam ve niteliği ile sanığın hukuka aykırılık bilinciyle hareket etmediği yönündeki savunması birlikte değerlendirildiğinde; incelemeye konu olay görevin gereklerine uygun olmayan disiplin soruşturması gerektiren eylemin suç teşkil etmediği kabul edilmelidir... Ulaşılan sonuç karşısında sanığın eyleminin nitelendirilmesine ve işlediği fiilin suç oluşturduğu konusunda haksızlık yanılgısı ile hareket edip etmediğine ilişkin uyuşmazlık konuları değerlendirilmemiştir..." şeklindeki gerekçelerle uyuşmazlığa konu eylemi, disiplin soruşturması gerektiren ve suç teşkil etmeyen eylem olarak kabul etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine ilişkin Dairemizin 25.04.2024 tarihli ve 2022/7038 Esas, 2024/1950 Karar sayılı kararında ve bu kararla uyum gösteren Dairemizin 25.04.2024 tarihli ve 2023/219 Esas, 2024/1951 Karar sayılı kararında da, "... Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2023 tarihli ve 2021/12-384 Esas, 2023/367 Karar sayılı kararındaki gerekçede de belirtildiği gibi ele geçirme başkasının hakimiyeti altında bulunan kişisel veriyi hukuka aykırı yollarla kendi hakimiyeti altına almakla gerçekleşir. Olayımızda ise sanık, kurumu tarafından kendisine verilen aparat ve şifre ile kendi hakimiyeti altında bulunan kişisel verilere ulaşmış ve bakmıştır. Sanığın kendi hakimiyeti altındaki bir veriye bakmaktan ibaret olan eyleminin ele geçirmek olarak kabul edilemeyeceği bu halin ilgili kurumun iç mevzuatı kapsamında disiplin soruşturmasına konu edilmesinin mümkün olduğu ancak TCK anlamında suç teşkil etmeyen eylem niteliğinde olduğu..." biçimindeki gerekçelerle kamu kurumlarında görev yapan ve görev yaptıkları kuruma ait bilişim sistemindeki kişisel verilere hizmet gereği erişme yetkisi verilen kişilerin; görevlerinin kapsamına ve niteliğine göre hizmetin yerine getirilmesi ile hiçbir ilgisi bulunmadığı hâlde, merak, beğeni vb. saikler ya da farklı amaçlarla, sistemde yer alan kişisel verileri sorgulamak ve bu verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olmaktan ibaret eylemlerinin, 5237 sayılı Kanun kapsamında suç oluşturmayacağı değerlendirilmiştir.

Özetlenen yargı kararları göz önüne alındığında, dosya kapsamına göre sanığın işi gereği sahip olduğu şifre ile katılanın bilgilerini görüntülemiş olduğu, sorgulama yapmaktan ibaret yargılama konusu olayda, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,

Hukuka aykırı olup, açıklanan nedenle sanık ve sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin kararının 5271 sayılı Kanunun 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kaunun 304/2-b maddesi uyarınca Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.