Aile Konutu - Kefalet - Eş Rızası - İpoteğin Fekki
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi
Esas No : 2020/3237
Karar No : 2020/5419
Karar Tarihi : 2020-11-04





MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-İpoteğin Davayanğı Olan Genel Kredi Sözleşmelerindeki Davalı Eşin Kefaletinin Geçersizliğinin Tespiti

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı Kuveyt Türk Bankası A.Ş. tarafından vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davacı tarafından ise karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı kadının temyiz itirazları yersizdir.

Davalı Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş'nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece verilen davanın reddine dair ilk hüküm, davacının temyizi üzerine Dairemizin 12.10.2015 tarihli ilamı ile "... Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre ipoteğin kaldırılması ve bu ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkin davanın konusu ortadan kalkmıştır. Mahkemece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre vekalet ücreti ile yargılama giderleri konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 01.11.2018 tarihli ilamı ile "... Mahkemece hükümde davacı lehine yargılama giderine hükmedilmiş, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği belirtilmiş ise de bu sonuca nasıl ulaşıldığı, haklılık durumuna ilişkin gerekçe karar yerinde gösterilmemiştir. Yargıtay denetimine elverişli şekilde kararın gerekçeli olarak açıklanması zorunludur. Bu nedenle gerekçesiz şekilde vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir" şeklinde gerekçe ile bozulmuştur. Mahkemece son kararda bozma ilamına uyulmuş, haklılık durumuna ilişkin gerekçe karar yerinde gösterilerek davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmişmiştir.

Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması (TMK m. 194) ve ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkindir.

Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir.

Davacı, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş ve vermiş olduğu tek taraflı yazılı muvafakatnamesinin manevi baskı, zorlama ile imzalanan bir belge olduğunu, özgür iradesi ile imzaladığı belge olmadığını, dolayısıyla bu belgenin geçersiz olduğunu iddia ederek, ipoteğin terkini ve kefaletin geçersizliğini talep etmiştir. Yazılı muvafakatname belgesinden anlaşılacağı üzere, davacı kadının ipotek işlemlerinden haberdar olduğu ve ipotek tesisine açık yazılı rızasının bulunduğu, imza itirazında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, toplanan delillerle, konusuz kalan eldeki davanın açıldığı tarihte, dava açmakta haklı olduğunu ispatlayamadığına göre, davacının yaptığı yargılama giderlerinden ve bu bu kapsamdaki vekalet ücretinden davalı banka sorumlu tutulamayacaktır. Bu husus nazara alınmadan yargılama giderleri ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden davalı bankanın sorumlu tutulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, davalı banka aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte göste sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 267.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalı bankaya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.11.2020 (Çrş.)