Ara Konişmento - Yük Teslim Belgesi - Ana Konişmento
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No : 2018/1971
Karar No : 2020/594
Karar Tarihi : 2020-06-11





Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ... Tic. A.Ş.' nin davalı firmanın ithal ettiği malların deniz yolu ile taşındığını, taşıma işinin davalı borçlunun kabulünde olduğunu, navlun bedelleri, liman içi hizmetler, demuraj vb gibi tüm borçlarını ödemiş olduğunu, taraflar arasındaki bütün ihtilafın 19.07.2017 tarihli, ... nolu 4.364.00 TL bedelli faturadan kaynaklanmakta olduğunu, davalıya ait ... sayılı 22.02.2017 tarihli özet beyanda 13 kap eksik çıkması üzerine davalıya süre verilerek eksikliğin nereden kaynaklandığının sorulduğunu, davalının eksikliğin nedenini açıklamadığı için Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü tarafından davacı müvekkile 4.364,00 TL ceza kesilmiş olduğunu, bu ceza bedelinin yansıtma olarak 19.07.2017 tarihli ... nolu 4.364.00 TL bedelli e-fatura ile davalı-borçluya fatura edildiğini, Davalı borçlunun 19.07.2017 tarihli e-faturaya itiraz etmediğini, 21.07.2017 tarihli ... nolu fiyat farkı açıklamalı e-faturayı kestiğini, bu faturanın davacı müvekkili tarafından Bakırköy .... Noterliği' nin ... nolu, 14.08.2017 tarihli ihtarnamesi ile kabul edilmeyerek iade edildiğini, davalı ile yapılan görüşmelerden sonuç elde edilemeyince, İstanbul .... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas saydı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın icra takibine de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek deniz taşımacılığından kaynaklanan 4.364,00 TL alacak için başlatılan İstanbul .... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalı şirket aleyhine % 20' den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının icra takibine konu ettiği 19.07.2017 tarih ... no’lu faturanın taraflar arasındaki herhangi bir sözleşmeye istinaden düzenlenmiş bir fatura olmayıp; takip dosyasında da "deniz taşımacılığından dolayı borçlu tarafından verilen özet beyanda eksik çıkan kaplardan dolayı kesilen cezaya ilişkin yansıtma faturadan kaynaklanan alacak" şeklinde belirtilen, davacının ödediği cezaya ilişkin olarak tek taraflı olarak kendi kendisine düzenlemiş ve kabul edilmeyen fatura olduğunu, taraflar arasındaki ihtilafın, müvekkil şirketin ithal ettiği malların denizyolu ile taşınma işinden kaynaklanmamakta olup, davacı firmanın Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü' ne verdiği özet beyandaki eksiklik ve bu eksiklik sebebiyle oluşan dosyayı kendisine verilen yasal süre içinde kapatmaması sebebiyle oluşan idari para cezası olduğunu, davacının kendi kusuru ile sebep olduğu zarardan dolayı müvekkil şirkete rücu hakkının olmadığını, davacı şirketin müvekkil şirketinin ithal ettiği ürünlerin deniz yolu ile taşıma işini yaptığını, iş bu taşıma işinden dolayı taraflar arasında herhangi bir ihtilaf ya da borç bulunmadığını, davacı şirkete 22.02.2017 tarihli özet beyanda eksik çıkan mallar ile ilgili olarak açılan dosyayı kapatmaması sebebiyle Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü' nün 07.07.2017 tarih ile ... sayılı kararı ile ceza kararı verilmiş olduğunu, davacı şirketin bu ceza kararını müvekkili şirkete yansıtmak amacıyla 19.07.2017 tarih ve ... no'lu e-fatura düzenlediğini, faturanın müvekkili şirketçe kabul edilmeyerek yasal süresi içerisinde 21.07.2017 tarih ve ... no’lu iade faturası düzenlendiğini, iade faturasını kabul etmeyen davacının İstanbul .... İcra Müdürlüğü’nün ... sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapmış ve müvekkili şirketçe takibe konu edilen fatura nedeniyle herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle itiraz edilmiş olduğundan davanın açıldığını, özet beyanın, taşıma şirketi tarafından düzenlenip gümrük idaresine verilen ve üzerinde taşıt aracı ve mallar ile ilgili bilgilerin yer aldığı bir belge olduğunu, ceza kararının dayanağından da görüleceği üzere davacı şirketin vermiş bulunduğu 22.02.2017 tarihli özet beyanda 13 kap eksik çıkmış ve verilen süre içerisinde eksikliğin nereden kaynaklandığını açıklamadığı için davacı şirkete cezanın kesildiğini, dolayısıyla yurtdışından taşımak üzere teslim aldığı mallar ile ilgili olarak gümrük idaresine verdiği özet beyandaki eksiklik ile ilgili ve bu eksikliği açıklaması için kendisine verilen yasal süre içinde açıklama yapmamasından dolayı tahakkuk eden para cezasından müvekkil şirketin sorumluluğu söz konusu olmadığını, davacı şirketin kendi kusuru ile doğmuş olan zarardan dolayı müvekkili şirket rücu edemeyeceğini, davacıya kesilen para cezasında müvekkili şirketin sorumluluğu söz konusu olmadığını, davranışı sebebiyle zarara sebebiyet veren davacının işbu zararın doğmasında sorumluluğu ve kusuru bulunmayan müvekkili şirkete rücu hakkı olmadığından, davacının işbu davasının reddine karar verilerek, müvekkil şirket aleyhinde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi yapan davacı-alacaklı %20 icra inkar tazminatına mahkum edilerek yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 27/09/2018 tarih ve 2017/423 Esas -2018/352 Karar sayılı kararında; "Dava, İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerden, uyuşmazlığın konusunun Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü tarafından kesilen para cezasından davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı, gümrük idaresince tatbik edilen cezanın aşamasına bakıldığında, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasından önce yani özet beyan aşamasında uygulandığının anlaşıldığı, özet beyanın, Gümrük Kanunu 35/B maddesinin 4. fıkrası kapsamında davacı/temsil edeni tarafından verilmiş olması ve de 13 kap eksikliğin özet beyan aşamasında tespit edilmiş olması nedeniyle, mevzuat hükümlerince eksiklik konusunda başlatılan takibata cevap verecek olanın özet beyan veren davacı yan olduğu, eksikliğin neden kaynaklandığının davacı tarafından gümrük idaresine tevsik edilemediği sonucuyla konu cezanın davacı yana tatbik edilmiş oluşu karşısında, özet beyandaki eksiklikten kaynaklı tatbik edilen cezaya, davacı .... firmasının katlanması gerektiği, özet beyan tescili yapılan ... nolu ara konişmentoda kayıtlı eşyaların yükleteni davalı yan olmayışı ve de tespit edilen eksikliğin özet beyan aşamasında olması nedeniyle, tespit edilen 13 kap eksikliğe karşı davalı yanın sorumluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla davalı ... firmasının tatbik edilen cezadan sorumlu olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. ..."gerekçesi ile, '' -Davacının davasının REDDİNE,'' karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkili, davalının ithal ettiği malları deniz yolu ile taşıdığını, Taşıma işi davalı borçlunun kabulünde olup, navlun bedelleri liman içi hizmetler, demuraj vb. gibi borçlarını ödediğini, taraflar arasındaki ihtilafın 19.07.2017 tarihli ... nolu 4.364 TL bedelli faturadan kaynaklandığını, Davalıya ait .... sayılı 22.02.2017 tarihli özet beyanda 13 kap eksik çıkması üzerine davalıya süre verilerek eksikliğin nereden kaynaklandığının sorulduğunu, davalının, eksikliğin nedenini açıklamadığı için Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü tarafından davacı müvekkile 4.364 TL ceza kesildiğini, bu ceza bedeli yansıtma olarak 19.07.2017 tarihli, ... nolu 4.364 TL bedelli e-fatura ile davalı-borçluya fatura edildiğini, davalı e-faturaya itiraz etmediğini ancak 21.07.2017 tarihli ... nolu fiyat farkı açıklamalı e-faturayı kestiğini, bu fatura davacı tarafından Bakırköy .... Noterliğinin ... nolu, 14.08.2017 tarihli ihtarnamesi ile kabul edilmeyerek iade edildiğini,Davalı ile yapılan görüşmelerden sonuç elde edilemediğini ve İstanbul .... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini,Müvekkili şirketin davalının mallarının sadece taşımacılığını yaptığını, bu nedenle konteynerlerin içinde ne bulunduğuna veya ne kadar bulunduğuna ilişkin bilgileri sadece davalı tarafın beyanları ile sahip olabildiğini, davacı müvekkili şirketin, davalıya tüm uyarıları ve bilgilendirmeleri yapmasına rağmen davalıdan herhangi bir cevap verilmediği için işbu davaya konu ceza kesildiğini, bu uyarıların ve bilgilendirmelerin yapıldığına ilişkin mail çıktılarının işbu dosyada mevcut olduğunu, Davalı maddeyi sadece tek taraflı yorumlayarak özet beyanın taşıma sorumluluğunu üstlenen kişi tarafından verileceğini beyan etmişse de maddenin ilk cümlesinde görüleceği üzere eşyayı Türkiye Gümrük Bölgesine getiren olarak davalının da sorumluluğunun mevcut olduğunu, Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki bilirkişinin iddialarının aksine müvekkili şirkete kesilen para cezası, müvekkili şirketin kusurundan değil davalı şirketin kanuna aykırı yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ve basiretli iş adamı gibi davranmamasından kaynaklandığından Fatura düzenleyen fakat bu faturada yer alan eksiklikleri açıklamayan ve taşınan eşya hakkında tam ve doğru beyanda bulunmayan davalı şirketin işbu kusurlu hareketleri neticesinde müvekkili şirkete dava konusu para cezası kesildiğini, (TTK m.1145/1) TTK m.1239/1 hükmüne uygun olarak hareket eden müvekkilinin şirketin davaya konu para cezasından sorumlu olmadığının açık olduğunu,TTK. 1239/1 maddesine uygun olarak konişmentoya çekince koyduğunu, müvekkili şirket tarafından taşınan eşyaya ilişkin konulan çekince bilirkişi ve yerel mahkeme tarafından göz önüne alınmadığını, Müvekkili şirketin kanuni yükümlülüklerini yerine getirmesine ve davalı şirketin açıkça kanuna aykırı davranmasına rağmen bilirkişi tarafından TTK'nın açık hükümleri gözetilmeksizin Gümrük Yönetmeliği ve Gümrükler Genel Müdürlüğü Genelgesi gibi normlar hiyerarşisinde kanunun altında bulunan genelge, yönetmelik gibi normlara dayanılarak varılan kanaatin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, zira bir uyuşmazlık hakkında önce normlar hiyerarşisinde üstte bulunan kanuna, kanunda konu ile ilgili hüküm yoksa ya da boşluk varsa kanunun altında bulunan yönetmelik veya genelge gibi normlara başvurulduğunu, söz konusu uyuşmazlıkla ilgili TTK' da açık hükümler olmasına rağmen bilirkişinin normlar hiyerarşisinde kanunun altında bulunan yönetmelik ve genelgeleri nazara alması ve buna göre kanaat oluşturması Anayasa' ya aykırı olduğunu, Kaldı ki dosya kapsamında taşıyan konumunda bulunan müvekkili şirketten sadece bu konumundan ötürü davalı şirketin düzenlediği faturalarda yer alan eksikliklerin nedenini bilmesinin beklenemeyeceğini, davalı şirketin, TTK m.18 gereğince basiretli iş adamı sıfatını taşıdığından kendi düzenlediği faturaların içeriğini bilmek, taşınan eşya hakkında tam ve doğru beyanda bulunmak yani ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, basiretli iş adamı gibi davranmayan davalı şirketin kanuna aykırı bu eylemlerinden sorumlu olduğunu ve dava konusu bedeli müvekkili şirkete ödemesi gerektiğini, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, davanın kabulüne karar verilmesine, tehiri icra talebinin kabulü ile yargılama sonuçlanıncaya dek icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. HMK 266 maddesindeki "Mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. .." ve yine HMK 282 maddesindeki "Hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. " yasal düzenlemeleri de gözetildiğinde; İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi rapor içeriğindeki tespitlere göre; '' ... konu eşyaların ara konişmento da 307 kap göründüğü ve yük teslim belgesi (konişmento) ordinosunun da aynı şekilde 307 kap olarak davacı tarafından tanzim ve imza edildiği, Gümrük (BİLGE) sistemi üzerinde yapılan kontrolde davalı ithalatçının konu malları 294 kap yani 13 kap eksiği ile ithal ettiğinin tespit edildiği, davalı adına düzenlenen .... nolu ara konişmento da eşya kap adedinin 307 kap olarak düzenlendiği ancak dosya ekinde ... nolu ANA KONİŞMENTO bulunmadığından eşyanın ana konişmentoda kaç kap göründüğünün tesbiti yapılamamakla birlikte özet beyan verenin davalı olduğu dikkate alındığında özet beyanın, Gümrük Kanunu 35/B maddesinin 4. fıkrası kapsamında davacı/temsil edeni tarafından verilmiş olması ve de 13 kap eksikliğin özet beyan aşamasında tespit edilmiş olması nedeniyle, mevzuat hükümlerince eksiklik konusunda başlatılan takibata cevap verecek olanın özet beyan veren davacı yan olduğu, eksikliğin neden kaynaklandığının davacı tarafından gümrük idaresine tevsik edilemediği sonucuyla konu cezanın davacı yana tatbik edilmiş oluşu karşısında, özet beyandaki eksiklikten kaynaklı tatbik edilen cezaya, davacı ... Uluslararası Taşımacılık firmasının katlanması gerektiği, '' belirtilmiş olup bu tespitler ışığında kurulan hüküm gerekçesinde davacı vekilinin istinaf nedenleri de karşılanmış olmakla; mahkeme kararının gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,

3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcının, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 74,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20,1 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,

4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,

5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 11/06/2020 tarihinde HMK' nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.