Gerekçeli Kararın Sigorta Şirketi Vekiline Değil de Doğrudan Şirkete Tebliğ Edilmesi - Tebligatın Usulsüzlüğü
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/1020
Karar No : 2020/947
Karar Tarihi : 2020-10-22





 

DAVA :Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

7201 sayılı Tebligat Kanununun;

1-"Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.

Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",

2-"Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" kenar başlıklı 21. maddesinde,"Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.

Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.",

7201 sayılı Tebligat Kanunun 17'nci maddesine göre;"Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır."

Aynı yasanın 20 nci maddesine göre; "...13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 19/3/2003-4829/4 md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.",

Aynı yasanın 21/1. maddesine göre;

"...Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."

Somut olayda ... Sigorta A.Ş. vekiline gerekçeli karar tebliğinin uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Şöyleki; davalı sigorta vekiline gerekçeli kararın "...... Sigorta A.Ş ..." imzasına şeklinde yapılmıştır. Tebliğin muhatabı Avukat olup yukarıda belirtilen yasa maddeleri kapsamında adreste bulunmama sebebi tevsik edilmemiş, o anda işyerinde bulunup bulunmadığı, bulunmuyor ise sebebi araştırılmamışbu yönde tebligat parçasına gerekli şerhler verilmemiştir. Tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür.

Bu hali ile; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının sigorta vekiline tebliği usulüne uygun sayılamaz. Buna göre usulüne uygun tebliği sağlandıktan ve yasal süre dolduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.

2-Ayrıca mahkemenin hükme esas aldığı Ankara üniversitesi ATK Başkanlığı raporuna göre kaza sebebi ile %36 oranında sürekli iş görememezlik halinde kaldığı 9 ay süre ile geçici iş göremez olduğu yönündeki raporun ne şekilde alındığı anlaşılamamaktadır. Hükme esas bu raporun bizzat davacının harici talebi ile dava dışı bir taleple ilgili hastanece mi düzenlendiği,yoksa davacı tarafça açılan başka bir davada ilgili mahkemenin davacıyı sevketmesi sonucu mu alındığı hususunun davacıdan sorularak,başka bir mahkemede açılan dava sırasında alınan rapor ise rapor alınan ilgili dosyanın karar kesinleşmisse aslının derdestse tüm UYAP kayıtlarının da dosyaya kazandırılması gerekmekte olup, bu yönüyle de eksikliğin ikmali gerekir.

Dairemiz Başkanlığınca yukarıda bahsedilen şekilde eksikliklerin giderilmesi ile gerekçeli kararın ... Sigorta A.Ş vekiline usulüne uygun tebliği sağlandıktan ve yasal süre dolduktan sonra gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-... Sigorta A.Ş vekiline gerekçeli karar tebligatının yukarıda açıklanan Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile beklenilmesi gereken süreler beklendikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,

2-Mahkemenin hükme esas aldığı Ankara üniversitesi ATK Başkanlığı raporuna göre kaza sebebi ile %36 oranında sürekli iş görememezlik halinde kaldığı 9 ay süre ile geçici iş göremez olduğu yönündeki raporun ne şekilde alındığı anlaşılamadığı,Hükme esas bu raporun bizzat davacının harici talebi ve dava dışı bir taleple mi ilgili hastanece düzenlendiği,yoksa davacı tarafça açılan başka bir davada ilgili mahkemenin davacıyı sevketmesi sonucu mu alındığı hususunun davacı vekilinden sorularak ve bu hususun açıklığa kavuşturularak ,başka bir mahkemede açılan dava sırasında alınan rapor ise rapor alınan ilgili dosyanın karar kesinleşmişse aslının derdestse tüm uyap kayıtlarının da dosyaya kazandırılmasına,

3-İstinaf başvurusunun belirtilen eksiklikler giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle HMK m.353/3 uyarınca KESİNolmak üzere karar verildi.22/10/2020