Çekin Karşılıksız Çıkması Halinde Yapılacak İşlemler
Yargıtay 19. Ceza Dairesi
Esas No : 2021/3107
Karar No : 2021/2771
Karar Tarihi : 2021-03-10





BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ CEZA DAİRELERİ ARASINDAKİ KARAR UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE DAİR BAŞVURU

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun, 23.10.2020 tarihli ve 2020/2 sayılı kararında;

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 17.07.2019 tarihli, 2019/2610 esas 2019/2412 karar, 13.02.2020 tarihli, 2019/2627 esas 2020/599 karar, 04.03.2020 tarihli, 2020/908 esas 2020/882 karar sayılı kararları ile;

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 28.06.2019 tarihli, 2019/2016 esas 2019/2177 karar sayılı kararı ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 16.07.2020 tarihli, 2019/1858 esas 2020/2167 karar sayılı kararı arasında;

"...Karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçu ile ilgili olarak, süresinde ibraz edilen çekin arka yüzüne, ilgili banka tarafından "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." şeklinde yazılan ibarenin, usulüne uygun olarak yapılmış "karşılıksızdır" işlemi niteliğinde olup olmadığı ile bu ibareye istinaden sanığın mahkumiyetine karar verilip verilemeyeceği..." hususlarında karar uyuşmazlığının bulunduğu tespit edilmiş, bu uyuşmazlığın çözümü için yapılan toplantı sonucunda;

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun çoğunluğu tarafından; "...tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur." şeklindeki şerhte yer alan ifadeden esasen hesapta hiç karşılık bulunmadığının anlaşıldığı, ibraz tarihinde hesap bakiyesinin "0"TL olduğunun belirtilmek istendiği, açılan ceza davasında ibraz tarihinde muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktarın çek bedelinden düşülmek suretiyle verilecek cezanın hesaplanabileceği, dolayısıyla sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği oy çokluğuyla kabul edilmiş, ancak İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi Başkanı ...'ın karşı oyunda ise; sanığın sadece usulüne uygun olarak yapılacak bir "karşılıksızdır" işlemi sonucu cezai sorumluluğuna gidilebileceği, 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesine göre; karşılıksızdır işleminin Kanun'da belirtilen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış kabul edilebilmesi için "...ibraz tarihinde çek hesabında ne kadar karşılık bulunduğunun..." ve "...karşılıksız kalan miktarın..." yazılmasının Kanun'a göre zorunlu olduğu, somut uyuşmazlığa konu çek suretlerinde yazılı "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." şeklinde yazılan ibareden, ibraz tarihinin ve ibraz tarihinde çek hesabında ne kadar karşılık olduğunun açıkça belirlenemediği, bu nedenle sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği yönünde muhalif kalındığı görülmüştür.

5235 sayılı "Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un "Başkanlar Kurulunun Görevleri" başlıklı 35/3. maddesi çerçevesinde, aynı nitelikteki davalarda farklı kararlar verilmesi nedeniyle uyuşmazlık bulunduğuna ve çıkan uyuşmazlığın 5235 sayılı Kanun'un 35/3. maddesi gereği, Yüksek Yargıtay İlgili Ceza Dairesi tarafından giderilmesine karar verilmiştir.

B-) KARAR UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE KONU KARARLAR

) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 28.06.2019 tarihli, 2019/2016 esas 2019/2177 karar sayılı kararı,

) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 17.07.2019 tarihli, 2019/2610 esas 2019/2412 karar sayılı kararı,

) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 13.02.2020 tarihli, 2019/2627 esas 2020/599 karar sayılı kararı,

) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 04.03.2020 tarihli, 2020/908 esas 2020/882 karar sayılı kararı,

) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 16.07.2020 tarihli, 2019/1858 esas 2020/2167 karar sayılı kararı,

C-) KARAR UYUŞMAZLIĞININ GİDERİLMESİNE KONU BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ CEZA DAİRELERİ KARARLARININ ÖZETLERİ

) Süresinde ibraz edildiği halde, ilk ibraz tarihinde çekin arka yüzüne "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." şeklinde yazılan şerhin, sanığın mahkumiyeti için yeterli olduğuna dair kararlar

a-) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin 28.06.2019 Tarihli, 2019/2016 E. 2019/2177 K. Sayılı Kararı

Denizbank A.Ş.'ye ait 30.04.2018 keşide tarihli 30.000 TL bedelli çekin, gerçek kişi yetkili hamili tarafından 30.04.2018 günü (süresinde) muhatap banka dışında bir başka bankaya ibrazında; çekin arka yüzüne "30.04.2018 tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur. Denizbank adına vekaleten, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. İstanbul Avrupa Kurumsal Merkezi Şubesi" ibaresinin yazıldığı, aynı çekin 18.05.2018 günü (yasal ibraz süresinden sonra) çek hesabının bulunduğu muhatap bankanın (Denizbank A.Ş.) Karabağlar - İzmir Şubesine yeniden ibraz edildiği ve çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olunan 1.600 TL'nin gerçek kişi yetkili hamile ödendiği, ayrıca çekin arka yüzüne, karşılıksız kalan tutarın 28.400 TL olarak yazıldığı, ibraz edenin adı ve soyadı ile imzasının alındığı somut olay nedeniyle;

Gerçek kişi yetkili hamilin şikayeti üzerine görülen ceza davasında, İzmir 10. İcra Ceza Mahkemesince kurulan 27.12.2018 tarihli, 2018/586 E. 2018/1135 K. sayılı hükümde; çekin süresi içinde ibrazında çekin arka yüzüne yazılan ibarede, çek hesabının hesap durumunun ve çekin ne kadarının karşılıksız kaldığının açıkça yazılmadığı ve 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesi ile Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin emsal kararlarından hareketle, 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde belirtilen "karşılıksızdır" işleminin usulüne uygun yapılmış sayılamayacağı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

Müşteki vekilinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesince verilen 28.06.2019 tarihli kararda (özetle);

Suça konu çekin ilk kez muhatap dışında başka bir bankaya ibraz edildiği tarihte hesap bakiyesinin ne kadar olduğu açıkça belirtilmemiş ise de; müşteki vekilinin şikayet süresi içinde muhatap bankaya başvurduğu, bankanın ödemekle yükümlü olunan miktarı (1.600 TL) tahsil ettiği, karşılıksız kalan miktarın 28.400 TL olarak çekin arka yüzüne yazıldığı, dolayısıyla sonradan yapılan işlemlerin 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde belirtilen karşılıksızdır işlemi niteliğinde olduğu anlaşılmakla, yapılan karşılıksızdır işleminin Kanun'da belirtilen şekle uygun olmadığını söylemenin, hakkın şekle boğdurulması sonucunu doğuracağından bahisle ve sanığın cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve sanığın neticeten 28.400 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, sanığın ve yetkilisi olduğu tüzel kişi şirketin çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmiştir.

b-) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 16.07.2020 Tarihli, 2019/1858 Esas 2020/2167 Karar Sayılı Kararı

Denizbank A.Ş.'ye ait 15.08.2018 keşide tarihli 60.000 TL bedelli çekin, tüzel kişi yetkilisi hamil tarafından 15.08.2018 günü (süresinde) muhatap banka dışında başka bir bankaya ibrazında, çekin arka yüzüne "15.08.2018 tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur. Denizbank adına vekaleten, T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Kahramanmaraş Girişimci Şube" ibaresinin şerh düşüldüğü, bu şerhin hemen altında "işbu çekin taahüt tutarı olan 1600 TL Denizbank A.Ş. tarafından tarafıma ödenmiştir." ibaresinin yazıldığı somut olay nedeniyle;

Tüzel kişi yetkilisinin şikayeti üzerine görülen ceza davasında, İzmir 7. İcra Ceza Mahkemesince kurulan 11.04.2019 tarihli, 2018/913 E. 2019/413 K. sayılı hükümde; şikayetin süresinde olduğu, çekin süresinde ibraz edildiği, ancak ibraz tarihinde çekin karşılığının bulunmadığı anlaşılmakla, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesi gereği sanığın mahkumiyetine, sanığın ve yetkilisi olduğu keşideci şirketin çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmiştir.

Sanık müdafiinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince verilen 16.07.2020 tarihli kararda (özetle);

Hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine (oy çokluğuyla) karar verildiği, Daire Başkanının karşı oyunda ise; suça konu çek üzerindeki "karşılıksızdır" şerhinde, karşılıksız kalan miktarın ve hesapta ne kadar karşılık bulunduğunun yazılmamış olması nedeniyle işlemin usulüne uygun olmadığı, bu nedenle isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir.

) Süresinde ibraz edildiği halde, ilk ibraz tarihinde çekin arka yüzüne "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." şeklinde yazılan şerhin, sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığına dair kararlar

a-) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 17.07.2019 tarihli, 2019/2610 esas 2019/2412 karar sayılı kararı,

Türkiye Finans A.Ş.'ye ait 15.07.2017 keşide tarihli 31.400 TL bedelli çekin, tüzel kişi yetkilisi hamil tarafından 17.07.2017 günü (süresinde) muhatap banka dışında bir başka bankaya ibrazında; çekin arka yüzüne "17.07.2017 tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur. T.Finans adına vekaleten, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Küçükbakkalköy Şubesi" ibaresinin yazıldığı, daha sonra aynı çekin "..." isimli bir şahsın eline geçtiği ve bu şahıs tarafından 04.08.2017 tarihinde (yasal ibraz süresinden sonra) çek hesabının bulunduğu muhatap bankanın (Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.) Bornova - İzmir Şubesine yeniden ibraz edildiği ve çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olunan 1.410 TL'nin yetkili hamil ...'a ödendiği, ayrıca çekin arka yüzüne, "ibraz tarihinde hesap bakiyesi 0 (sıfır) dır. Bankanın ödemekle yükümlü olduğu 1.410 TL hamile ödenmiştir, çek #29.990 TL# için karşılıksızdır. Hamilin / Tüzel kişi yetkilisi ibraz eden kişinin Adı soyadı-ünvanı: ..., imzası" şeklinde gerçek kişi hamilin imzasının alındığı somut olay nedeniyle;

Çeki ilk kez muhatap dışında bir bankaya süresinde ibraz eden tüzel kişi yetkilisi hamilin şikayeti üzerine görülen ceza davasında; İzmir 6. İcra Ceza Mahkemesince kurulan 14.12.2017 tarihli, 2017/726 E. 2017/985 K. sayılı hükümde; şikayetçi tüzel kişinin süresinde (17.07.2017 tarihinde) çeki başka bir bankaya ibraz etmesi ve karşılığının çıkmaması üzerine, üçüncü bir kişi tarafından suça konu çekin muhatap bankaya 04.08.2017 günü yeniden ibraz edildiği, ancak bu kez de "karşılıksızdır" işlemi yapılıp zorunlu miktarın ödenmesi üzerine, şikayetçi tüzel kişinin 08.08.2017 günü şikayette bulunduğu, dolayısıyla şikayetçi şirketin çeki bankaya ibraz eden yetkili hamil olmaması nedeniyle şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince kararın bozulması ve geri gönderilmesi üzerine, aynı ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu; 13.06.2019 tarihli, 2018/579 E. 2019/ 540 K. sayılı hükümde ise; çekin süresi içinde ibrazında çekin arka yüzüne "iş bu çekin karşılığı yoktur" ibaresine yer verildiği, oysa 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutarın açıkça belirtileceğinin yazıldığı, süresinde yapılan ilk ibraz sırasında sadece çekin karşılığının olmadığı bilgisine yer verildiği, dolayısıyla 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde belirtilen "karşılıksızdır" işleminin usulüne uygun yapılmış sayılamayacağı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

Müşteki vekilinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince verilen 17.07.2019 tarihli kararda (özetle);

Karşılıksızdır işleminin usulüne uygun olarak yapılmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine (oy çokluğuyla) karar verilmiş, bir Daire Üyesinin karşı oyunda ise; suça konu çek üzerindeki şerhten çek hesabındaki mevduat hesabının "0"TL olduğunun açıkça anlaşıldığı, verilecek cezanın da kolaylıkla hesaplanabilir olması sebebiyle sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

b-) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 13.02.2020 Tarihli, 2019/2627 Esas 2020/599 Karar Sayılı Kararı,

T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'ye ait 26.10.2018 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çekin, tüzel kişi yetkilisi hamil tarafından 31.10.2018 günü (süresinde) muhatap bankaya ibrazında, çekin arka yüzüne "işbu çek bedelinin 31.10.2018 saat:16.00 itibariyle karşılığı yoktur. T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Mecidiyeköy Şubesi" ve "İşbu çek, 31.10.2018 tarihinde ibraz edildi. Hesapta karşılığı olmadığından yasal garanti tutarı 1600 TL ödenmiştir. T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Mecidiyeköy Şubesi" şeklinde şerh düşüldüğü, ancak tüzel kişi adına çeki ibraz eden kişinin adı ve soyadının yazılmadığı, imzasının da alınmadığı somut olay nedeniyle;

Tüzel kişi yetkili hamilin şikayeti üzerine görülen ceza davasında, İzmir 7. İcra Ceza Mahkemesince kurulan 13.06.2019 tarihli, 2018/1075 E. 2019/658 K. sayılı hükümde; şikayetin süresinde yapıldığı, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği, keşideci şirket yetkilisi sanıkların 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde unsurları yazılı suçu işledikleri anlaşılmakla, sanıkların zorunlu miktar düşüldükten sonra neticeten karşılıksız kalan 48.400 TL adli para cezasıyla mahkumiyetlerine, sanıkların ve yetkilisi oldukları çek hesabı sahibi tüzel kişi şirketin çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmiştir.

Sanıklar müdafiinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince verilen 13.02.2020 tarihli kararda (özetle);

Suça konu çekin arka yüzündeki "karşılıksızdır" işleminde çek hesabında ne kadar karşılığının bulunduğunun açıkça yazılmadığı, karşılıksızdır işleminin usulüne uygun yapılmadığı, dolayısıyla suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmünün kaldırılmasına, sanıkların CKM'nin 223/2-a maddesi gereği beraatlerine (oy çokluğuyla) karar verilmiş, bir Daire Üyesinin karşı oyunda ise; çekin arka yüzündeki şerhten, hesap karşılığının "0"TL olduğunun açıkça anlaşıldığı, uygulamada hesapta para bulunması halinde bunun da açıkça yazıldığı, bu nedenle karşılıksız kalan miktarın hesaplanabilir olduğundan bahisle karşılıksızdır işleminin geçerli olduğu, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

c-) İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 04.03.2020 Tarihli, 2020/908 Esas 2020/882 Karar Sayılı Kararı

a- ING Bank A.Ş.'ye ait 20.09.2018 keşide tarihli 45.000 TL bedelli çekin, tüzel kişi yetkilisi hamil tarafından 20.09.2018 günü (süresinde) muhatap banka dışındaki bir başka bankaya ibrazında, çekin arka yüzüne "İşbu çek 20.09.2018 tarihinde ibraz edilmiştir. Hesap bakiyesi 0 TL'dir. 43.400 TL'lik kısmı karşılıksızdır. Ancak takas sistemi kapsamında ödeme yapılamamıştır. Muhatap banka adına vekaleten Akbank T.A.Ş." ibaresinin yazıldığı, aynı çekin 15.10.2018 tarihinde (yasal ibraz süresinden sonra) çek hesabının bulunduğu muhatap bankanın (ING Bank A.Ş.) Karabağlar (İzmir) Şubesine ibraz edildiği ve çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olunan 1.600 TL'nin tüzel kişi yetkilisine ödendiği, ayrıca çekin arka yüzüne, karşılıksız kalan tutarın 43.400 TL olarak yeniden yazıldığı, ibraz edenin adı ve soyadı ile imzasının alındığı,

b- Vakıfbank T.A.O.'ya ait 20.09.2018 keşide tarihli 142.125 TL bedelli çekin, tüzel kişi yetkilisi hamil tarafından 20.09.2018 günü (süresinde) muhatap bankaya ibrazında, çekin arka yüzüne "20.09.2018 tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur. Yen, Toptancılar Sitesi Konya Şubesine vekaleten Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Torbalı Şubesi" ibaresinin yazıldığı, aynı çekin 12.10.2018 tarihinde (yasal ibraz süresinden sonra) çek hesabının bulunduğu muhatap bankanın (Vakıfbank T.A.O.) Alsancak Şubesine ibraz edildiği ve çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olunan 1.600 TL'nin tüzel kişi yetkilisine ödendiği, ayrıca çekin arka yüzüne karşılıksız kalan tutarın 140.525 TL olarak yeniden yazıldığı, ibraz edenin adı ve soyadı ile imzasının alındığı, çek hesabı sahibi (keşideci) tüzel kişinin aynı olduğu somut olaylar nedeniyle;

Her iki çekin de alacaklısı tüzel kişinin yetkilisinin şikayeti üzerine görülen ceza davasında, İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesince kurulan 30.04.2019 tarihli, 2018/868 E. 2019/520 K. sayılı hükümlerde; suça konu çeklerin süresinde ibraz edildikleri, çek hesaplarında bakiyenin "0" TL olduğu anlaşılmakla, neticeten iki çek nedeniyle karşılıksız kalan miktarlar üzerinden ayrı ayrı sanığın mahkumiyetine, sanığın ve çekleri keşide eden tüzel kişinin iki çek için bir kez çek düzenlemekten ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmiştir.

Sanık müdafiinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesince verilen 04.03.2020 tarihli kararda (özetle);

a- ING Bank A.Ş.'ye ait çekle ilgili olarak; yasaklama kararının ve etkin pişmanlığa dair ihtarın karşılıksız çıkan çeklerden hangisi nedeniyle verildiği belli olmadığından bahisle; ING Bank A.Ş.'ye ait çek nedeniyle yasaklama kararı verilmesine ve 45.000 TL bedelli bu çek nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceğine dair istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddine (oy birliğiyle),

b- Vakıfbank T.A.O.'ya ait çekle ilgili olarak ise; çekin süresinde ibrazında yapılan karşılıksızdır işleminin 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesindeki usule uygun yapılmadığından bahisle sanığa yükletilen suçun unsurları oluşmadığından, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve sanığın beraatine (oy çokluğuyla) karar verilmiş, bir Daire Üyesinin karşı oyunda ise; suça konu çek üzerindeki şerhten çek hesabındaki mevduat hesabının "0"TL olduğunun açıkça anlaşıldığı, verilecek cezanın da kolaylıkla hesaplanabilir olması sebebiyle sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

D-) KARAR UYUŞMAZLIĞI HAKKINDA YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ GÖRÜŞÜ VE TALEBİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.02.2021 tarihli, UG-2021/15489 sayılı "Uyuşmazlığın giderilmesi" konulu yazısında;

"...Uyuşmazlığa konu İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri Başkanlar Kurulunun kararı incelendiğinde 11. Ceza Dairesinin bir heyetinin karşılıksızdır işlemine ve dolayısıyla cezai sorumluluğa konu çekin arkasında yer alması gereken "karşılıksızdır" ibaresinin "iş bu çek bedelinin 31/10/2018 tarih saat 16.00 itibariyle karşılığı yoktur" şerhini yeterli görmemiş ve 5941 sayılı Kanunun 3/4 madde ve fıkrasında yer alan şekil şartının gerçekleşmediğinden bahisle sanığın beraatine karar vermiştir. Benzer dosyalarda aynı dairenin diğer heyeti ve aynı Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi değinilen benzeri şerhleri yeterli görmekte ve mahkumiyet hükümlerini esastan reddederek onamakta, beraat hükümlerinin bozulmasına karar vermektedir.

Kanaatimizce 5941 sayılı Kanunun 3/4 maddesinde düzenlenen şekil açıklayıcı nitelikte olup, cezai sorumluluğu düzenleyen aynı Kanunun 5/1 madde ve fıkrasında bu şekle atıf yapılmamış "Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında," şeklindeki düzenleme ile "kanuni ibraz süresi" ve "karşılıksızlık işlemi" yeterli görülmüştür. Kanun koyucu suçun oluşumuna başka bir unsur katmamış ve şekil şartı da aramamıştır. 3. Maddenin 4. Fıkrasındaki şekil yukarıda değinildiği gibi açıklayıcı olup, kurucu unsur değildir. Çekin arkasında 3/4 madde ve fıkrasında yer alan şekil şartına aynıyla uyulmasa dahi bu hususların yargılama veya müracaat aşamasında tamamlanabilmesi mümkündür..." şeklindeki değerlendirmeyle,

Sonuç olarak; "696 sayılı KHK m.92/2 maddesi ile değişik 5235 sayılı Kanunun 35/1 madde ve fıkrası uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 23/10/2020 tarih ve 2020/2 Uyuşmazlık esas numaralı kararına istinaden değinilen kararlar arasındaki uyuşmalığın giderilmesi" talep edilmiştir.

E-) KARAR UYUŞMAZLIĞI İLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER

) 5235 Sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun'un; 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun'un 12. maddesi ve 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 92. maddesi ile değişik "Başkanlar Kurulunun Görevleri" başlıklı 35. maddesi;

"Bölge adliye mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulu kendi aralarında toplanır ve aşağıdaki görevleri yaparlar:

...(3)Re'sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini istemek,...

...(Değişik fıkra: 20/11/2017 – KHK-696/92 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/87 md.) (3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir.

Başkanlar kurulu eksiksiz toplanır ve çoğunlukla karar verir..." hükümlerini içermektedir.

) 5941 Sayılı Çek Kanunu

a-) "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesi;

"(1) Bu Kanunun amacı, çek defterlerinin içeriklerine, çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları belirlemektir.

(2) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır.",

b-) "İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası" başlıklı 3. maddesi;

"(1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.

(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.

(3) Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;

a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,

1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası,

2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,

b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,

1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,

2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını,

ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.

(4) Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.

(5) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır.

(6) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, icra mahkemesine şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.

(7) Banka;

a) Çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin geciktirilmesi,

b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi,

hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası öder. Bu hâllerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz.

(8) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk Ticaret Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır.

(9) (Ek: 31/1/2012-6273/2 md.) Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde ibraz edilmemesi hâlinde, muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erer.

(10) (Ek: 15/7/2016-6728/62 md.) Lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder.

Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.",

c-) "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5. maddesinin (1), (2) ve (3). fıkraları;

"(1) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (…) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.

(2) (Mülga: 31/1/2012-6273/3 md.; Yeniden düzenleme: 15/7/2016-6728/63 md.) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak, hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.

(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir...",

d-) "Hesaben Ödeme" başlıklı 8. maddesi;

"(1) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben ödenmesini sağlayacak tüzel kişiliği haiz sistemi kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bu yetkiyi uygun göreceği başka bir kuruluş aracılığıyla da kullanabilir.

(2) Hesaben ödeme sisteminin kuruluş ve işleyişi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca çıkarılacak ve Resmî Gazete’de yayımlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.

(3) Yönetmelikte belirtilen esaslar çerçevesinde çeklerin fizikî olarak ibraz edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu maddesine göre takas odasına ibraz hükmündedir.

(4) Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dâhil, kısmî ödeme yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmî karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir." hükümlerini içermektedir.

) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

a-) "Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi" başlıklı 2. maddesi;

"(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.

(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.

(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz."

b-) "Özel kanunlarla ilişki" başlıklı 5. maddesi;

"(1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." hükümlerini içermektedir.

) 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu

a-) "Duruşma" başlıklı 350. maddesi;

"İcra mahkemesi iki tarafı ve delillerini dinler ve gerek tarafların gerek şahitlerin ifadelerini duruşma tutanağına geçirir.

Cumhuriyet Savcısı hazır bulundurulmaz.",

b-) "Tahkikat" başlıklı 351. maddesi;

"Şikayetçi dilekçe veya beyanında gösterilmiş olduğu delillerle bağlıdır.

Maznun müdafası için tahkikatın tevsiini ancak bir kere istiyebilir." hükümlerini içermektedir.

) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu

a-) "İbraz başlıklı 708. maddesi;

"(1) Belirli bir günde veya düzenlenme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu izleyen iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraz etmelidir.

(2) Poliçenin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer."

b-) "Muhatap olma ehliyeti" başlıklı 782. maddesi;

"(1) Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir.

(2) Diğer bir kişi üzerine düzenlenen çek yalnız havale hükmündedir."

c-) "Karşılık" başlıklı 783. maddesi;

"(1) Bir çekin düzenlenmesi için, muhatabın elinde düzenleyenin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve düzenleyenin bu karşılık üzerinde çek düzenlemek suretiyle tasarruf hakkını haiz olacağına dair muhatapla düzenleyen arasında açık veya zımni bir anlaşma bulunması şarttır. Ancak, bu hükümlere uyulmaması hâlinde senedin çek olarak geçerliliği etkilenmez.

(2) Düzenleyen, muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde, muhatap, bu tutarı ödemekle yükümlüdür.

(3) Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder."

d-) "Takas odası" başlıklı 798. maddesi;

"(1) Çekin bir takas odasına ibrazı ödeme için ibraz yerine geçer."

e-) "Hesaba geçirilmeme halinde" başlıklı 807. maddesi;

"(1) Hesaba geçirilmek üzere düzenlenen bir çekin hamili; muhatabın, çek bedelini kayıtsız ve şartsız bir alacak olarak hesaba geçirmekten kaçındığını veya ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilin borçlarına mahsup edilmek kabiliyetini haiz olmadığını beyan etmiş bulunduğunu ispat ederse, başvurma haklarını kullanabilir.

f-) "Hamilin başvurma hakları" başlıklı 808. maddesi;

"(1) Zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli;

a) Resmî bir belge, “protesto” ile,

b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla,

c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla,

sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir.

"

) 09.06.2018 tarihli ve 30446 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanarak, 02.07.2018 Tarihinde Yürürlüğe Giren "Çek Takas Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik"

a-) "Amaç" başlıklı 1. maddesi;

"(1) Bu Yönetmeliğin amacı, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben ödenmesinin sağlanmasına ilişkin kurulacak sisteme, sistem faaliyetlerine ve çek takas ve mutabakatına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.",

b-) "Tanımlar" başlıklı 4. maddesi;

"...b) Katılımcı: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununa tabi bankalar ile Bankayı,...

ç) Muhatap katılımcı: Çekin keşide edildiği hesabın bulunduğu katılımcıyı,...

f) Netleştirme: Bir katılımcının gönderdiği ve aldığı çek bilgilerinden kaynaklanan alacak ve borçlarının karşılıklı mahsup edilerek tek bir alacak veya borca dönüştürülmesini,

g) Sistem: Çeklerin banka şubeleri arasında hesaben ödenmesini sağlayan ve elektronik ortamda işletilen “Çek Takas Sistemi”ni,

ğ) Takas: Katılımcılara ibraz edilen muhatap katılımcılara ait çeklere ilişkin bilgilerin elektronik ortamda takas odasına iletilmesi, provizyon alınmasına aracılık edilmesi ve netleştirme işlemlerini,

h) Takas odası: Takas faaliyetlerinin yürütüldüğü ortamı,...

İfade eder.",

c-) "Katılımcı yükümlülükleri" başlıklı 10. maddesi;

"(1) Katılımcı;

...f) Çekler üzerindeki işlem ve kontrollerde, çek bilgilerinin gönderilmesinde sistem kurallarında belirtilen tüm kuralların uygulanmasında azami dikkat ve özeni göstermek,

g) Kendi hatları aracılığıyla gönderilecek yanlış çek bilgisinden doğacak tüm zarar ve ziyanları karşılamak,..

i) Kendi şubelerine hamilleri tarafından ibraz edilen çekleri muhatap katılımcılara vekâleten kabul etmek ve bu çeklere ilişkin bilgileri elektronik ortamda muhatap katılımcıya intikal ettirmek üzere takas odasına iletmek,

j) Hesapta yeterli karşılığı bulunmadığı için ödenemeyen çeklere ilişkin, çekin basılmasına esas kanun hükmüne uygun tespit işlemini ve ödemeyi engelleyen diğer kısıtlamaları bulunan çeklerin arkalarına gerekli açıklamayı muhatap katılımcı adına yapmak,...zorundadır.",

d-) "Takas işlemleri" başlıklı 12. maddesi;

"(1) Takas odalarında, muhatap katılımcılara fiziken ibraz edilmeyen ve Banka tarafından yayımlanan Tebliğlere göre bastırılan, çek kodlama standartlarına uygun şekilde manyetik kodlaması yapılmış çekler işlem görür.

(2) Kuruluş, çeki ödeyen merci değildir. Kuruluş, takas işlemlerinin herhangi bir aşamasında gönderilen bilgilerin teknik gereklilikler dışındaki içerikleri hakkında bir uyuşmazlığa taraf olamaz.

(3) Hamili tarafından tahsil edilmek amacıyla katılımcı şubelerine getirilen diğer katılımcılara ait çeklere ilişkin bilgiler takas odası aracılığıyla sistem kurallarında belirtilen usul ve esaslara göre elektronik ortamda muhatap katılımcılara ibraz edilir.

(4) Çek bilgilerinin zamanında muhatap katılımcıya ibrazından çekin ibraz edildiği katılımcı sorumludur.

(5) Takas odası aracılığı ile ibraz edilen çekler muhatap katılımcıdan provizyon alınarak işlem görür.

(6) Provizyon işlemleri aynı gün sonuçlandırılır.

(7) Takas odası aracılığıyla ibraz edilen çeklerin provizyon işlemlerinin tamamlanamaması halinde bu çekler karşılığı olan diğer çekler gibi işlem görür.

(8) Muhatap katılımcılarca, provizyon alamamaları nedeniyle karşılığı olan çekler gibi işlem gören çekler hakkında ilgili katılımcılara takas gününde provizyon alımından sonra iade olan çeklere ilişkin takas odasına bilgi göndermek için Kuruluş tarafından sistem kurallarında belirlenen saate kadar yazılı olarak katılımcı kodu, şube kodu, hesap no, çek no, çek tutarı ve çeki tahsile veren şube adı belirtilerek bildirimde bulunulur.

(9) Provizyon işlemlerinin tamamlanamaması nedeniyle karşılığı olan çekler gibi işlem gören çeklerin, daha sonra herhangi bir nedenle ödenmeyeceklerinin tespit edilmesi halinde, muhatap katılımcı tarafından derhal ilgili katılımcıya yazılı olarak bilgi verilir ve bildirim tarihinden itibaren en geç üç iş günü içinde iade işlemleri yapılır.

(10) Provizyon işlemleri bu Yönetmelik ve sistem kurallarında belirtilen esaslara göre yürütülür.

(11) Bir katılımcının diğer bir katılımcı lehine düzenlediği çekler takas odasına ibraz edilemez.

(12) Takas işlemlerine ilişkin diğer hususlar ve işlem saatleri sistem kurallarında belirlenir.",

e-) "Takas ve mutabakat işlemlerinin yapılmayacağı günler" başlıklı 15. maddesi;

"(1) 17/3/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun uyarınca tatil günü kabul edilen günlerde takas ve mutabakat işlemleri yapılmaz.

(2) 2429 sayılı Kanun uyarınca yarım gün çalışılan günlerde takas yapılmaz ancak bir önceki iş gününe ait mutabakat işlemleri gerçekleştirilir.

(3) Takas veya mutabakat işlemlerinin yapılmasına kısmen veya tamamen engel teşkil eden mücbir sebep hallerine ilişkin olarak Kuruluş tarafından düzenleme yapılabilir."

hükümlerini içermektedir.

F-) İNCELEME, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

) Çözümü Gereken Uyuşmazlığın Konusu, Kapsamı ve İncelemenin Sınırlandırılması

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun, 23.10.2020 tarihli ve 2020/2 sayılı kararına konu olan uyuşmazlık;

- Karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu ile ilgili olarak, süresinde ibraz edilen çekin arka yüzüne "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." şeklinde yazılan ibarenin; 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 3/4. maddesine göre yapılması gereken "karşılıksızdır" işlemi niteliğinde olup olmadığı,

- Arka yüzünde bu ibare yazılı çek nedeniyle yapılan şikayet üzerine açılan davada sanığın mahkumiyetine karar verilip verilemeyeceği,

Hususlarında toplanmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki; çekin yetkili hamil tarafından, tahsili amacıyla kanuni ibraz süresi içinde;

- Muhatap bankanın çek hesabının bulunduğu şubesine,

- Muhatap bankanın çek hesabının bulunduğu şubesinden başka bir şubeye,

- Muhatap bankadan başka bir bankaya (bankalararası takas sistemine / takas odasına), "hesaben ödeme" için ibraz edilmesi mümkündür. Bu nedenle, çekin ilk kez ibraz edildiği banka açısından farklıklık arz ettiği de göz önünde bulundurularak, çözülmesi gereken uyuşmazlığın;

a-) "İbraz", "Ödeme" ve "Karşılıksızdır" işlemlerinin kim/ler tarafından hangi şekilde yapılacağı,

b-) Çekin "hesaben ödeme" amacıyla başka bir bankaya ibraz edilmesi halinde, yapılacak işlemin hukuki niteliği, sonuçları ve karşılıksızdır işleminin tamamlanması,

c-) 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde düzenlenen "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun yasal unsurları ve suçun işlendiği tarih,

d-) Karşılıksızdır işleminin eksik veya hatalı yapılması, Kanunda yazılı hususların tamamlanmaması hallerinde İcra Ceza Mahkemesince yapılacak araştırmanın sınırı ve cezai sorumluluk,

başlıkları altında incelenmesi gerekmektedir.

) İnceleme ve Değerlendirme

a-) "İbraz", "Ödeme" ve "Karşılıksızdır" işlemlerinin kim/ler tarafından, hangi şekilde yapılacağı

İbraz, çekin ödenmesi için bankaya sunulmasıdır. Başka bir ifadeyle ibraz, çekin ödenmesi talebidir. Bu kavram tanımı TTK'nin 708/1. maddesine dayanmaktadır. Çek aranılacak bir alacak (borç) içerdiğinden muhatap bankaya götürülmeli, bankada ödeme için ibraz edilmelidir. "İbraz" ibaresi bankaya götürülmeyi ve "aranılmayı" da içerir. Çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edilmiş olsa bile, muhatap bankaya ibraz edilmiş (götürülmüş) kabul edilir. Muhatabın herhangi bir şubesi, çeki ödeme işlemine almaya mecburdur. Bu kural, Çek Kanunu'nun 3/1. maddesinde, TTK'den daha net bir şekilde ifade edilmiştir. Çekin muhatap banka dışında başka bir bankaya sunulması, teknik anlamda ibraz değildir. Ancak böyle bir çek, takas işlemine alınabilir. Bu işlem takas odalarında veya elektronik ortamda gerçekleşebilir. T.C. Merkez Bankası, çeklerin hesaben ödenmesini sağlayan tüzel kişiliği haiz bir sistemi kurmakla yetkilendirilmiştir. Çekin bir takas odasına ibrazı ödeme için ibraz sayılır (TTK m.798). Çek, hesabın bulunduğu bankaya değil de başka bir bankaya verilirse, bu bankanın söz konusu çeki takas odasına sunması ibraz sayılır. Diğer bir deyişle takas odasına ibraz, ancak başka bir banka eliyle yapılır (POROY, Reha / TEKİNALP, Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Çek Kanununun Yorumu ile, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013, s.300).

Çekin, ödenmesi için muhatap bankaya ibrazı gereklidir. Bu ibraz TTK'nin 796. maddesinde öngörülen süreler içinde yapılmalıdır. Çek takas odası istisnası dışında esas itibarıyla muhataba ibraz edilir. Fakat bir takas odasına ibraz da ödeme için ibraz yerine geçer. Çekin ibrazı ancak bir iş günü yapılabilir. İbraz süresinin son günü bir tatile rastlarsa süre tatili izleyen ilk iş gününe kadar uzar (POROY, Reha / TEKİNALP, Ünal, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Çek Kanununun Yorumu ile, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013, s.321).

5941 sayılı Kanun'un 3/1. maddesine göre; karşılığı bulunan çek, çek hesabının bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin kimliği tespit edildikten sonra ödenir.

Çekin süresinde ibrazında, bankada kısmen karşılığının bulunması halinde; bankanın çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olduğu miktarın ve/veya kısmi karşılığın hamilin kısmi ödemeyi kabul etmesi şartıyla ödenmesi de zorunludur.

Çekin kısmen veya tamamen karşılığının bulunmaması halinde, muhatap banka tarafından, hamilin isteğiyle 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı hususlarda yapılacak "karşılıksızdır" işlemi; banka tarafından ödemekle yükümlü olunan miktarın ve/veya kısmi karşılığın hamil tarafından kabul edilmemesi halinde dahi; kanunen her çek yaprağı başına ödemekle yükümlü olunan miktar ve varsa hesaptaki kısmi karşılık miktarı çekin üzerinde yazılı bedelden (hamile fiilen ödenmese bile) düşüldükten sonra karşılıksız kalan miktar üzerinden yapılacaktır.

Dairemizin 27.01.2020 tarihli, 2019/35817 E. 2020/415 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere;

Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) göre zorunlu unsurları haiz bir çekin, kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çek hesabındaki karşılığın tamamen veya kısmen bulunmaması halinde yapılacak "karşılıksızdır" işlemi, 5941 sayılı Kanun'un 3. maddesine göre, kural olarak "muhatap banka" ve "ibraz tarihindeki yetkili hamil" tarafından birlikte yapılması gereken bir işlemdir.

Çekin muhatap bankaya süresinde ibrazında, kısmen veya tamamen karşılığının bulunmaması halinde, hamilin talebi üzerine yapılması gereken "karşılıksızdır" işlemi, 5941 sayılı Kanun'un 3. maddesine göre çekin arka yüzüne;

- Çekin tahsil için "bankaya ibraz edildiği tarih",

- İbraz tarihindeki "çek hesabı durumu",

- Bankanın yükümlülüğü çerçevesinde "hamile ödediği miktar",

- İbraz eden "gerçek kişinin adı ve soyadı",

- Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra "karşılıksız kalan tutar",

- Hamilin bir tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus da ayrıca belirtilerek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanarak tamamlanır.

Hamilin çeki imzalamaktan kaçınması hâlinde, "karşılıksızdır" işlemi yapılmaz.

Karşılıksızdır işlemi, muhatap bankanın tek başına yapabileceği bir işlem değildir. İşlemin muhakkak ibraz eden (yetkili hamil) ve banka görevlisi tarafından çekin arkası birlikte imzalanmak suretiyle yapılması gerekecektir. Keza 5941 sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesinde de bu durum maddenin lafzıyla uygun şekilde açıkça dile getirilmiştir.

Çekin süresinde muhatap bankanın çek hesabı bulunan şubesine ibraz edilmesi halinde; muhatap banka şubesi tarafından, çekin tam karşılığı varsa ödenmesi, kısmen veya tamamen karşılığının bulunmaması halinde ise; bankaca ödemekle yükümlü olunan miktar ve (varsa bu miktar üzerinde kalan) kısmi karşılığın çek üzerindeki bedelden düşülmesi suretiyle, "karşılıksızdır" işleminin yapılması zorunludur.

Çekin, muhatap bankanın çek hesabının bulunduğu şubesinden başka bir şubeye ibrazı halinde; 5941 sayılı Kanun'un 3/1. maddesi gereği, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödeneceği açıkça düzenlenmiştir. Muhatap bankanın kural olarak tek bir tüzel kişiliği haiz olması, şubelerinin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmaması nedeniyle karşılıksızdır işleminin çek hesabının bulunduğu şube dışında bir başka şube tarafından yukarıda izah edilen şekilde yapılması gerektiği de izahtan varestedir.

Çekin, muhatap banka dışında başka bir bankaya süresinde ibrazı halinde ise; 5941 sayılı Çek Kanunu'nun "Hesaben ödeme" başlıklı 8. maddesi hükümleri uygulanacaktır.

b-) Çekin "hesaben ödeme" amacıyla başka bir bankaya ibraz edilmesi halinde yapılacak işlemin hukuki niteliği, sonuçları ve karşılıksızdır işleminin tamamlanması

5941 sayılı Kanun'un "Hesaben Ödeme" başlıklı 8. maddesinde; bir çekin fiziki olarak ibraz edilmeksizin, bankalararası takas odası aracılığıyla elektronik ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesinin; 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu'nun 710. maddesi (6102 sayılı TTK'nin 798. maddesi) çerçevesinde "takas odasına ibraz" hükmünde olduğu, dolayısıyla "ödeme için ibraz" yerine geçtiği açıkça hüküm altına alınmıştır. Buna göre; yetkili hamilin çeki kanuni ibraz süresi içinde muhatap banka dışında bir bankaya ibrazı halinde, 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde yazılı "süresinde ibraz" koşulunun sağlanmış olduğu kabul edilmelidir.

5941 sayılı Kanun'un 8/4. maddesine göre; bankalararası takas odasına (sisteme) ibraz edilen çekler için, muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar dahil, kısmi karşılık için ödeme yapılamaz. Yani muhatap banka dışındaki bir banka tarafından sadece çek karşılığının tamamen bulunması halinde ödeme yapılması mümkündür. Ancak hesapta kısmi karşılık bulunması durumunda, muhatap bankaca bu kısmi karşılık tutarının, ibraz eden hamil lehine 15 gün süreyle bloke edileceği de Kanun'da açıkça belirtilmiştir. Bu süre geçtikten sonra muhatap bankanın kendisine fiziken ibraz edilmeyen bir çek için kısmi ödeme yapma yükümlülüğünün sona ereceği de değerlendirilmiştir.

Muhatap banka dışındaki bir bankanın, Çek Kanunu'nun 3/4. maddesinde belirtilen hususları tamamen çekin arka yüzüne şerh etmek suretiyle hamilin talebi ile birlikte imza altına alması kanunen zorunlu olmadığı gibi çekin arka yüzüne Kanun'da yazılı olduğu şekilde "karşılıksızdır" işlemi yapması da beklenemeyecektir.

Çekin TTK'de belirlenen yasal ibraz ibraz süresi içinde muhatap banka dışında başka bir bankaya ibrazında; çek karşılığının bankalararası takas sisteminde (takas odasında) tamamen bulunmadığı halde çekin ibraz edildiği bankanın bu durumu tespit ederek karşılığının bulunmadığını belirtmesinin yeterli olduğu değerlendirilmiştir.

Çekin, bankalararası takas sisteminde sistemde tam olarak karşılığının bulunmadığının anlaşılması halinde, muhatap banka dışındaki başka bir banka tarafından, çek hesabının bulunduğu bankadan gelen provizyon işlemine göre "vekaleten" yapılan işlemin hukuki niteliğinin, 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde belirtilen "karşılıksızdır" işlemi olarak kabul edilmesi mümkün görülmemiştir.

Bankalararası takas sisteminde tam karşılığı bulunmayan bir çek üzerinde, muhatap bankadan başka bir banka tarafından çek karşılığının bulunmadığı yönündeki bu tespit üzerine; hamilin, TTK'nin hukuki anlamda başvuru (müracaat) haklarını kullanmasının mümkün olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle takas odasına ibraz edilen çek üzerinde "...tarihinde çekin karşılığı yoktur" şeklinde yapılan işlemin, özel hukuk alanında hüküm ve sonuçlar doğuracağı tartışmasızdır.

Muhatap banka dışındaki bir banka tarafından kanuni ibraz süresi içinde hesaben ödemenin yapılamadığı bu gibi durumlarda; yetkili hamilin çeki sonradan muhatap bankaya ibraz ederek, bankanın "ödemekle yükümlü olduğu tutarın" ve/veya "hesaptaki karşılığın" ödenmesi ile "karşılıksızdır" işlemi yapılmasını istemesi önünde bir engel bulunmamaktadır.

Ancak, çekin ödeme için ilk kez muhatap banka dışında başka bir bankaya ibraz edildiği göz önüne alındığında; muhatap bankaca sonradan yapılacak "karşılıksızdır" işleminin tamamlanması uygulamasının, ödeme için başka bankaya yapılan ilk ibraz tarihindeki kayıtlar esas alınarak yapılması gerektiği de değerlendirilmiştir.

Muhatap banka dışında başka bir bankaya ibraz halinde, sistemde tam karşılığı bulunmadığı anlaşılan bir çekin, kısmi karşılığının muhatap banka tarafından 15 gün süreyle bloke edilmesi hususu ise; muhatap bankanın kısmi ödemeye dair yine özel hukuk alanında hüküm ve sonuç doğuracak bir husustur.

c-) 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesindeki "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun yasal unsurları ve suçun işlendiği tarih

Dairemizin 05.11.2018 tarihli, 2018/6510 E. 2018/11325 K. sayılı kararında belirtildiği üzere; 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/(1). maddesinde düzenlenen "çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun maddi unsurları;

Suça konu çekin, 6102 sayılı TTK'de öngörülen zorunlu unsurları taşıması,

Çekin yetkili hamil tarafından, kanuni ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmiş olması,

Kanunda yazılı usule uygun şekilde ibraz edilen çek üzerinde banka tarafından "karşılıksızdır" işleminin yapılmasına fail tarafından sebebiyet verilmiş olmasıdır.

Dairemizin 27.01.2020 tarihli, 2019/35817 E. 2020/415 K. sayılı kararında belirtildiği üzere;

Çekle ilgili olarak "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçundan görülmekte olan bir ceza davasına konu çekin süresinde bankaya ibrazında; muhatap banka tarafından öne sürülen "herhangi bir sebeple" çekin arka yüzüne, 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı hususlar şerh edilmek suretiyle, usulüne uygun şekilde bir "karşılıksızdır" işlemi yapılmamışsa, çek hesabında karşılığını bulundurmakla yükümlü failin iradesi ve davranışlarıyla doğrudan ilgili olmayan objektif cezalandırılabilme şartı, dolayısıyla suçun kanunda öngörülen neticesi gerçekleşmeyeceğinden, sanığın beraatine karar verilmesi gerekecektir.

Ancak, hemen belirtmek gerekir ki; Dairemizin kararında, çekin arkasına 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı hususlardan tamamen farklı olarak ileri sürülen (keşideci şirket aleyhine konkordato davası açılmış olduğu, ödememe yönünde tedbir kararı olduğu veya imzanın keşideci imzasına benzetilemediği vb.) değişik gerekçelerle "karşılıksızdır işleminin yapılmadığı" yönünde ibarelerin yazılmasının, suçun unsurlarının oluşması için yeterli görülemeyeceği vurgulanmıştır.

Anayasa Mahkemesinin; eylemin henüz suç olarak düzenlenmediği bir tarihte ileri tarihli keşide edilmiş çeklerle ilgili olarak, eylemin suç sayıldığı sonraki bir tarihte ibraz edilmesi ve "karşılıksızdır" işlemine tabi tutulması halinde suç sayılmaması gerektiğine yönelik iptal başvurusunda vermiş olduğu; 26.07.2017 tarihli, 2016/191 esas ve 2017/131 karar sayılı kararında; "...suç oluşturan eylemin ibraz tarihinde çek hesabında çek karşılığını bulundurmamak olduğu, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun kanuni ibraz süresi içinde ibraz edildiğinde karşılığının olmadığına dair işlemin yapılması ile tamamlandığı, kuralın yürürlüğe girdiği tarihten sonra "karşılıksızdır" işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişilerin cezalandırılmasının öngörüldüğü, dolayısıyla geçmişe yönelik bir cezalandırmanın söz konusu olmadığı..." gerekçesiyle Anayasa'ya aykırılık itirazları reddedilmiştir.

Dolayısıyla, "karşılıksızdır" işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun işlendiği an, kural olarak; kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili "karşılıksızdır" işleminin yapıldığı andır.

Yukarıda izah edildiği üzere; çekin süresi içinde ilk kez muhatap banka dışında bir bankaya ibrazı halinde, "karşılıksızdır" işleminin sonradan tamamlatılması mümkün görüldüğünden, suç tarihinin hangi tarih olarak kabul edilmesi gerektiğine gelince;

Muhatap banka dışında başka bir bankaya yapılan süresinde ibraz işleminden sonra tamamlanacak "karşılıksızdır" işleminin, ibraz tarihindeki kayıtlar esas alınarak yapılması gerektiği, sonradan yapılan karşılıksızdır işleminin tamamlanması işleminin, başka bir bankaca vekaleten yapılan tespit sırasında gönderilen "provizyon" işleminin çek üzerine şerh düşülmesi mahiyetinde olacağı göz önüne alındığında;

Çek, başka bir banka aracılığıyla sistem üzerinden muhatap bankaya süresinde ibraz edilmiş ve o andaki karşılık, provizyon işlemi ile sabit hale getirilmiş olduğundan, sonradan tamamlanan "karşılıksızdır" işlemi nedeniyle suç tarihinin; muhatap dışındaki bir bankaya yapılan "ibraz tarihi" olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

d-) Karşılıksızdır işleminin eksik veya hatalı yapılması, Kanun'da yazılı hususların tamamlanmaması hallerinde İcra Ceza Mahkemesince hüküm kurulması için yapılabilecek araştırmanın sınırı ve cezai sorumluluk

Çekin, süresinde çek hesabının bulunduğu muhatap bankaya veya muhatap bankanın herhangi bir şubesine süresinde ibrazında; kısmen veya tamamen karşılığının bulunmaması halinde, hamilin talebi üzerine çekin arka yüzüne 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesindeki hususların yazılması suretiyle muhatap bankaca "karşılıksızdır" işlemi yapılması zorunludur.

5941 sayılı Kanun'a göre; "karşılıksızdır" işleminin her muhatap banka tarafından aynı sıra, aynı kaşe, ortak dil veya sözcük dizilişi kullanılarak aynı şekilde yapılması zorunlu değildir. Ancak, muhatap banka tarafından yapılacak her "karşılıksızdır" işleminde, Kanun'un 3/4. maddesinde belirtilen hususların çekin arka yüzünden açık bir şekilde anlaşılması gerekmektedir.

5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde düzenlenen suç nedeniyle açılacak ceza davasında şikayet hakkının bulunduğunun ispatlanması bakımından, suça konu çekin arka yüzünden ibraz edildiği tarihin ve en azından o tarihte tam karşılığının bulunmadığının anlaşılması gerektiği değerlendirilmiştir.

Çekin, çek hesabının bulunduğu banka dışındaki bir bankaya süresinde ibrazında ise; sadece tam karşılığının bulunması halinde hesaben ödeme yapılması mümkün olup, başka bankaca muhatap banka adına, çekin arka yüzüne 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı hususların yazılması suretiyle "karşılıksızdır" işlemi yapılması beklenemez. Bu durumda, çekin arka yüzünde yapılacak karşılıksızdır şerhinin muhatap bankaca sonradan tamamlanması da mümkündür. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1. maddesinde düzenlenen suç dolayısıyla, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren bir fail hakkında şikayet hakkının kullanabilmesi, dava açılması ve sanık hakkında cezaya hükmedilebilmesi için kural olarak 5941 sayılı Kanun'da yapılması zorunlu "karşılıksızdır" işleminin yapılmasının zorunlu olması karşısında; ilk kez başka bir bankaya ibraz edilen çekin arka yüzüne, sonradan muhatap banka tarafından zorunlu hususların yazılmak suretiyle tamamlanan "karşılıksızdır" işleminin, en geç ceza davası açmak için öngörülen şikayet süresi içinde yapılması gerekmektedir.

Yetkili hamilin, herhangi bir nedenle, muhatap bankaya veya muhatap banka dışında başka bir bankaya ilk kez ibraz ettiği çekin arkasına sadece "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." şeklinde yazılan ibare ile yetinerek, "karşılıksızdır" işlemini tamamlatmaması veya bu hususa dair açıklamaları tamamlamadan şikayet hakkını kullanması halinde; İcra Ceza Mahkemesince Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı hususların re'sen araştırılıp araştırılmayacağı hususuna gelince;

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre; şikayet üzerine açılan davada, İcra Ceza Mahkemelerince yapılacak tahkikat, her ne kadar da sunulan delillerle sınırlı olsa da; şikayet edilen kişinin faillik sıfatının bulunup bulunmadığının ve şikayete konu eylemin suçun unsurlarını içerip içermediğinin re'sen araştırılması zorunludur. Açılan davada en önemli delil, suça konu edilen ve ibraz tarihinde tam karşılığı bulunmayan çektir. Hal böyleyken, maddi gerçekliğe ulaşılması amacıyla; mahkemeden eldeki kesin delillerle tam tersi yönde re'sen tanık dinlenmesi veya savunmada istenmediği halde re'sen bilirkişi raporu hazırlanması gibi delil toplama yoluna gidilemeyecektir. Ancak ilgili bankaya yazılacak bir yazıyla çekin arka yüzünden açıkça anlaşılamayan hususların tespit edilebilmesi mümkündür.

Suç ve cezaların kanuniliği ilkesi, Anayasa'da ve Türk Ceza Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan temel ve evrensel bir ceza hukuku ilkesidir. Buna göre; suç oluşturan fiilin ve karşılığında hangi cezaya hükmedileceğinin, suç işlendiği tarihte ilgili "Kanun"da açıkça yazılı olması ve henüz suç işlenmeden herkes tarafından bilinmesi (öngörülebilmesi) Anayasa'da ifadesini bulan hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir.

Kanun koyucunun 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde düzenlediği suça konu eylem; "karşılıksızdır" işlemi yapılmasına sebebiyet verme eylemidir. Kanun koyucunun bu suç karşılığında öngördüğü cezai yaptırım ise; Kanun'un 5/1. maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere, (TCK'de alt sınır olarak kabul edilen beş günden) 1500 güne kadar takdir edilecek adli para cezasıdır. Takdir edilecek sonuç cezanın çekin karşılıksız kalan miktarından az olması halinde çekin karşılıksız kalan miktarı kadar yapılacak artırım hükmedilecek sonuç ceza miktarını belirleyecektir. O halde, 5941 sayılı Kanun'da, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı bir ifade bulunmadığı gibi "çekin karşılıksız kalan miktarının", mahkemece takdir edilecek ceza üzerinde yapılacak bir artırım sebebi olduğu kabul edilmelidir.

Dolayısıyla, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunun cezasının; 1500 güne kadar adli para cezası olduğu, doğrudan çekin karşılıksız kalan miktarı kadar verilecek adli para cezası olmadığı, netice cezanın bu miktara göre degişebileceği tartışmasızdır.

Çek Kanunu'nun 3/4. maddesinde belirtilen ve yukarıda yazılı amaçlara hizmet eden hususların, çekin arka yüzüne açıkça ve eksiksiz biçimde yazılmaması veya sadece "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur." ibaresinin yazılması halinde;

İcra Ceza Mahkemelerince, şikayet edilen kişinin fail olup olmadığının ve maddi gerçekliğin tespiti amacıyla; çek hesabının bulunduğu bankadan, çek hesabında karşılığı bulundurmakla yetkili kişilerin kimler olduklarının ve çek hesabının ibraz anındaki karşılığı ile sonradan hamile ödenen miktarı(varsa) gösteren kayıtların gönderilmesi istenebilecektir. İlgili bankadan gelecek yazıya istinaden, Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı diğer hususlar ile sonuç cezaya esas teşkil edecek "çekin karşılıksız kalan miktarı" gibi hususların, mahkemece her zaman kolaylıkla belirlenebilecek hususlar olduğu, öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görüşünde de belirtildiği üzere, Çek Kanunu'nun 3/4. maddesinde yazılı hususların; Kanun'un 5/1. maddesinde düzenlenen "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun unsurlarını değil, "karşılıksızdır" işleminin yapılmasını gösteren açıklayıcı hususlar olduğu değerlendirilmiştir.

) Ulaşılan Kanaat ve Gerekçe

5941 sayılı Çek Kanunu'nun amaçlarından biri çekin karşılıksız çıkması halinde yapılacak işlemler ile yükümlülüklerin belirlenmesi iken; bir diğer amaç da çek hamillerinin korunmasıdır. 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesine yönelik madde gerekçesinde de; ibraz tarihinde çek karşılığının ilgili banka hesabında tam olarak bulunmaması halinde suçun oluşacağının kabul edildiği görülmektedir. Bu nedenlerle;

Çekin süresinde ibrazında, arka yüzüne sadece "...tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur." şeklinde yazılan ibarenin, 5941 sayılı Kanun'un 3/4. maddesinde yazılı şekilde bir karşılıksızdır işlemi olarak kabul edilemeyeceği, ancak şikayet süresi içinde, muhatap bankaya başvurularak karşılıksızdır işleminin, ilk ibraz tarihindeki kayıtlar esas alınmak suretiyle tamamlanabileceği,

Doğrudan veya sonradan muhatap bankaya başvurulması üzerine çekin arka yüzünde sadece "...tarihinde işbu çekin karşılığı yoktur." şeklindeki ibarenin yazılması veya Kanundaki hususların tam olarak yazılmaması durumunda açılacak ceza davalarında, çekin arka yüzünden giderilemeyen/ eksik kalan hususların İcra Ceza Mahkemelerince re'sen araştırılmasının ve hüküm kurulmasının, dolayısıyla sanığın cezalandırılmasının mümkün olduğu değerlendirilmiştir.

G-) SONUÇ

Çekle ilgili olarak "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçundan görülmekte olan bir ceza davasında, suça konu konu çekin (muhatap bankaya veya hesaben ödeme için başka bir bankaya) süresinde ibraz edilmiş olması ve ilk ibraz tarihinde tam olarak karşılığının bulunmaması halinde;

- Hesaben ödeme için ibraz edilen başka bir banka veya muhatap banka tarafından çekin arka yüzüne sadece "işbu çekin ... tarihinde karşılığı yoktur" ibaresi yazılması suretiyle yapılan işlemin, 5941 Kanun'un 3/4. maddesinde aranan hususları taşımadığından, "karşılıksızdır" işlemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı,

- Ancak çekin en geç şikayet süresi içinde muhatap bankaya sunularak "karşılıksızdır" işleminin tamamlatılması mümkün görülmekle birlikte; çekin arka yüzünde yapılan "karşılıksızdır" işlemi Çek Kanunu'nun 3/4. maddesinde yazılı hususlar bakımından eksik olsa da; 5941 sayılı Kanun'un 5/1. maddesinde unsurları yazılı "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçu nedeniyle açılan davalarda, suça konu çekin arka yüzünde yazılı olmayan eksik hususların İcra Ceza Mahkemesince re'sen yapılacak araştırmayla belirlenebildiği durumlarda sanığın mahkumiyetine karar verilebileceğine, 10.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.