Durum ve Koşulların Değişmesi Sonucu İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılması İstemi - Verilecek Karara Karşı Kanun Yolunun Açık Olmaması
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No : 2021/59
Karar No : 2021/139
Karar Tarihi : 2021-02-02





 

MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TALEP: İhtiyati Tedbirin Kaldırılması

İlk derece mahkemesince verilen 13/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkemece 12/11/2014 tarihli ara karar ile; tedbir talebinin kısmen kabulüne, dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi,... Mevkii, ... Ada, ...parsel de bulunan 1 ve 2 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazlar üzerine dava değerinin %10'u nakdi teminatın yatırılması veya muteber banka teminat mektubu verilmesi karşılığında davalılar ... Ve ... San ve Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı olmak koşulu ile devrin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına davalılar tarafından 10/12/2014 tarihinde yapılan itiraz üzerine İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/06/2015 tarihli oturumunda davalılar vekilinin tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/823 Esas 2017/970 Karar sayılı 30/11/2017 tarihli asıl davanın reddine, karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 2018/1867 Esas 2019/4123 Karar sayılı 27/06/2019 tarihli ilamı ile davanın reddine ilişkin hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyulduğu, halen yargılamanın devam ettiği görülmüştür.

İTİRAZ : Davalılar vekili; yargılaması devam etmekte olan davanın alacak davası olarak ikame edildiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1867 Esas ve 2019/4123 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere taraflar arasında taşınmazlardaki eksikliklerin 700.000-TL bedel karşılığında giderilmesi için ayrıca sözleşme yapıldığını, davacının edimini yerine getirip getirmediğinin tarafların sundukları delillere göre incelenip değerlendirildikten ve sözleşme hükümleri irdelendikten sonra eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava tarihinden bu yana 8 yıl geçtiğini, davacının alacak iddiasının çok üzerinde değeri bulunan gayrimenkuller üzerine tedbir konulduğunu, müvekkillerinin ekonomik olarak dar boğaza girdiklerini bildirerek tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 13/11/2020 tarihli ara karar ile; HMK'nun 397/2. Maddesinde ihtiyati tedbir kararının etkisinin aksi belirtilmedikçe nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğinin düzenlendiği, somut olayda; nihai karar verilmediğinden, HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğunu, taşınmazlardaki ihtiyati tedbirin müvekkili şirketlerin mahvına sebep olduğunu, 10 yıla yakındır devam eden dava sürecinde taşınmazlar üzerindeki mülkiyet haklarını kullanamadıklarını, bu nedenlerle durum ve ekonomik koşulların değişmesi sebebiyle taşınmazların değer tespitlerinin yapılarak, ölçülülük ilkesi gereğince dava konusu alacak miktarınca ihtiyati tedbirin taşınmazların ne kadarı kısmında kalacağı yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, ret kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE: HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır. ” şeklindedir. HMK 396/2 maddesi, aynı yasanın 394.maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya atıf yapmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin kaldırılması taleplerine ilişkin olarak verilen ara karara karşı kanun yolu açık değildir. Yorumla kanun yolu ihdas edilmesi de mümkün değildir. Bu sebeple, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 341/1, 346/1 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,Davalılar tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02.02.2021