Eksik Deliller İstinaf Aşamasında BAM Tarafından Toplanmalıdır
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/4675
Karar No : 2020/8340
Karar Tarihi : 2020-10-07





Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına eksik delillerin taplanıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine HMK'nun 353/1-a-b maddesi ayarınca kesin olarak karar verilmiş, bu karar davacılar vekilince temyiz edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesince ek karar ile hükmün kesin olduğundan bahisle temyiz talebinin reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı ek kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:-

K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince kabulü ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.02.2018 tarihli ve 2017/620 E. - 2018/98 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, eksik delillerin toplanıp davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiş; bu kararın, davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin temyiz talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.02.2019 tarihli ek kararı ile reddedilmiş ve bu ek karar, yine davacılar vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda; kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki ... İli ...İlçesi ... Mahallesi 4145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihindeki değerinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak raporu hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal olarak alınan taşınmaz satışı Anonim Şirkete yapılmış özel amaçlı ve eski tarihli satış olduğundan emsal olarak kabul edilemeyeceğinden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesinin ve dava konusu taşınmazın krokide C harfiyle gösterilen kısmı imar planında “1. derece doğal sit alanı” ve “ yeşil alan” olarak ayrıldığından ilgili belediyeden uygulama imar planı celp edilerek fiilen el atılmayan ancak kamu hizmetine veya resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkı kısıtlanan davacılar açısından uzlaşma hususunun yerine getirilip getirilmediği sorularak fiilen el atmanın söz konusu olmaması halinde iş bu C harfli yer için idari yargının görevli olup olmadığı araştırılmadan ve kabule göre de, davacıların hangi paylarının iptal edildiği hüküm fıkrasına yazılmayıp veraset ilamlarına da atıfta bulunulmayarak infazda tereddüt yaratacak şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru görülmediğine işaret edilerek davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir. Her ne kadar ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de; öncelikle, bölge adliye mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı ön sorun olarak incelenmelidir. Bu bağlamda;Bölge adliye mahkemesinin dosyayı geri gönderme kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesidir.Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.

Madde 353 -(1)“ Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;

a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:

1)Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,

2)İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,

3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,

4)Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,

5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,

6) (Değişik:22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.

b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;

1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,

2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,

3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.

Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar verildiği görülmektedir.HMK'nun 353/l-a-6 maddesinde ise, İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir. HMK'nun 369.maddesinde ''Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir'' hükmü bulunmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri arasında "delillerin eksik toplanması" bulunmamakta olup “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş “olması vardır. Taraflarca gösterilen ve ilk derece mahkemesince toplanan deliller davanın esası hakkında hüküm kurmaya yeterli olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/l-a-6 maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair kesin verilen kararın HMK'nun 369. maddesinde belirtilen 'Kanunun açık hükmüne aykırılık' teşkil ettiği, bu itibarla bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varıldığından ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 28.02.2019 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;

İlk derece mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplandığından Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/l-a-6. maddesi uyarınca eksik hususların ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, eksik delillerin toplanması konusunda özellikle HMK’nun 353, 354 ve 373. maddeleri ele alındığında da, kanundaki düzenleme karşısında bölge adliye mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Bu maddelere bakacak olursak;HMK'nun 353/l-b-3 maddesinde; "Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir”

HMK'nun 354. maddesinde “(1) Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır.

(2) İnceleme sırasında gereken hâllerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir.

Yine HMK'nun 357/3. maddesinde "İlk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği halde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan deliller bölge adliye mahkemesince incelenebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Yukarıda belirtilen hükümler değerlendirildiğinde; eksik delillerin bölge adliye mahkemesince toplanması gerektiğinden bölge adliye mahkemesince toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HMK'nun 371.maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.