Bononun Teminat Senedi Olarak Verildiğine İlişkin İspat Yöntemi
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No : 2019/14593
Karar No : 2020/6059
Karar Tarihi : 2020-07-01





Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun sair itiraz ve şikâyetlerinin yanısıra, senedin alacaklı ile aralarında bulunan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece; davanın kabulüne, takibin iptaline ve kötü niyet tazminatına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırıldığı, davanın kabulü ile davacı yönünden takibin durdurulduğu ve alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedildiği, kararın alacaklı ve borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir.

6102 Sayılı TTK'nun 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

HGK'nun 14.3.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir.

Davacı borçlu İİK'nun 169/a maddesi kapsamında, senedin teminat senedi olarak verildiğinden bahisle takibin iptalini talep etmiş ise de bu iddianın aynı madde kapsamındaki belgelerden biri ile ispatı zorunlu olup, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre senedin banka kredi sözleşmesi kapsamında teminat için verildiğinin iddia edilmesi halinde, kredi sözleşmesinde takibe konu bonoya açıkça atıf yapılması zorunlu olup, kredi sözleşmesinde senede hiçbir atıf olmadığı ve yine alacaklının da senedin teminat senedi olarak verildiğine dair kabulünün de bulunmadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 10.10.2019 tarihli 2019/239 E. - 2019/1887 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.